Almanya’da Wikileaks tartışması

Wikileaks’in eline geçirip yayınladığı ABD Dışişleri Bakanlığı’na ait on binlerce belge, dünyanın birçok ülkesini yakından ilgilendiriyor. Alman siyasetçiler de belgelerde geçen iddiaların araştırılmasını istiyor.

Wikileaks’in eline geçirip yayınladığı ABD Dışişleri Bakanlığı’na ait on binlerce belge, dünyanın birçok ülkesini yakından ilgilendiriyor. Alman siyasetçiler de belgelerde geçen iddiaların araştırılmasını istiyor. - spiegelAlmanya hükümet sözcüsü Steffen Seibert, Wikileaks’in yayınladığı belgelerin Berlin-Washington ilişkilerini olumsuz etkilemeyeceğini söyledi. Seibert, “Belgeler dünyanın diğer bölgelerinde çok vahim siyasi sonuçlara yol açabilir. Bizi asıl bu nokta düşündürüyor” diye konuştu.

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Berlin’de düzenlediği bir basın toplantısıyla Wikileaks’in yayınıyla ilgili sorulara cevap verdi. Belgelerde “fikirlerinde derinlik olmayan, saldırgan ve şımarık” olarak nitelenen Westerwelle, “Önemsiz gördüğüm bu dedikoduların Almanya’nın ve müttefiklerinin güvenliğini olumsuz etkilememesini umuyorum” dedi. Westerwelle, belgelerde ortaya atılan ve genel başkanlığını yaptığı Hür Demokrat Parti’nin (FDP) üst yönetiminde bir ABD muhbirinin bulunduğu yönündeki iddiaların doğru olmadığını kaydetti.

Hür Demokrat Parti’deki köstebek kim?

Westerwelle, belgelerde dile getirilen iddiaların Hrıstiyan Sosyal Birlik Partili (CSU) Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg ile aralarını açamayacağını da vurguladı. Wikileaks’in gün ışığına çıkardığı belgelere göre, Almanya Savunma Bakanı bu yılın başında Afganistan’daki Alman askerlerinin sayısının artırılmasına karşı çıkan Westerwelle’yi ABD’li yetkililere şikâyet etti.

İktidar ortağı CSU’nun genel başkanı Horst Seehofer ise belgeleri, “Berlin kokteyllerinin dedikodularını alıp yayınlamışlar” sözleriyle değerlendirdi. Seehofer, “Yeni bir şey yok, defalarca yazılıp çizilen şeyler” dedi. Seehofer belgelerde “popülist ve güvenilmez” olarak tanımlanıyor.  Seehofer’in sözcüsü, “Genel başkanımız bundan birkaç gün önce ABD’nin Berlin Büyükelçisi Philip Murphy ile birlikte son derece dostane bir ortamda kahvaltı etmiştir. Bundan sonra da sayın büyükelçiyle buluşmaya devam edecektir” açıklamasında bulundu.

Ana muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti’li (SPD) Rheinland-Pfalz Eyaleti Başbakanı Kurt Beck, Wikileaks skandalının Almanya ile ilgili kısmının araştırılmasını istedi. Belgelerde FDP bünyesinde bir muhbirin varlığından söz edildiğini hatırlatan Beck, “Anlaşılan sadece ABD değil bizim de veri güvenliği alanında sorunlarımız var. Bu muhbirin kimliği bir an önce ortaya çıkarılmalıdır” dedi.

Diplomatik teamüller değişir

Federal Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble, Wikileaks’in yayınını eleştiren Alman politikacılar arasında yer aldı. Belgelerin gün ışığına çıkmasıyla Doğu Alman gizli servisi Stasi’nin dosyaları arasında kıyaslama yapan Schäuble, “Daha kendi Stasi dosyamı okumadım. Wikileaks’te hakkımda ne yazmışlar merak etmiyorum doğrusu” dedi. Belgelerde Schäuble hakkında, “terörle mücadelede yakın müttefikimiz ama kendisi asabi ve yaşlı bir adamdır” ifadesine yer veriliyor. Hrıstiyan Birlik partileri Federal Meclis Grup Başkanı Volker Kauder, belgelerin Wikileaks’in eline geçmesinin kendisinde hayâl kırıklığı yarattığını söyledi. Kauder, “ABD gibi büyük bir ülke verilerini nasıl koruyacağını iyi bilmeli” dedi.

Belgelerde adı geçen Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanı Dirk Niebel, yayın sonrası diplomatik teamüllerin değişmesini beklediğini kaydetti. Niebel, “Bundan sonra birisiyle açık açık konuşmadan önce iyi düşünüp tartacağız” dedi. Federal Ekonomi Bakanı Rainer Brüderle ise, “Demek ki bundan böyle artık her türlü ikili görüşmeden kamuoyunun da haberi olacak. Bilelim de ona göre hareket edelim” görüşünü dile getirdi.

Yeşiller ve Sol Parti’den Wikileaks’e destek

Yeşiller Partisi Wikileaks’in yayınını memnuniyetle karşıladı. Eş başkan Claudia Roth, Berlin’de yaptığı açıklamada, Wikileaks’in araştırmacı gazetecilik örneği sergilediğine dikkat çekerek, “Demokrasi saydamlığı kaldırabilmeli, uluslararası hukuku, insan haklarını ihlal eden davranışlar gizli kalmamalıdır” dedi.

Sol Parti Genel Başkanı Klaus Ernst de belgelerin yayınlanmasına destek verdi. Bu tür yayınların İnternet çağında artık önlenemeyeceğine dikkat çeken Ernst, “Hükümetlerin daha fazla kontrole ihtiyacı var. Hükümetler belgeleri sızdıranlara ceza vermeyi düşüneceklerine, icraatlarına daha fazla dikkat etmeliler” dedi.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/dpa/rtr/dapd, NH/AG


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir