Almanya’daki her iki kişiden biri ya ekonomik zaruret ya da işsizlik tehlikesi nedeniyle, cesaret gösterip kendi işini kuruyor. Devlet, kendi işlerini kurmak isteyen işsizleri de ucuz kredilerle teşvik ediyor.
Bu hafta, Dünya Küresel Girişimcilik Haftası. Haftanın amacı, girişimcilik ruhu, iş kurma ve girişimci düşünce ile ticareti teşvik etmek.
Almanya’da da girişimcilik haftası dolayısıyla çok sayıda etkinlik düzenleniyor. Federal Almanya Cumhuriyeti, işletme kuranları yaygın bir şekilde teşvik ediyor.
Bedia Turan da hep bir iş kadını olmak istemiş. Türkiye doğumlu Turan, bunun için en önemli koşulu yerine getirdi. Turan, aklına oldukça iyi bir ticari fikir geldiğini vurguluyor. Ancak Bedia Turan, bu fikrin ne olduğunu açıklamak istemiyor. Çünkü ne de olsa parlak iş fikri, işletmesinin gerçek sermayesini oluşturuyor.
Turan, “Bu, bana ait çok yenilikçi bir fikir. İnternette belirli bir gruba hitap eden bir sosyal ağ olması planlanıyor. Bu konuda büyük bir ihtiyaç olduğuna inanıyorum” diyor.
43 yaşındaki Turan, bir yıldan bu yana kendi işini kurmayı düşünüyor. Aslında ek işe ihtiyacı yok çünkü bir kamu dairesinde çalışıyor. Ancak bununla yetinmek istemeyen Berlinli Turan, kendini yaratıcı bulduğunu kaydediyor: “Her zaman bir şeyler eksik gibiydi. Şimdi ise çocuklarını tek başına yetiştiren ve çocukları büyümüş biri olarak, yıllardır kendim için yapmak istediğim şeyi yapıyorum. Biraz farklı şeylere ihtiyacım var. Daha fazlasını yapmak isteyen bir insanım. Şirket kurmanın benim için doğru bir adım olduğunu düşünüyorum.“
Bir yılda 413 bin iş yeri açıldı
Bedia Turan, Almanya Ekonomi Bakanı Rainer Brüderle’nin de takdir ettiği müteşebbisler arasında. Ekonomi bakanı, Turan’ın, yeni fikirlerle ekonomiyi hareketlendirmek ve istihdam yaratacak cesareti gösteren bir girişimci olduğunu söylüyor. Geçen yıl Almanya’da 413 bin yeni iş yeri açıldı. Bu yılsa ekonomik canlanma sayesinde bu rakam muhtemelen 12 bin artacak.
Kendinden örnek veren Brüderle, “Girişimci, bir girişimde bulunan, risk taşıyan bir kimsedir. Bu iyi bir başarı getirdiği gibi her zaman risk de içerir. Ancak hayattaki en kötü şey can sıkıntısıdır. Bir kişiye bir işletmedeki 40 yıllık çalışması nedeniyle üstün hizmet madalyası verdiğimde her zaman karışık duygulara sahip oldum. Bir yandan bu kişinin 40 yıldır bir iş yerinde olması güzel ama diğer yandan da belki hayatında bir kez de olsa bir şeylere cesaret edebilseydi iyi olurdu diye düşünüyordum” şeklinde konuşuyor.
Güvenlik cesaretten daha önemli
Almanya’da çoğu kez güvenlik cesaretten daha önemli. Başarısızlık korkusu, artık ortada bir güvence olmadığında göze alınıyor. Bärbel Rieger-Hoff da bunu her gün yaşıyor. Pirmasens Belediyesi’nin Kurucular Merkezi’nde ekonomit danışmanlık yapan Rieger-Hoff, “Çoğu kişi bize mecburiyetten geliyor. İşini kaybeden ya da nitelikleri nedeniyle iş piyasasında yer bulamayan ve mesleki perspektif ile iş güvencesini bir iş kurmakta gören kişiler” diye konuşuyor.
Almanya’daki her iki kişiden biri ya ekonomik zaruret ya da işsizlik tehlikesi nedeniyle, bireyin cesaretini göstermesiyle kuruluyor. Devlet, kendi işlerini kurmak isteyen işsizleri de ucuz kredilerle teşvik ediyor. Federal İstihdam Dairesi, Almanya’da iş kuranların en önemli finansörü. Rieger-Hoff, ofisine gelenlerden “Çok fazla zamanım yok, üç hafta içinde işsiz kalacağım, teşvik parasında ihtiyacım var. 10 euroluk işletme ruhsatını aldım, iş kurmak için şimdi ne yapmam gerekiyor?” gibi sözleri çok sık işitmiş.
Rieger-Hoff, “Burada başarılı bir girişimci olabilmek için yeterlilik ve bazı nitelikler eksik. Bu güvenlik faktörlerini daha güçlü bir şekilde ön plana çıkarırsam ve ürünüm ile sunabileceğim hizmet çok özel değilse ve her yerde varsa, o zaman piyasada ürününü arzeden çok sayıda kişiden sadece biri olurum. Bu durumda işim çok zor olur” ifadelerini kullanıyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Sabine Kinkartz / Çeviri: Başak Sezen
Editör: Ahmet Günaltay