Gül: Belgeler İlişkilerde Güvensizlik Oluşturabilir

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ”(Wikileaks belgeleri) Bunların bazıları doğru değerlendirme olabilir, bazıları yanlış değerlendirme olabilir, görmek lazım” dedi.

Gül, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Zirvesi’ne katılmak üzere Kazakistan’a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda yaptığı basın toplantısında, AGİT’in çeşitli ve kapsamlı faaliyetler sürdürdüğünü, ayrıca komşu coğrafyadaki Güney Osetya, Kuzey Karabağ, Yukarı Karabağ ve Trans-Dinyester gibi Türkiye’nin güvenliğini ve istikrarını yakından ilgilendiren ihtilafların çözümüne yönelik uluslararası bir diyalog platformu özelliği taşıdığını söyledi.

Türkiye’nin bölgesinde oynadığı rol dolayısıyla AGİT’e aktif katılım ve katkı sağlayan başlıca ülkeler arasında yer aldığını vurgulan Gül, 1999’da Türkiye’nin ev sahipliğinde yapılan İstanbul Zirvesi’nden 11 yıl sonra düzenlenecek ilk AGİT Zirvesi olma özelliği taşıyan Astana Zirvesi’ne büyük önem atfettiklerini belirtti.

Gül, 40’tan fazla devlet ve hükümet başkanının katılacağı zirvede AGİT katılımcısı ülkelerin ortak ilke, değer ve yükümlülüklere bağlıklarını teyit edeceklerini dile getirdi. Bu kapsamda, Astana’da, 56 üyesiyle dünyadaki en geniş bölgesel güvenlik örgütü olan AGİT’in 21. yüzyılın riskleriyle mücadeledeki kararlığının gösterilmesini ve bu amaçla bir eylem planı kabul edilmesini beklediklerini vurgulayan Gül, dost ve kardeş Kazakistan’ın 2010’da üstlendiği AGİT dönem başkanlığını başarıyla yürütmesinden ve İstanbul’dan 11 yıl sonra AGİT katılımcısı ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarını bir zirve toplantısında bir araya getirmesinden dolayı duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Cumhurbaşkanı Gül, zirve sırasında Astana’da bulunan bazı hükümet ve devlet başkanlarıyla ikili görüşmeleri olacağını bildirdi.

-WIKILEAKS BELGELERİ-

Gül, bir gazetecinin, Wikileaks belgelerini anımsatarak, ”Sizinle ilgili olan ifadeler de var, özellikle 2005 yılında yazılan bazı konularla ilgili. Öncelikle kendi isminizin geçtiği bölümlerle ilgili belgeleri okudunuz mu, ne hissettiniz? 2005 yılında Sayın Başbakan ile aranızda bir çekişme olduğu belgelere yansımış durumda. Ayrıca, bundan sonraki süreçte özellikle Azerbaycan-Türkiye ilişkileriyle ilgili Aliyev’in kullandığı önemli ifadeler var. Hem Türkiye-Azerbaycan ilişkileri hem de Orta Doğu ülkelerinin İran’a bakış açısıyla ilgili bundan sonraki süreçte nasıl gelişmeler olacak?” sorusu üzerine Gül, belgelerin bir kısmının yayınlandığına işaret ederek, şu değerlendirmeyi yaptı:

”Dikkat ederseniz, bunlar Amerikalı diplomatların, değişik seviyede diplomatlar, bunların bulundukları yerdeki olayları, kişileri kendi açılarından değerlendirmeleriyle ilgili raporlar, şimdiye kadar açıklananlar. Yani sizler nasıl her gün olayları kişileri değerlendiriyorsanız, onlar da sizin gibi değerlendiriyorlar ve merkezlerine rapor ediyorlar. Ben Dışişleri Bakanlığı yapmış bir kişiyim biliyorsunuz. Bunların bazıları doğru değerlendirme olabilir, bazıları yanlış değerlendirme olabilir. Görmek lazım, nedir. Dolayısıyla bunları bu şekilde önce anlamak gerekir.

İkincisi, tabii Türkiye ile ilgili bazı şeyler var. Doğrusu biz bunlara hep alışkınız. Bunların hiçbiri Türkiye’yi daha güçlü bir ülke yapmak, Türkiye’yi daha geliştirmek…Türkiye’deki siyasi istikrara verdiğimiz önem, kadim dostluklarımız, bunların hiçbirisi bozamaz. Sayın Başbakan ile benimle ilgili söylediğiniz bazı şeyler var. Bunları kendi açılarından değerlendirmişler, yazmışlar. Bunların hiçbiri, bizlerin Türkiye için omuz omuza çalışmamızı hiç engellemez. Bu, sadece Sayın Başbakan ile ilgili değil, diğer bütün yetkililerle de…O açıdan Türkiye ile ilgili söylenenleri ben Türkiye’de bulunan kişilerin kendi değerlendirmeleri olarak görüyorum. Bunun altını özellikle çizmek isterim.

Sorunuzda çevreyle ilgili değerlendirmeler de var. Bunları hep takip etmek gerekir. Bunlara bu merkezden bakıyorum. Sizinle ilgili söylenen birşeyin siz doğrusunu bildiğiniz için hemen bunun doğru olmadığını söylersiniz, inanmazsınız ama başkasıyla ilgili söylenenlere insanlar çabuk inanırlar. Onlara da böyle bakmak gerekir, çevreyle ilgili söylenen şeylere. Burada biraz, şimdiye kadar çıkan şeylere etkisini nedir diye baktığımızda biraz bir sistematiği olduğu kanaatindeyim. Birazcık bir amaç varmış gibi geliyor bana ama tabii ki şimdiden kesin birşey söylemek doğru değil. Neler gelecek, neler yayınlayacaklar bunlara bakmak gerekir.

