KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Cenevre’ye çok iyi hazırlık yaparak gitmek gerektiğini belirterek, iki aylık sürenin iyi değerlendirilmesinin önemli olduğunu söyledi.
KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, İsveç’teki temaslarının ardından Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği’nde Türk basın mensupları ile kahvaltılı basın toplantısında biraraya geldi.
İsveç’te yaptığı görüşmelerin olumlu geçtiğini belirten Eroğlu, New York’ta katıldığı üçlü zirve ile ilgili görüşlerini anlattı. Eroğlu, “Gündemdeki Kıbrıs konusu uzunca bir dönemdir zaman zaman dünyanın da gündemini işgal etti. Benim Cumhurbaşkanı seçilmemden sonra müzakerelere yeniden başlandı. En son New York’ta üçlü zirve toplantısına katıldık” dedi.
-“NEW YORK’TAN MEMNUN AYRILDIK”-
New York’taki görüşmelerde çıkan sonucun ocak sonuna kadar müzakerelerin devam ettirilmesi, ocak sonunda ise Cenevre’de buluşarak durum değerlendirmesi yapılması yönünde olduğunu belirten Eroğlu, şunları kaydetti:
“Böyle bir önerinin geleceğini tahmin ediyorduk ve biz buna karşı hazırlıklı gittik. Bu çıkmazdan çıkış yollarını da gösteren öneri paketimiz ve yol haritamız da hazırdı. Müzakereden çıkan görüldüğü gibi bir zaman tespiti var. Ocak sonuna kadar çalışıp çözüm bulabilecek miyiz, sorunları aşabilecek miyiz ?. Bütün bunların değerlendirmesini yaptıktan sonra, Cenevre’de BM Genel Sekreteri ile biraraya geleceğiz. Bu biraraya gelişte, eğer bir çözüm bulmadan gidersek ve önerilerimizde bir yakınlaşma sağlamadan gidersek, Genel Sekreter kendi tavrını ortaya koyacağını, değerlendirmesini ona göre yapacağını temaslarında aktarmıştır. Dolayısıyla ocak ayına kadar yoğun bir çalışma içerisine gireceğiz.”
Yaklaşık altı aydan bu yana görüşmelerin sürdüğünü ancak bir ilerleme olmadığını ifade eden Eroğlu, şöyle devam etti:
“Mülkiyet konusu ile ilgili görüşmelere başlamayı ben önermedim. Bu teklif karşı taraftan geldi. Daha önceki görüşmelerde ekonomi konusunda da bazı uzlaşmazlıklar vardı. Bazı başlıklarda ilerleme sağlanmıştı ama uzlaşma olmamıştı. Mülkiyet kaşlığı biliyorsunuz oldukça karmaşık bir konudur. Görüşmelerde hiçbir yakınlaşma olmadığı için New York’tan davet almıştık. Fakat New York’ta da Rum lider aynı tutumunu devam ettirdi. Rum tarafı ile anlaşamadığımız konulardan biri de Kıbrıs’ta 1974 yılından beri hiçbir şey olmamış gibi mülkiyet ile ilgili öneriler ortaya koyuyor olması. Biz diyoruz ki geçen bu 36 yıl içerisinde Kuzey’de bir sosyo ekonomik yapı oluşmuştur, hayat devam ediyor. 1974’te kalmadık. Rumlardan kalan Kuzey Kıbrıs’taki malları da ortada bırakamazdık. Elbette onları vatandaşlarımıza verip çalıştırmamız gerekiyordu.”
Rum tarafının mülkiyet konusundaki “İlk tercih mal sahibidir” tutumunu devam ettirdiklerini söyleyen Eroğlu, “Bizler de diyoruz ki bu mülkiyet konusunu iade, takas ve tazminatlar ile çözmemiz gerekir. Çünkü bütün malları Rumlara iade edersek bizim yaşama alanımız kalmaz. Kıbrıs Türk halkının da böyle bir anlaşmaya onay vermesi mümkün değildir. Rum lider aynı görüşte direttiği için olay New York’a kalmıştı. Aynı tutum orada da devam ettiği için şimdi Cenevre’ye kaldı” dedi.
-“GENEL SEKRETER TAVIR BELİRLEYEBİLİR”-
Bütün bunlara rağmen hazırladıkları yol haritası sayesinde New York’tan Türk tarafı olarak memnun ayrıldıklarını kaydeden Eroğlu, “Çünkü Rum lideri Dimitris Hristofyas zaman limiti kabul etmese de görüyorsunuz ocak sonuna kadar bir zaman limiti vardır. Hakemlik yoktur, doğrudur. Ancak, Genel Sekreterin bir tavır belirleme sürecine gelebileceğini yani bizi kendi başımıza bırakabileceği yönünde mesajlar verdiğini söyleyebilirim. Özetle görüşmeler bu safhadadır. Bizim düşüncemiz tabii ki bütün konuları kendi başlığı altında değerlendirmek ve her başlığı görüşüp kapattıktan sonra bir diğer başlığa geçmektir” diye konuştu.
Eroğlu, New York’ta Rum Lider Hristofyas ile yaptığı görüşme sonunda bir ilerleme olmadığını belirtti.
Görüşme sırasında sorulara da yanıt veren Eroğlu, “Bundan sonraki adım ne olacak” sorusuna, “Hep uluslararası hukuktan bahsediliyor. Kıbrıs konusu bir hukuk konusundan ziyade bir siyasi konudur. Kıbrıs’ta var olan gerçekler, bizim Kıbrıs Cumhuriyetinden dışlanmamız üzerine, bizim kendi cumhuriyetimizi oluşturmamızdır. Bir anlaşma olana kadar iki ayrı devlet konumundayız. Anlaşmak için müzakere masasına oturuyoruz. Ama sadece Rum tarafının memnun olacağı bir anlaşma olmayacak. Uzlaşarak, iki halkın, güven ve barış içinde yaşayabileceği bir devlet olmalı” dedi.
Ocak sonuna kadar çok iyi hazırlık yapıp Cenevre’ye gitmek gerektiğini de kaydeden Eroğlu, “Önümüzdeki iki ayı çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, hazırlanan çözüm paketi için KKTC’de bütün siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin desteğini aldığını da kaydederek, “Adada Türk tarafı anlaşmak istiyor. Uzlaşmayan Rumlardır. Daha önceki Rum liderlerin hepsi anlaşmazlıklarıyla gittiler. En son şimdi de Dimitris Hristofyas da aynı uzlaşmaz düşüncededir. Rum liderler birbirlerinden devraldıkları tavrı devam ettiriyorlar” diye konuştu.
İsveç Dışişleri Bakanı Bildt ile görüşmesinden de çok memnun olduğunu ifade eden Eroğlu, İsveç’in tarafsızlığının kendilerini memnun ettiğini, İsveç’in adadaki gerçeklerin farkında olduğunu aktardı.
Stockholm temaslarını tamamlayan Eroğlu bu akşam saatlerinde KKTC’ye dönecek.
Bu arada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Avrupa Birliği içindeki üçüncü temsilciliği İsveç’in başkenti Stockholm’de açıldı.
KKTC’nin Stockholm temsilciliğine Damla Güçlü getirildi. Böylece KKTC’nin Avrupa Birliği ülkeleri içinde Belçika ve İngiltere’den sonra üçüncü temsilciliği İsveç’te açılmış oldu.
AA