Afganistan’a dair 90 binden fazla gizli Amerikan belgesini yayınlayarak uluslararası bir depreme yol açan Wikileaks sitesinin kurucusu ve yayın yönetmeni Julian Assange, ‘hacker’lıktan gazeteciliğe geçmiş bir aktivist.
Anne-babası Vietnam Savaşı karşıtı bir gösteride tanışmış. Muhalif tavrı ona ebeveynlerinden miras. Avustralyalı “internet canavarı” gazeteci Julian Assange, ‘Yönetişim olarak Komploculuk’ başlıklı bir tür manifestosunda; bilgi sızdırılması sayesinde, bilgiyi gizli tutmak sayesinde hükmünü sürdüren ve halkını temsil etmeyen yönetimlerin nasıl yıkılabileceğini anlatıyor. Sitesinde ifşa ettiği gerçeklerle sanal ortamdaki aktivizmi bambaşka bir boyuta taşıyan Assange, kendi deyişiyle “radikal demokrasi”yi vaaz ediyor.
Oradan oraya sayısız taşınmayla geçen çocukluğunda, Assange bir ara bir elektrik dükkanının karşısında oturmuş. Orada bilgisayar programcılığı ve program kırma konusunda ilk bilgileri edinen bu inanılmaz derecede yetenekli çocuk daha sonra matematik ve fizik okumuş. Ve ‘hacker’lar dünyasına adım atmış.
O ve arkadaşları çok sayıda bilgisayara girmişler, siteyi çökertmişler. Çökerttikleri sitelerin arasında Amerikan Savunma Bakanlığı’nınkinin de bulunduğu zannediliyor. Ülkesi Avustralya’da adli makamlar bir süre sonra Assange’ın faaliyetlerini tespit etmiş. Hakim karşısına çıkmış ama sembolik bir tazminatla kurtulmuş. Bu olaydan sonra ‘hacker’lığa son verip kendine gazetecilik alanında bir kariyer oluşturmuş.
Julian Assange’ı gizemle örülü şöhretine taşıyan dönüm noktası, 2006’da Wikileaks adlı siteyi kurması oldu. Bu site, kendine gelen gizli bilgi ve belgeleri yayınlayarak dünyanın pek çok yerindeki “kirli çamaşırları” ortaya döküyor. Wikileaks’in ortaya çıkardıkları arasında Küba’daki Amerikan üssü Guantanamo’da esirlere yapılan muameleye dair kurallar, Kenya’daki yargısız infazlar, Irak’ta sivillerin Amerikan askerleri tarafından öldürülme görüntüleri de yer alıyor.
Kenya’ya dair ifşaatıyla 2009’da Uluslararası Af Örgütü’nden ödül alan Avustralyalı gazeteci-aktivist, geçen Nisan ayında da Iraklı siviller ve bir Reuters fotoğrafçısının ABD askerlerince öldürülmesine dair görüntülerle Irak’ta depreme yol açtı. Pentagon’u zor durumda bırakan görüntülerde askerlerin söz konusu ölümlerle eğlenmelerini ortaya koyan ses kayıtları da vardı.
Assange son olarak Afganistan’a ilişkin gizli belgeleri sitesine koyarak dünya çapında kendinden söz ettirdi.
Ancak Julian Assange ve arkadaşları elbette tüm bunları büyük bir gizlilik içinde yapmak zorunda kalıyor. Yalnızca 5 tam-zamanlı editörü ve 800 gönüllüsü bulunan Wikileaks’in şefi Assange, ülkeden ülkeye dolaşmak zorunda kalıyor (ancak bundan bir rahatsızlık duyduğuna dair herhangi bir emare bulunmuyor). Avustralyalı internet canavarı faaliyetlerini yürütebilmek için kimi zaman Doğu Afrika’da Kenya ve Tanzanya’ya, kimi zaman İzlanda’ya gidiyor.
Yaşı bile belli değil
Geleneksel medyanın yayınladığı dosyalar sonucu tazminat ödemek zorunda kalmak gibi sıkıntılar yaşayabildiğini, internetinse bu konuda avantaj sağladığını belirten Assange’ın yaşı bile tam bilinmiyor. Bir iddiaya göre 37, bir diğerine göre 39 yaşında. Kaç yaşında olduğunu bile söylemeye niyeti yok yeni çağın istihbarat kralının: “P.. kurularını tahmin yürütmek zorunda bırakmayı tercih ediyorum”.
Bir yanıt yazın