Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, füze savunma sistemi konusunda herhangi bir ülkeyi potansiyel tehdit olarak görmemek gerektiğine işaret ederek, ”Burada böyle bir yaklaşımın bölgesel barış ve istikrara olumsuz katkıda bulunacağı aşikardır” dedi.
Bakan Gönül, Türk Atlantik Konseyi’nin ”Yeni Stratejik Konsept ve 2020 Yılına Doğru NATO” başlığıyla Belek’teki Papillon Ayscha Otel’de düzenlediği, 18. Uluslararası Antalya Güvenlik ve İşbirliği Konferansı’nın açılış oturumunda konuştu.
Vecdi Gönül, NATO ittifakının kurulduğu 1949’dan bu yana temel amacın üye ülkelerin herhangi bir silahlı saldırıya karşı topraklarını korumak olduğunu hatırlattı. NATO’nun 1989’a kadar Doğu Bloku’ndan gelebilecek muhtemel saldırılara karşı üyelerini koruduğunu hatırlatan Gönül, 1990’lardan sonra ise durumun değişmeye başladığını ancak ittifakın temel amacının ittifak topraklarını korumak olarak kaldığını söyledi.
Üye ülkeler arasındaki dayanışma ve işbirliğinin yanısıra, uluslararası güvenlik ve istikrarın sağlanmasında ortak başarı için, ortaklık ilişkileri ve mekanizmasının da temel olduğunu belirten Gönül, 22 üye ülkenin katılımıyla oluşturulan Barış İçin Ortaklık inisiyatifinin de bu işbirliği çalışmalarına örnek gösterilebileceğine değindi.
İttifakın geçen ay Lizbon zirvesinde yeni bir Stratejik Konsept kabul ettiğini hatırlatan Bakan Gönül, ittifakın aşırıcılık, terörizm, uluslararası yasadışı faaliyetler, siber saldırılar, lazer silahları gibi yeni risk ve tehditlerle mücadeleyi de çalışma kapsamına alması gerektiğini belirtti.İklim değişikliği, su güvenliği, büyüyen enerji ihtiyacı konularının da yeni stratejiye dahil edilmek durumunda olduğunu belirten Vecdi Gönül, kolektif savunma bağlamının da daha geniş bir risk ve tehdit yelpazesiyle genişletildiğini kaydetti.
NATO’nun yeni zorluklarla mücadele edebilmesi, istikrarın ve yeniden yapılanmanın sağlanabilmesi için yeni kabiliyetler kazanmasının gerekli olduğunu vurgulayan Gönül, şöyle konuştu:
”NATO halihazırda bu çalışmalara başlamış durumdadır. Balkanlar ve Afganistan’da bu çalışmalar yürütülmektedir. Çünkü alandaki tecrübesi ve öğrenilen dersler, ittifakı, yeniden yapılanmanın gerektirdiği kabiliyetleri edinmeye mecbur bırakmıştır.”
Gönül, yeni strateji konseptinin, NATO ile Rusya ittifakını da zorunlu kıldığını, aynı zamanda operasyonel meseleler için daha fazla işbirliğinin yolunu açtığını belirterek, yeni strateji belgesinin, 21. yüzyılın güvenlik sorunlarına daha iyi cevap vermek için, ittifakı coğrafi olarak daha geniş ve kapsamlı bir ağ oluşturacak şekle dönüştürmesinin beklendiğini söyledi.
Yeni stratejik konseptin, nükleer caydırıcılık ve silahların kontrolü konusunda dengeli ve bütüncül bir yaklaşım arzettiğini belirten Gönül, ”Bilindiği üzere Türkiye, nükleer silahlardan tamamen arınmış bir dünyayı ve buna yönelik çabaları desteklemektedir” dedi.
-FÜZE SAVUNMA SİSTEMİ-
Vecdi Gönül, Lizbon Zirvesi’nde füze savunma sistemi geliştirilmesi konusunun da ele aldığını hatırlattı. Füze savunma sisteminin ilk başlarda görevdeki NATO birliklerini korumak amacını taşıdığını anlatan Gönül, ancak bugün füze savunma sisteminin NATO-Avrupa bölgesini korumaya yönelik olduğuna işaret etti.
Füze savunma sisteminin buna yönelik adaptasyonunu sağlamak için çalışmalara başlandığını belirten Vecdi Gönül, ”Devam eden füze savunma sistemleriyle özellikle kolektif savunma konusuna gerekli önemin verileceğini umut ediyoruz” diye konuştu.
Gönül, füze savunma sisteminin uzun vadeli vizyonla da desteklenmesi gerektiğini, ortak güvenlik algısının, bölgesel istikrar ve güvenliğin de bu vizyonun bir parçası olarak ele alınması gerektiğini söyledi. Bakan Gönül, füze savunma sistemi konusunda herhangi bir ülkeyi potansiyel tehdit olarak görmemek gerektiğine işaret ederek, ”Burada böyle bir yaklaşımın bölgesel barış ve istikrara olumsuz katkıda bulunacağı aşikardır” diye konuştu.
-TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ-
Bakan Vecdi Gönül, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerine de değindiği konuşmasında, Avrupa Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası’nın, Avrupa Atlantik bölgesindeki güvenliğin bölünmezliği boyutunu oluşturduğunu ve Türkiye’nin bunu baştan beri desteklediğini bildirdi.
Bakan Gönül, bu olumlu yaklaşıma rağmen, AB’nin Türkiye’ye yönelik bu alandaki yaklaşımından da memnun olduklarını söyleyemeyeceğini belirtti. Türkiye’nin, Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası inisiyatiflerine katkıda bulunan ve bunları destekleyen, AB üyesi olmayan bir NATO ülkesi olarak, günümüzdeki uluslararası güvenlik sorunlarının Türkiye ile AB arasında daha etkili ve yoğun işbirliğini gerektirdiğine inandığını söyledi.
AB ile müzakere sürecindeki çıkmazı aşmak için öncelikle, Türkiye’den önce AB’nin Türkiye’ye karşı taahhütlerini yerine getirmesi gerektiğini belirten Gönül, yeni strateji konseptinde de ifade edildiği üzere, AB üyesi olmayanların ortak güvenlik problemlerine yönelik alınacak tedbirlere katılımının hayati önem arzettiğini söyledi.
Gönül, Lizbon Zirvesi deklarasyonunda da belirtildiği gibi AB ile NATO’nun ortak değerler ve stratejik çıkarlar paylaştığını, bu sebeple Türkiye’nin NATO-AB stratejik ortaklığını geliştirmeyi desteklediğini kaydetti.
-İZMİR’DEKİ NATO HAVA KOMUTA MERKEZİ-
Bakan Vecdi Gönül, NATO’yu ”canlı bir organizmaya” benzeterek, örgütün 1999’dan beri komuta yapısını dördüncü kez değiştirdiğini anlattı. Yeni komuta yapısının Lizbon zirvesinde onaylandığını hatırlatan Gönül, bu yeni yapı içindeki unsurların Haziran 2011’den itibaren coğrafi şartlara göre dağıtılacağını söyledi.
Türkiye’nin, İzmir’de bulunan mevcut Hava Komuta Merkezi’nin görevine devamını istediğini belirten Bakan Gönül, ”NATO Hava Komutası Merkezi’nin Türkiye’den alınması veya bunun kapatılması, Türk halkının NATO’ya bakışında olumsuz bir etkiye neden olacaktır” dedi.
-AFGANİSTAN-
Vecdi Gönül, NATO’nun Afganistan görevinde Türkiye’nin 2009 yılından bu yana komutayı devraldığını ve görev süresinin Kasım 2011’e kadar devam edeceğini hatırlattı. Şu anda Afganistan’da bin 830 Türk personelin bulunduğunu anlatan Gönül, ”Afganistan’ı daha güvenli bir ülke haline getirme taahhüdümüzü ortaya koymuş bulunuyoruz” dedi.
Türkiye’nin Afganistan güvenlik personelinin eğitimi konusunda da katkısı olduğunu kaydeden Bakan Gönül, Kabil’de 27 Türk eğitimciyle Afgan askerlerinin eğitildiğini, ayrıca bin 800’den fazla Afgan Silahlı Kuvvetler mensubunun Türkiye’de eğitim gördüğünü bildirdi.
Gönül, şu ana kadar Afganistan’da Türk personel tarafından eğitilen asker sayısının 5 bini bulduğuna dikkati çekti.
Bakan Gönül, Türkiye’nin ayrıca bölge barışını sağlamaya yönelik 4 zirve düzenlediğini, bu zirvelerde Afganistan ve Pakistan devlet başkanlarının katılımıyla bölgesel işbirliği konularının ele alındığını anlattı.
Kosova’daki NATO gücü KFOR’la ilgili olarak da Gönül, Türkiye’nin Kosova’daki işinin henüz bitmediğini, Kosova’ya destek sağlamaya devam edeceklerini söyledi.
Wikileaks belgeleriyle ilgili olarak da Gönül, bu konuda daha önce açıklama yaptığını, daha fazla açıklama yapmayacağını belirterek, soruları yanıtsız bıraktı.
AA