Amerika’da 2 Kasım seçimlerinde ilk kez beş Türk asıllı Amerikalı aday da seçim yarışına girdi. Bu adaylardan Jay (Ceyhun) Karahan Teksas eyaletine bağlı bir ilçede başyargıçlığa, John Alpay da California ‘daki San Clemente şehrinin Capistrano şehri okul bölgesi kurulu üyeliğine seçildi. California ve Maryland’de seçime giren üç Türk asıllı Amerikalı, Yunus Aksoy, Osman (Oz) Bengür ve Timur Taluy ise sandıkta istedikleri sonucu alamadı. California eyaletinin Irvine kenti belediye meclisi için bağımsız olarak adaylığını koyan ancak seçilemeyen Yunus Aksoy seçim deneyimini ve politikaya neden girdiğini anlattı.
Yunus Aksoy, Bilkent Üniversitesi siyaset bilimi bölümünden lisans derecesini aldıktan sonra 1999 yılında kamu yönetimi alanında yüksek lisan yapmak üzere Amerika’ya gelmiş. Aksoy’un planı eğitimini tamamladıktan sonra, Türkiye’ye dönüp orada aktif siyasete katılmakmış. Ancak evlilik, Aksoy’u planlarında değişikliğe zorlamış. Yunus Aksoy uzun yıllardır eşi ve çocuklarıyla birlikte California’nın Irvine kentinde yaşıyor. Geçimini emlakçılık yaparak sağlıyor. Ailesi büyüdükçe Yunus Aksoy’un Türkiye’deki politikacılık hayalleri küçülmüş. Ancak yaklaşık iki yıl önce Amerikan vatandaşlığına geçen Aksoy bir kez daha aynı hayalin peşine düşmüş. Ama bu kez Amerika’da.
“Vatandaşlığa geçince, eğitimimi kullanarak buradaki düzene, yaşadığım kente katkıda bulunmak istedim bu yüzden de Irvine Belediye Meclisi üyeliğine adaylığımı koydum, ilk adım olarak buradan başlamak istedim,” diyor Aksoy.
‘Parti desteği şart’
Aksoy 2 Kasım’da yapılan seçimleri kaybetti, ancak Amerikan siyasetine aktif olarak katılma kararlılığını koruyor: “Bundan sonraki seçimlerde de aday olacağım. 2 Kasım günü, seçimlere parti adayı olarak girmenin çok önemli olduğunu anladım. Amerika’da da seçmenler yerel düzeyde bile oylarını kullanırken, bağımsız adaylardan çok partilerinin tercih ettiği adayları seçiyor.”
Aksoy bir sonraki seçimler için atacağı adımları da bu çerçevede belirliyor. Bunlardan ilki partilerin gençlik kollarına üye olmak ve siyasi toplantılara, faaliyetlere aktif olarak katılmak. Aksoy, bu şekilde sosyal ve siyasi bağlarını güçlendirebileceğini ve bir sonraki seçimlere arkasına parti desteği alarak girebileceğini hesaplıyor.
Yunus Aksoy, aynı taktiği Amerika’da siyasete atılmayı planlayan tüm Amerikalı Türkler’e de öneriyor. Zaten Aksoy’a göre, Amerika’da yaşayan Türklerin en büyük eksiği bu: “Biz Amerika’da yaşayan Türkler siyasette aktif değiliz, içine kapanık yaşıyoruz ve hala kendi derneklerimizin çatısı altında politika yapmaya çalışıyoruz. Halbuki ulusal çaptaki toplumsal örgütlere, derneklere katılmamız gerekiyor.”
Türkler kendilerini ‘kalıcı’ görmüyor
Aksoy’a göre Türkler’in Amerika’daki siyasi sürece katılma konusundaki çekingenliği iki unsurdan kaynaklanıyor. Birincisi burada uzun süredir yaşamalarına rağmen Türkler hala Amerika’yı geçici bir yerleşim yeri olarak görüyor. İkincisi, Amerika’da kalış nedenlerini sadece ekonomik refah düzeyini yükseltmeye odaklayıp, uzun süreli siyasi çalışmalardan uzak duruyorlar. “’Bazılarımız ben burada geçici kalıyorum onun için Amerikan politikası beni ilgilendirmiyor görüşünde’. Ama bu düşünceleri bir kenara bırakıp buradaki topluma uyum sağlamamız lazım, ben bu konuda Türkler arasında büyük bir eksiklik görüyorum,” diyor Aksoy.
Amerika’da yaşayan Türklerin bu ülkedeki siyasi sürece aktif olarak katılımı neden önemli?
Yunus Aksoy’a göre bunun cevabı tabandan gelen hareketin gücünde yatıyor: “Türk hükümetleri, buradaki Türkiye aleyhtarı siyasi manevraları engellemek amacıyla lobicilik faaliyetleri için her yıl milyonlarca dolar harcıyor, halbuki bizler burada siyasette aktif olsak, partileri tabandan etkileyebilir, bu girişimleri engelleyebiliriz.”
Yunus Aksoy, Türklerin siyasete aktif olarak katılmasıyla Amerika’da Türkiye’yi olumlu şekilde etkileyen daha çok karar alınacağına da inanıyor.
VOA