Türkiye ile Azerbaycan arasındaki dostluğu da aynı şekilde hiç kimse etkileyemez. Bizler, bir milletin farklı farklı devletleriyiz. Dışardan farklı görünebilir, dışardan farklı değerlendirmeler yapılabilir ama işin aslı budur.”

Wikileaks belgeleriyle ilgili bir başka soru üzerine Gül, ”Türkiye’den bakınca bizim Türk gazeteler Türkiye ile ilgili şeyleri… Ama ben yabancı ajanslara, televizyonlara, gazetelere bakıyorum, onlar da çok daha farklı, yansıtılması daha çok bölgeyle ilgili, biraz daha farklı bir yansıtma şekli var. Onun için söyledim zaten. Biraz sanki bazı şeyler süzgeçten geçirilerek yapılıyor. Sanki bir amaç var gibi geliyor bana. Ama bunlarla ilgili kesin birşey söylemek doğru değil. Türkiye olunca tabii ki Türk gazeteleri olarak siz Türkiye’de ne yazmışlar, ne etmişler bunların bir kısmına biz diplomatik dedikodular deriz. Aslında bazılarını tahmin edebilirsiniz. Bunların bazılarını tahmin edebiliriz. Yani insanlar hakkımızda ne düşünüyorlar diye bunları tahmin edebiliriz ama görmemiz lazım, ne tür belgeler var” diye konuştu.

GÜL: (WIKILEAKS BELGELERİ) BUNLAR, TABİİ Kİ, BİR ÜLKENİN ARŞİVLERİNİN DIŞARI SIZMASI AÇISINDAN O ÜLKENİN DÜŞÜNMESİ GEREKEN BİR ŞEY

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Wikileaks internet sitesinin yayımladığı belgelerle ilgili, ”Bunlar, tabii ki bir ülkenin arşivlerinin dışarı sızması açısından o ülkenin düşünmesi gereken bir şey. Yani bir ülkenin belgeleri, kendilerine göre gizli kalması gereken belgeleri, arşivleri eğer dışarı sızıyorsa o ülkenin oturup kendisinin düşünmesi gerekir” dedi.

Gül, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Zirvesi’ne katılmak üzere Kazakistan’a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda yaptığı basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, ”Belgelerle ilgili herhangi bir devlet veya hükümet başkanıyla görüşme yaptınız mı, bilgi aldınız mı?” sorusuna, Gül, ”Hayır. Bilgi alınacak bir şey yok. Ne yapacağım? Buradaki bir Amerikalı diplomat veya başka bir yerdeki, oturmuş bir kağıt yazmış. Onunla ilgili bilgi mi alacağım?” diye konuştu.

Dün, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın görüştüğünü anımsatan Gül, ”Onların da (Amerikan Hükümeti’nin) resmi açıklamaları var. ‘Bunlar bizim politikalarımız değil. Politikalar Washington’da yapılır. Biz, burada yaparız ama bize her yerden çeşitli değerlendirmeler gelir’ diye. Onlar da o açıklamayı yaptılar zaten” ifadesini kullandı.

-”(BELGELER) İLİŞKİLERDE GÜVENSİZLİK OLUŞTURABİLİR”-

Cumhurbaşkanı Gül, bir başka gazetecinin, ”Bu tip belgelerin ortaya çıkması, genel anlamda, uzun vadede uluslararası ilişkileri etkileyebilir mi, etkileyebileceğini öngörüyor musunuz?” şeklindeki sorusu üzerine, şunları söyledi:

”Olabilir tabii. Çünkü bunlar biraz da psikoloji ile ilgili şeyler bir kısmı. Bunlar güvensizlikler oluşturabilir. Bunlar normaldir. Olabilir tabii ki. İlişkilere herkes ona göre daha çok dikkat eder, konuştuğu şeylere. Ama şimdiye kadar benim gördüklerim, demin söylediğim gibi değişik seviyedeki Amerikalı diplomatların, kendi değerlendirmeleri, kendi gözlemleri, duydukları… Bazılarını, sizlerin yazdıklarını, kendileri buradan memleketlerine rapor ediyorlar. Gördüğüm kadarıyla Türkiye ile ilgili yazılanların büyük bir kısmı da bu şekilde.”

Gül, belgelerin sızmasının ”diplomasinin 11 Eylülü” olarak değerlendirildiğinin hatırlatılması üzerine ise ”Yok. Doğrusu ben öyle görmem açıkçası. Tabii bilmiyorum. Bundan sonra ne yayınlayacaklar. Onlara bakmak gerekir. Demin söylediğim şey işte. Bugün ortaya çıkanlar, en azından böyle… Bunlar, tabii ki bir ülkenin arşivlerinin dışarı sızması açısından o ülkenin düşünmesi gereken bir şey. Yani bir ülkenin belgeleri, kendilerine göre gizli kalması gereken belgeleri, arşivleri eğer dışarı sızıyorsa o ülkenin oturup kendisinin düşünmesi gerekir” diye konuştu.

AA


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir