AB, dış politikasında tek sesli olma yolunda önemli bir adım attı. Göreve başlayan Avrupa Dış Faaliyetler Servisi sayesinde, 27 üye ülke adına artık tek bir muhatap kurum söz sahibi olacak.
AB dış politikasında birlik hedefi ne zaman dile getirilse, ABD’nin eski dışişleri bakanlarından Henry Kissinger’ın o ünlü sorusu akıllara gelir: “Avrupa ile konuşmak istediğimde kimi arayacağım?” AB’nin ortak bir telefon numarası yok, ama 1 Aralık’ta göreve başlayan Avrupa Dış Faaliyetler Servisi ile tek ses olma yönünde önemli bir adım atıldı. Böylece yaklaşık bir yıldır yürürlükte olan Lizbon Antlaşması kapsamında, dış politika konularında diğer ülkelere muhatap alabilecekleri bir kurum oluşturulmuş oldu.
Servisin amacı
AB Ortak Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton
Avrupa Dış Faaliyetler Servisi, AB içinde uzun süren tartışmaların ardından görevine başladı. Üye ülkelerin ne kadar nüfuz sahibi olacağı, makamın iç yapısının nasıl düzenleneceği ve en önemli görevlerin kimlere verileceği başlıca tartışma konularıydı. “Kurumun oluşturulması, bize 27 üye ülke olarak birlikte çalışma imkanı sunuyor. Dünyadaki en önemli meselelerine ortak yanıtlar bulmak istiyoruz” diyen AB Ortak Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, sözkonusu olanın, üye ülkelerin ellerinden birşeyler almanın değil, aksine 27 üyenin işbirliğiyle artı bir katma değer yaratmak olduğunu ifade etti.
Servisin faaliyetleri
Avrupa Dış Faaliyetler Servisi, yaklaşık 3 bin 700 görevliyle Catherine Ashton’a bağlı çalışacak. Brüksel merkezli birim, bir yandan klasik bir Dışişleri Bakanlığı görevini üstlenirken, diğer yandan dünya genelinde büyükelçilik işlevi görecek yaklaşık 130 temsilcilikle Avrupa’nın çıkarlarına hizmet edecek. “Avrupa’nın dünyadaki krizlere karşı tepki verebilmesi gerekiyor. Tabiî ki öncelikle diplomatik anlamda. Bu nedenle Avrupa Dış Faaliyetler Servisi bizim için de çok önemli” diyen, Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, birimin göreve başlamasının, Avrupa diplomasisi için mükemmel bir gelişme olduğunu ifade etti.
Nitekim, Almanya hali hazırda Avrupa Dış Faaliyetler Servisi içinde stratejik öneme sahip iki görev üstlendi. Biri genel sekreter yardımcılığı, diğeri ise Pekin’deki AB temsilciliği.
Maliyet önemli bir sorun
Avrupa Dış Faaliyetler Servisi’nin yapısı, görev ve yetki dağılımı gibi konuların yanında önemli bir tartışma konusu da, yaratacağı maliyetti. Birimin başlangıç bütçesi şimdilik yıllık yaklaşık 10 milyon euro cıvarında. Ancak istenilen faaliyet düzeyine ulaşılması durumunda bu meblağın milyar eurolara ulaşması bekleniyor. Avrupa’da art arda kemer sıkma önlemlerinin açıklandığı bir dönemde, oluşan yeni bir maliyete sıcak bakılmıyor. Ayrıca AB genel bütçesi ile ilgili AB Konseyi, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu arasındaki anlaşmazlık hala sürüyor. Genel bütçe konusunda anlaşmazlığın sürmesi durumunda bundan Avrupa Dış Faaliyetler Servisi’ni geliştirme çabaları da olumsuz etkilenecek.
Avrupa Dış Faaliyetler Servisi’nin yapılandırılması sürecinde bölgesel kotalar ve kadın kotaları konusu da yoğun tartışmalara yol açmıştı. Sonunda kota uygulamaktan vazgeçildi, ancak Catherine Ashton, kadınların uygun oranlarda dikkate alınması ve diplomatların ‘mümkün olduğunca geniş coğrafî alanda’ görevlendirilmesi sözü verdi.
© Deutsche Welle Türkçe
Monika Dittrich / Çeviri: Gezal Acer
Editör: Beklan Kulaksızoğlu
Bir yanıt yazın