MESELÂ YOLSUZLUK VE YOZLAŞMA
Wikileaks internet sitesinin ABD Dışişleri Bakanlığı’na ait bir grup gizli belgeyi daha açıklaması,
Uluslararası toplumda büyük şok yarattı.
Açıklanan Türkiye belgelerinde yüz kızartıcı ithamlar bulunuyor.
Belgeler açıklandıkça siyaseti baskı altına alınarak sermayenin el değiştiği Türkiye’de,
AKP iktidarını; daha büyük şokların beklediği anlaşılıyor.
İthamlar doğruysa- elbette, Türkiye’nin uluslararası kamuoyunda yüzünün kızaracağı,
Wikileaks belgelerinin Türkiye’yi yeniden şekillendirmiş olacağı düşünülüyor.
O takdirde Türk halkının; yüzünü kızartan nedenleri asla affetmeyeceği de aşikardır.
*
Wikileaks’in Türkiye belgelerinde;
Eski İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu’nun eroin ticaretine karışması,genç kız düşkünlüğü,oğlunun mafya üyeliği,
Dönemin Dış Ticaret ve Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen’in her türlü rüşvete açıklığı,
Başbakan Erdoğan’ın İsviçre Bankasında 8 ayrı hesabı, petrol işlerini özelleştirirken kendine de pay ayırması,
İran’a baskı yaparak boru hattı projesine arkadaşının şirketini ortak etmesi,
AKP nin ulusal,bölgesel ve yerel seviyede yoğun çıkar çatışmaları ve ciddi yolsuzluklar içinde olması,
Benzeri çok ağır ithamlar bulunuyor.
*
Wikileaks’in yayımladığı belgeleri bir hacker’ın marifeti olmaktan öte;
Gelişmelerin ışığında ABD nin küresel kurgusu olduğu kanaati giderek yaygınlaşırken,
ABD;küresel piyasalar üzerinde en büyük kulak,en büyük sırdaş,en büyük denetici ve en büyük tehdit olarak beliriyor.
*
Hatırlayınız, bir kaç yıl önceydi!
Para sahipleri piyasalara borç vermiyor, kaydî para azalıyor ve borçla iş çevirenlerin riski yükseldiğinde,
Ya da küresel anlamda kaydî paranın azalmasıyla;küresel kriz tetikleniyordu…
Krizden çıkmak için hiç istenmeyen bir sisteme başvuruldu.
Merkez Bankaları; kaydî krizden etkilenen borçla iş çevirenlere, bankalara ve yetersiz sermayeli şirketlere likidite sağlamak üzere,
Piyasalara sürülen para birkaç mislisini yaratsın diye ABD doları sürmeye başladı.
“Para koymadan para kazanmak” gibi; yeniDünyanın asla istemediği sonuca katlanıldı!
*
G-20 ülkeleri vasıtasıyla uluslararası anlaşmalar ve angajmanlarla çok uzun bir sürede oluşturulmuş,
Bugün için “alternatifsiz küresel serbest piyasaların”;
Ekonomiden- siyasete,nükleerinden-siber teröre, çevreden-iklime çok geniş yelpazede,
Güvenliğinin sağlanması hususunda yeni kararlar benimsendi.
*
Ekonomiyi örgütlemek,denetlemek,işleyişini organize etmek için IMF ve Dünya Bankası yeniden yapılandırıldı.
Beher ülkenin korumacılık önlemlerinde yükleri eşdeğer dağıtmasına yönelik ortaklık sağlandı.
Beher ülkede mali politikaların eşdeğer ağırlıkta uygulanması ve yönetimi kararlaştırıldı.
Beher ülkede harcamaların katma değer sağlayacak,üretim ve istihdamı geliştirici harcama teknikleri sağlanarak,
Talep daralmasının önüne geçilmesinin çözümlerinde hemfikir olundu.
Tüm banka ve mali kuruluşlar denetim altındadır!
Kara para,bir ölçüsünden sonra atıl para ve yolsuzluğu oluşturan yoz siyasetle; ortak mücadele kararı alındı.
“Karşılıklı Bağımlılık” yürüyor.
Şimdi küresel ekonominin ortaklaşa denetimi ile ekonomik güvenliğin, istikrarın sağlanmasına koşuluyor…
*
Bu gelişmeler ülkelerin siyasetinde “Etik Yönetim” ve “Etiğin Yönetimi” olgularına yol açmıştır.
İfşaatçı koruma,Etik Kurullar, Ombudsman,Etik Görevliler, Etik Kalite önem kazanıyor.
Uluslararası Saydamlık Teşkilatının Yolsuzluk Endeksi ve Saydamlık Endeksi;
Henüz yasalarda ele alınmamış olsa da,
“Yolsuzlukla Mücadele”de ve “Siyasi Yozlaşma” da etik kültüre esas alınıyor.
Mesela yolsuzluk;teröre eşdeğer uluslararası suç kapsamında değerlendiriliyor…
*
Küresel krizin ardından, G20 ülkelerinden dünyaya,
Yolsuzluk ve siyasal yozlaşmanın ekonomi,siyaset,sosyal,ahlakî ve kültürel değerler üzerinde tahribatıyla,
Mücadele kararı dalga dalga yayılıyor.
Ülkeler rüşvet,zimmet,haraç gibi maddî bedel içerikli,
Yakını,sözü geçen kişiler ve siyasi temelli kayırmaları kapsayan dayanışma içerikli,
Yolsuzlukla ve siyasi yozlaşmayla küresel boyutta mücadele kararına katılıyor.
Türkiye Uluslararası Saydamlık Teşkilatının saydamlık notuna göre 163 ülke arasında 60.sıradadır.
Üstelik G20 ülkesi!
Nitekim Türkiye, Ocak 2010’da Saydamlığın Arttırılması ve Yolsuzlukla Mücadelenin Güçlendirilmesi Stratejisini ilan ediyor.
*
Yeni dünya “bilgi ve iletişim toplumu” olmak özelliğindedir.
Bir zamanlar dünyayı saran denetimsiz,karşılıksız paraların,sermayenin ya da siyasi yozluğun yerini;
Bilgi ile çevrelenen saydamlık,istikrar ve güven kaplamalıdır.
Niteliksiz ve etik-kalitesi olmayan herşey -elbette,yolsuz siyasetçiyi de çok ucuzlatıyor…
*
Bu bakış; Wikileaks belgeleri üzerindeki belirsizliği aydınlatmaya yeter mi, bilmiyorum!
ABD Dışişleri Bakanı Hilary Clinton belgelerin doğru olduğunu,
ABD dış politikasının bu belgelerle kurulduğunu söylüyor.
Belgelerde bahis konusu yolsuzluklarla siyaseti yozlaştıranların;
İthamlar doğru ise-rezalet!, işlerinin -kesin! bittiğini -oh,iyi de oluyor! söylemek gerekiyor.
Türkiye’nin bu utançtan nasıl sıyıracağı konusu ayrı bir gündemde yerini almaya başlıyor.
*
Başbakan Erdoğan,Wikileaks belgelerindeki ithamlara yanıt verirken,
ABD’ye,muhalefete ve bu haberleri yazan medyaya çok ağır yükleniyor.
Bu hususta bağırmak,çağırmak beyhude, “şeref ” bakidir!
Ülkesinin yüzünü kızartmayacak bir sonucu sağlaması gerekiyor.
*
Öte yanda tarihinin en karanlığında Türkiye’de,rezil bir komplo ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu;
Tüm siyasetini yolsuzluk ve yozlaşma üstüne kuruyor!
Kapitalist etik yaygınlaşıyor…
Ahmet Kılıçaslan AYTAR
Bir yanıt yazın