Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye’nin Japonya’ya ihracatının söylenmeye utanılacak kadar az olduğunu belirterek, ”Bu rakam artırılmalı. Japonlar, Türkiye’de çok seviliyor. Aşkımız karşılıklı olsun” dedi.
Tokyo’daki temaslarını sürdüren Çağlayan, gıda sektöründeki gelişmelerin ele alındığı ”Türkiye-Japonya İş Forumu” toplantısına katılarak, bir konuşma yaptı.
Türkiye ile Japonya arasındaki ticari ilişkilerin yetersizliğinden yakınan Çağlayan, 1,1 milyar dolar toplam ticareti olan -Japonya ile 300 milyar dolar ticareti olan Türkiye’nin aralarındaki ticaretin yüzde 1,1’lere gerilediğini ifade etti. Bugün Japonya’ya ihracatımızın da binde 22’ye düştüğünü bildiren Çağlayan, ”Bunda teknik bir arıza var. Türkiye’nin ihracatı, Japonya’nın ithalatı artarken bizim ticaretimiz tam tersine gitmiş. Şu an 823 firma Japonya’ya ihracat yapıyor. Firma sayısında da ciddi bir artış olmamış. Bu sayının da ciddi anlamda artırılmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatının toplam ürün ihracatının yüzde 10’unu geçtiğini anlatan Bakan Çağlayan, Türkiye’nin dünya tarım ürünleri ihracatında yüzde 2’lik paya sahip bir ülke olduğuna da dikkati çekti. Japonya’nın tarım ürünlerinde ciddi standartları bulunduğuna işaret eden Çağlayan, bu standartların gıda ihracatımızın önünde bir engel teşkil etmeyeceğini dile getirdi. Çağlayan, bunun için iki ülke yetkililerinin bir araya gelerek, ortak bir zemin oluşturabileceğini ifade etti.
-”TARIMA 25 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM-
Devlet Bakanı Çağlayan, Japonya’nın dünya ekonomisinde çok önemli bir yere sahip olduğunu, ancak Türkiye ile Japonya arasında 120 yıldır devam eden dostluğun, ekonomiye ve ticarete yansımadığını da söyledi. Siyasetçilerin bu konudaki engelleri kaldırmaları ve kanalları açık tutmaları gerektiğini vurgulayan Çağlayan, şöyle devam etti:
”Bizim görevimiz bu. Ondan sonrası sizin işiniz. Bizim de sizin işinize karışma gibi bir durumumuz olmaz. Ama her zaman sizlerin yanında olacağız. Hükümetimiz de ihracatçıların yanındadır. Biz firmalarımıza ve onların kalitesine güveniyoruz. Sadece temas noktasındaki eksiklikten dolayı ticaretin istenen seviyeye gelmediğini kabul ediyoruz.
Japonya gıda ihracatı açısından önemli bir pazardır. Türkiye ise önemli bir tarım ürünleri ihracatçısıdır. Dünya payından yüzde 2 pay alıyoruz. Toplam ticarette genelde yüzde 1’e yakın bir pay alırken, bu tarım ürünlerinde yüzde 2. Japonya’nın ithalatına baktığınızda 550 milyar dolara yakın ithalatı olan bir ülkenin 60 milyar dolar gıda ithalatı var. Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 60’ını Japonya, sadece gıda ithalatı olarak yapıyor. Böyle bir pazarda bizim hak ettiğimiz payı almamız lazım. Ama Türkiye olarak burada yokuz. Ama bundan sonrasında varız.
Kendimizi ve ürünlerimizi ne kadar çok tanıtırsak bu pazardan o kadar pay alma imkanına sahip oluruz. Tereciye tere satmayalım. Biz, ihracatımızın ürün çeşitlerini biliyoruz. Türkiye’nin gerek iyi bir gıda üreticisi olduğunu ve dünyanın en önemli 2 stratejik maddesi olan enerji ve gıda konusunda son derece donanımlı çalışmalar yaptığını sizlere hatırlatmak istiyorum.
Dünyada herkesin kafa yorduğu bu konularda Türkiye, 25 milyar dolara yakın bir yatırımla gelecekle ilgili çok önemli bir tarımsal altyapı yatırımları gerçekleştiriyor. Bu konuda son derece cazip bir ülkeyiz. Ortadoğu başta olmak üzere bir çok dünya ülkesi bunun için Türkiye’ye geliyor ve pay almak için çalışma yapıyor.”
-”FERHAT-ŞİRİN AŞKI-
Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatının yüzde 48’ini AB ülkelerine yaptıklarını anlatan Çağlayan, bunun Türkiye’nin gelmiş olduğu seviyeyi gösterdiğini dile getirdi.Türkiye’nin, dünyanın en büyük 10 gıda ürünleri ihracatçısı arasına girmeyi başardığını da ifade eden Çağlayan, hububat, baklagil, tütün, fındık, taze ve kurutulmuş meyve ve sebze gibi ürünlerin önemli ihraç kalemleri arasında yeraldığını hatırlattı.
Türkiye ile Japonya arasında Ekonomik Ortaklık Anlaşması yaparak, belli ürünlerde tavizli ticareti gerçekleştirmek istediklerini kaydeden Çağlayan, bu konuda Japon yetkililerle de görüş birliği içinde olduklarını bildirdi. Çağlayan, konuşmasının son bölümünde de şunları söyledi:
”Bizde (Gönüller bir olunca samanlık seyran olur) derler. Eğer bizim niyetimiz varsa, karşılıklı oynamaya niyetimiz varsa, değil 7 saat, 177 saat fark olsun, Ferhat’ın Şirin’in aşkı için dağları deldiği gibi bizim ihracatçımız da, dağları delerek buralara gelir. Hele Japon dostlarımın Türkiye’ye gelmesi çok kolay. Uçağa bindiğinizde 12 saat uçuyor ama 1’de uçağa binip, akşam 6’da Türkiye’de oluyorsunuz. Aradaki saat farkıyla sizler karlısınız. Dönüşte de uyuyarak gelirsiniz, saat farkını hissetmezsiniz. Elektronik ortamda size birkaç tuş mesafesindeyiz.
Türkiye’de Japonlar bizler tarafından çok seviliyor. Böyle sevgi varken aman bu sevgiyi karşılıksız aşka çevirmeyelim. Aşkımız karşılıklı olsun. Bu her iki taraf için de çok daha iyi olacaktır.”
-BAKAN YARDIMCISI OKADA-
Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakan Yardımcısı Heideichi Okada da konuşmasında, Çağlayan’ın söylediklerinin tamamına imzasını atacağını belirtti.
Türkiye’nin hızla gelişen bir ülke olduğunu vurgulayan Okada, şöyle devam etti:
”Bir çok konuda cazip bir ülkesiniz. 60 kadar Japon şirketi Türkiye’de yatırım yapmıştır. Bu yatırımların geliştirilmesi olasılığı yüksektir. 2 Bakan, dün metrolardan köprülere, otoyollara kadar pek çok konuyu görüştüler. Ortaklık anlaşması için de 2 ülke olarak çalışma yapacağız. Türkiye, gerçekten çok zengin gıda kaynaklarına ve tarım ürünlerine sahip. Son yıllarda Japonya’da bu konuda daha fazla tanınıyorsunuz.
Sadece Türk yemeklerinin değil, Türkiye’den gelen gıdaların artık tadını almaya başladık. Salça ve diğer malzemeleri kullanmaya başladık. Bu çerçevede ileride Türkiye’den çok daha fazla tarım ürünü geleceğini düşünüyorum. Ben, yiyeceklerin lezzetinin önemli olduğunu düşünüyorum. Hangi toplantıya katıldığımı hemen anımsayamıyorum, bu zaman alıyor ama hangi toplantıda ne yediğimi hemen hatırlıyorum. Ülkeleri birbirine bağlamak konusunda yiyecek kadar iki ülkeyi bir araya getirmede yetenekli başka bir şey olduğunu sanmıyorum.”
-TİM BAŞKANI BÜYÜKEKŞİ-
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ise forumda 2 ülkenin karşılıklı ihracat ve ithalat rakamları arasında bir uçurum olduğunu ifade etti.
Daha dengeli bir ticarete ihtiyaç olduğunu dile getiren Büyükekşi, 2023 yılında minimum 2 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini kaydetti. Türkiye’nin bu imkana sahip olduğunu belirten Büyükekşi, gıdada da oldukça kaliteli ve standardı yüksek ürünler ihraç ettiğini anlattı.
TİM Başkanı, Japonlardan balık ve zeytinyağı ihracatının önündeki engellerin kaldırılmasını ve THY’nin Tokyo seferlerinin artırılmasını talep etti. Türkiye’nin Tokyo Büyükelçisi Sermet Atacanlı da, Türkiye’nin Güneydoğu başta olmak üzere pek çok bölgede gıda üretimine ağırlık verdiğini kaydetti.
İş Forumu’nun son konuşmacısı olan Jetro Başkan Yardımcısı Michitaka Nakotomi de, Japonya’da gıda güvenliğine büyük önem verildiğini, ancak gıda çeşitliliğinin de artmakta olduğunu söyledi. Nakotomi, Türkiye’nin bu anlamda ileride Japonya için önemli bir ithalat kaynağı olacağına inandığını sözlerine ekledi.
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, daha sonra bir Türk okulunda incelemelerde bulundu ve Tokyo Camisini ziyaret etti.
AA
Yazıları posta kutunda oku