Uzunca bayram tatilini fırsan bilip ailecek yakın çevre gezilerine çıkalım dedik, yıllardır Ankara-Eskişehir yolundaki Gordion tabelasının önünden gelip geçerken hep girelim demişizdir ama ya gidişin telaşesi yada dönüşün geç kalmışlığında bir türlü fırsat yaratamamışızdır…..
Bu sefer daha yola çıkarken Gordion’a girmeyi planladık, nasılsa Eskişehiri gezmeye (açıkçası çiğbörek yemeye) gidiyorduk yol yakındı ve Gordionu gezmek için de yeterince vaktimiz vardı.
Kral Midasın mezarının bulunduğu tümülüsü görmeden önce hemen yanındaki müzeyi gezdik müzedeki Frigya uygarlığından kalma çanak çömleği incelerken bu çananak çömleklerin üzerindeki yazılar ile Orta Asyadaki Orhun kitabelerindeki yazılar arasındaki benzerlik dikkatimi çekti acaba hafızam beni yanıltıyormu diye düşündüm eve dönünce hemen bilgisayarımın başına oturdum….
Hafızam beni yanıltmıyordu aşağıda resimlerini sunduğum çanak çömleğin üzerindeki pek çok harf karakteri birebir Göktürk alfabesi ile örtüşmekteydi.
Gordion müzesinde fotoğrafladığım Frig çanak çömlekleri üzerindeki yazılar
Yukarıdaki fotoğraf Orhun kitabesi Yukarıdaki fotoğraf Midas mezar yazısı
Özellikle Göktürk alfabesinde kelimeleri ayırmakta kullanılan : işaretinin Midas mezar yazısında bulunmasıda dikkat çekici.
Daha önce Futharkt alfabesi ile (Runik alfabe) Göktürk alfabesi arasındaki benzeriği anlatan bir araştırmayı okumuştum. Kuzey avrupada bu alfabe ile yazılmış pek çok kitabe vardır. Bu yazıyı linkinde bulabilirsiniz.
GÖKTÜRK ALFABESİ:
YORUMUM:
Ben aslında tarihin pek çok açıdan araştırılıp yeniden yazılması gerektiğini düşünüyorum. Anadolu da bulunan Frigya yazıtları ile Orta Asyada bulunan kitabelerin ve Runik alfabe ile yazılmış Kuzey Avrupadaki taşların ortak bir kültürü ve geçmişi sergilediği son derecede açık.
Orta Asyadaki yazıtların daha geç bir tarih itibari ile yazıldığının bilinmesi MÖ 12 yy ile MÖ 7 yy arasında Batı Anadoluda hüküm süren Frig uygarlığı ile Orta Asya arasında Batıdan Doğuya bir ilişki akımı olduğunu ortaya koyabilir.
Yahut Orta Asyadaki uygarlığın çok daha eski olduğunu ve Anadoluya Orta Asyadan göçlerin çok daha önceye tarihlenmesi gerektiğini de işaret ediyor olabilir.
Sonuç itibari ile bu yazının bir işaret fişeği olmasını konu hakkında bilgi sahibi olanların detaylı araştırmalar yapmasına ve bilindik tarih ezberlerinin bozulmasına vesile olmasını umuyorum.
Son söz Eskişehire gittik çiğböreğide yedik bozkırın ortasında muhteşem bir şehir yaratılmış Sazova, Odunpazarı, Porsuk kıyısındaki kafeler ve Kentpark görülmeye değer Başta Büyükerşen hoca olmak üzere emeği geçen herkesin eline sağlık
Bir yanıt yazın