BİR BİLMECEM VAR
Bir 10 Kasım daha geldi.
Saat 9’u 5 geçe sirenler çalacak.
Açıklamalar yapılacak, saygı duruşunda bulunulacak.
Bunların bir kısmı “içten” bir kısmı “kerhen” olacak.
Ama ben, bu konuda ne kadar dikkatli olduğunuzu ölçmenizi istiyorum.
Bilmecemin birinci sorusu ;
“-Bu günlerde çok revaçta olan ‘açılımlar’ konusunda Atatürk ne düşünürdü ?”
Bu sorunun yanıtını, Türk Tarih Kurumu Yayınları arasında yayınlanan, Prof. Dr. A. Afetinan’ın “Medeni Bilgiler ve M.Kemal Atatürk’ün El Yazıları” isimli kitapda, Atatürk’ün bizzat kendisinin el yazısı ile yazdığı notlarında şu şekilde bulmaktayız. Bu kitapda el yazısının orijinal yazılışı bulunmaktadır :
“Bugünkü Türk Milleti siyasi ve içtimai camiası içinde kendilerine Kürtlük fikri, Çerkezlik fikri ve hatta Lazlık fikri veya Boşnaklık fikri propaganda edilmek istenmiş vatandaş ve milletdaşlarımız vardır. Fakat mazinin istibdat devirleri mahsulü olan bu yanlış tevsimler (adlandırmalar) – bir kaç düşman aleti, mürteci, beyinsizden maada – hiç bir millet ferdi üzerinde teellümden (üzüntüden) başka bir tesir hasıl etmemiştir. Çünkü bu millet efradı da umum Türk camiası gibi aynı müşterek maziye, tarihe, ahlaka, hukuka sahip bulunuyorlar.”
Bilmecemizin ikinci sorusu; “Günümüzde iç ve dış ortakları tarafından örselenmek istenen Atatürk hakkında, ‘çağdaşı olan devlet adamları’ neler demişler, onu nasıl değerlendirmişlerdir? “
Tarihe kazınan bu satırları birer “ibret belgesi” hatırlamakta yarar vardır :
İngiliz Başbakanı David Lloyd George, 1922 yılında İngiliz Parlementosunda Türkler karşısındaki yenilgisi nedeni ile eleştirilirken kendisini şöyle savunmuş ve şunları söylemiştir : “ Arkadaşlar, yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki, O büyük dahi çağımızda Türk Ulusuna nasip oldu. Mustafa Kemal’in dehasına karşı elden ne gelirdi.”
Yeni Türk Devleti ile Ankara Andlaşması’nı imzalaması nedeniyle eleştirilen Fransız Başbakanı Briand 1921 yılında kendi Meclisinde şunları söylemiştir. : “Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O’nun tüm askerleri burada olsalardı, teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine bir kahraman ile andlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum.”
“Ben şimdiye kadar on beş hükümdar ve cumhurbaşkanı ile özel ve resmi
konuşmalar yaptım. Bu geceki kadar ezildiğimi hatırlamıyorum. Mustafa Kemal’de
büyük bir ruh kudretinin esrarı var.” Sir Charles Townshend, İngiliz General, 1922
“Atatürk’ün hayatı ve eseri sadece Türkiye için değil, fakat dünyanın bütün özgür ulusları için bir ilham kaynağı olmakta devam edecektir.” Çang Kay ŞEK Çin Cumhurbaşkanı, 10 Kasım 1923
“Mustafa Kemal hakkındaki bilgiyi Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Litvinof’dan edindim. Bana; Avrupa’nın en değerli ve ilgi çekici devlet adamının Avrupa’da yaşamadığını, Boğazların gerisinde Ankara’da yaşadığını, bunun Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olduğunu söyledi.” Franklin D.Roosevelt, ABD Başkanı, 1937
“Yakın ve Orta Doğu’da ilk cumhuriyet, doğuşunu O’na borçludur. Bu cumhuriyet,
birçok ulusun milli özgürlük savaşlarına ışık tutmuştur.” Nikita S. Kruşçev, Sovyetler Birliği Başkanı, 1963
Yıl 1938, Dünyanın ve General McArthur’un en zor, en problemli, en buhranlı dönemi. Birden çok sıkılır ve yanında duran yüz yirmiden fazla kişiye dönerek aynen şunları söyler : “Şu an büyük istidadı ile Mustafa Kemal’i görmek için neler vermezdim” McArthur, General, 1938
“Kemal Atatürk veya bizim O’nu o zamanlar tanıdığımız ismiyle Kemal Paşa, gençlik günlerimde benim kahramanımdı. O’nun en büyük hayranları arasında bulunmaktan gurur duyuyorum.” Jawaharlal Nehru, Hindistan Başbakanı, 1963
“Bütün ömrüm boyunca Türkiye’nin lideri Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamış ve uygulamış olmaktan dolayı mutlu öldüm” Yıl 1996, Haiti Cumhurbaşkanı’nın mezar taşına yazılmasını vasiyet ettiği metin.
“Bugün milenyumun hiç şüphe yoktur ki tek devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk’ tür. Çünkü o yılın değil asrın lideri olabilmeyi başarmış tek liderdir” Yıl 2000, ABD Başkanı`nın milenyum mesajından bir alıntı.
Bilmecenin yanıtları, Atatürk’ün bizzat kendi el yazısı ile aldığı notlarında ve çağdaşı olan devlet adamlarının sözlerinde yatmaktadır. Bir ibret belgesi gibi daima hatırlanmalı ve asla unutulmamalıdır.
Av.A.Erdem Akyüz
Hukukun Egemenliği Derneği
Genel Başkanı
[email protected]
Bir yanıt yazın