AVRUPA GÜVENLİĞİ VE KIBRIS
Lizbon Zirvesinde onaylanan NATO Stratejik Konsept Belgesinde,
“AB üyesi olmayan NATO ülkeleri” ifadesi Türkiye’yi kastediyor.
Türkiye’nin Avrupa güvenliğine çok önemli katkılarına işaret ediliyor.
*
Başkan Obama İtalyan La Repubbilca gazetesine verdiği röportajda;
Küresel toparlanma için güçlü bir Amerika’ya ihtiyaç olduğunu,
ABD’nin küresel sorunların karşısında Avrupa’yla birlikte durduğunu,
Türkiye’yi AB’ne uyum konusunda reformlara devam etmesi için teşvik ettiklerini,
AB kriterlerine ulaşmanın Türkiye’nin çıkarına olacağını açıklıyor…
*
Türkiye, AB-D menşeli küresel serbest piyasaların güvenliğinde,
Nükleer yeteneğini geliştiren İran ve büyük nükleer güc:Rusya’ya cephe oluşturuyor.
Başkan; Türkiye’nin Avrupa güvenliğinde ifa edeceği gerekleri yerine getirebilmesini teminen,
AB siyasi ve ekonomik normlarına yükselmesi hususunda alenen dikkat çekiyor!
*
AB üyesi olmayan NATO müttefiki Türkiye’nin gerekleri yerine getirebilmesi için,
Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikasına dahil edilmesi gerekmektedir.
Bunu Kıbrıs Rum Kesimi engellerken, Kıbrıs Cumhuriyeti de Türkiye engeli dolayısıyla NATO’ya giremiyor!
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu,
“Kıbrıs sorunu çözülmeden NATO-AB işbirliğinin iyileştirilmesinde beklentiye girilemez.”diyor.
Lizbon Zirvesinde;NATO Genel Sekreter Rasmussen ve AB Dışişleri temsilcisi Catherine Ashton,
NATO-AB işbirliği önünde engellerin kaldırılması için Nisan ayına kadar görevlendiriliyor…
*
Lizbon’dan bir gün önce BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon koordinatörlüğünde,
Kıbrıs kesimlerinin lideri Dimitris Hristofyas ve Derviş Eroğlu;
Taraflararası müzakerelerde tıkanıkların aşılması ve çözüme yönelik anlaşma taslağı için görüşüyor.
Süren anlaşmazlık üzerine Ban Ki-Moon,” Özlü ilerleme için iki aylık süreniz var.Pratik çözümler üretin.
Ancak BM’in üstlendiği iyi niyet misyonunun sonsuza kadar sürdürülemeyeceği gerçektir.”diyor.
“Kıbrıs Halkı”nın ve uluslararası camianın Birleşik Kıbrıs sürecini desteklediğini sözlerine ilave ediyor!
*
Kıbrıs’ta taraflar arasında sorun işbu “Kıbrıs Halkı” anlayışından,
Ya da 1960 Ankara Anlaşmasına rağmen 1963 Akritas Planının uygulanması ısrarından doğuyor.
Ankara Anlaşması Kıbrıs’ta Türklerin siyasi eşitliğini,idareye etkin katılımını,aynı toplumsal statüler ile hak ve özgürlüklerini,
Lozan Anlaşması çerçevesinde Türk-Yunan dengesini,
Yunanlı olduğunu iddia eden Rumlarla,Türkler arasında 1960 Kıbrıs Ortaklık Devletini garantiliyor.
Enosis reddediliyor.
Ne ki Akritas Planı; Rumların Türkleri zayıflatarak Kıbrıs’ın Yunanistan’a birleştirilmesini amaçlıyor.
*
Türkiye’de AKP iktidarının özellikle Annan Planı sürecinde vahim hatası üstelik ısrarıyla,
Garantiler;görüşmelerin gündem maddesi haline getiriliyor!
Rumlar giderek BM ve AB’de Kıbrıs’ın yasal hükümeti ve temsilcisi olduklarını kabul de ettiriyor!
Türkler azınlık konumuna…
Bugün Hristofyas’ın “ siyasetim Türkiye’yi adadan çıkarmak ve Kıbrıs Türkleri ile Türkiye’nin arasındaki bağı koparmaktır” anlayışı,
Yönetim ve Güc Paylaşımı, Mülkiyet,Toprak ve Güvenlik, Ekonomi,AB konularında müzakereleri kilitliyor!
*
Hristofyas dün Kıbrıs Cumhuriyetinin 50.yıldönümünde Yunanistan Parlamentosunda konuşuyor.
AB üyesi ülkelerden,AB-Türkiye ilişkileri konusunda Kıbrıs Rum kesimi ve Yunanistan ile dayanışma içinde olmalarını talep ediyor.
Onlardan Türkiye’nin mantıksız tezlerini destekleyecekleri ve Rum tarafına baskı yapacaklarına,
Türk tarafının izlediği politikayı değiştirmeleri için baskı yapmalarını istiyor…
*
NATO/AB İşbirliği önündeki engellerin kaldırılması için Nisan 2011,
BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon’un, Eroğlu ve Hristofyas ile Cenevre toplantısı için Ocak 2011 tarihi belirlenmiştir.
Üstelik Rum Kesimi:Mayıs, Türkiye:Haziran 2011’de seçime gidiyor!
*
AB-D odağından küresel serbest piyasalar güvenliklerinde küresel tehditleri ensesinde hissetmektedir.
İnsanlığın ataları;”güvenme güzelliğine bir sivilce yeter,güvenme zenginliğine bir kıvılcım yeter”,
Boşuna demiyor!
NATO/AB; Lizbon Zirvesinde kararlaştırılan tedbirlerin sağlanması ve cephe ülkesi Türkiye’nin güvenlik hizmetini yerine getirmesi sürecini işletiyor.
Füze Savunma Sistemi bileşenlerinin kurulacağı alan,
Türkiye’de mi olur ya da Kıbrıs’ta İngiliz Üssü’nde mi?
İşte şartları hazırlanıyor…
*
Türk Halkı görüşmelerin sonunda KKTC’nin “kurucu devletlerden biri” olarak kalacağını,
Türkiye AB üyesi olmadan garantiler konusunun askıya alınmayacağını,
İç meselelerin Garantörler de müzakereye katılmadan ele alınmayacağını görmek istiyor.
Bir cephe ülkesi konumuna düşürülmüş olmaya ve işbirlikçilerine lanet ediyor.
*
Kemal Kılıçdaroğlu;CHP’nin en azından Kıbrıs konusunda birikimi olduğuna inanmalıdır!
Fakat tek söz etmiyor…
Bir yanıt yazın