Norman Gershman, 2003 yılında başlattığı bir projeyle 2. Dünya Savaşı’nda soykırıma maruz kalan Yahudileri Nazilerin elinden kurtaran Müslüman “Erdemliler”in hikayelerini bir araya getirmeye karar verdi.
St. Louis Synagogue’unda bugünlerde sergilenen fotoğraf sergisinde tüm hikaye gözler önüne seriliyor.
İsrail’in Soykırım anı müzesi Yad Vashem’e göre “Erdemliler”, “Yahudi tarihinin en karanlık günlerinde Yahudilere yardım eden kimseler” olarak tanımlanıyor.
Gershman’ın hikayesi Soykırım zamanlarında Naziler’den kaçan Yahudi aileleri barındıran ve onları korumak için hayatlarını riske atan Arnavut Müslümanları konu alıyor.
İtalya 1939 yılından başlayarak Benito Mussolini1943 yılında devrilene kadar Arnavutluğu işgal etmişti. Bu tarihten sonra ise işgali Almanya üstlendi.
Savaştan önce Arnavutluk’ta sadece 200 Yahudi’nin yaşadığı sanılıyor. Bu sırada ise Müslümanların toplam nüfusa oranı %70 civarındaydı.
İşgal yıllarında neredeyse 10 sefer Polanya, Yugoslavya, Çekoslovakya, Yunanistan ve italya’dan kaçan Yahudiler kendilerine sığınacak salim limanı Arnavutluk’ta buldular. Normen Gershman’a göre savaş sonunda Yahudi nüfusu artan Avrupa’daki tek ülke Arnavutluk’tu.
St. Louis’teki serginin ziyaretçileri
Savaş sonrasında, burada saklanan Yahudilerin büyük bir kısmı kendi ülkelerine geri dönerken, bir kısmı ise İsrail’e göç etti. Arnavutluk’un savaş sonrası Komünist rejimi Yahudilerin kendilerini saklamış ve barındırmış olan Müslümanlarla ilişki kurmalarını engelledi. 2003 yılında Gershman hikayeyi duydu ve konuyla ilgili Arnavutluk’a bir seyehat gerçekleştirmek ve buradaki Müslümanlarla röportajlar yapmak da dahil olmak üzere bir çalışmaya başladı. Gershman hayatta kalan Müslümanlarla da konuştu ve Yahudileri Nazilerden koruyanların sadece Müslüman aileler değil, Ortodoks ve Katolik aileler de olduğunu ortaya çıkardı.
Besa: Erdemlilerin sözü
Gershman Yahudilere yardım edenlerin “Besa” adlı bir ahlak kuralını baz alarak hareket ettiklerini öğrendi.
Besa dilimize “sözünde durmak” olarak çevrilebilir. Arnavut köylüleri hayatlarını “komşuna yardım et” gibi basit bir ilkeden yola çıkarak riske ettiler.
Gershman çalışmasında Müslümanlara odaklandığını söylüyor çünkü “Müslümanların Yahudileri kurtardığını bugüne kadar hiç kimse söylememişti” diyor.
Müslümanlar için basit bir ahlak kuralından ötede
Gershman’ın çalışmaları nihayet bir fotoğraf sergisiyle tamamına erdi. Aynı zamanda çalışmayla ilgili bir kitap da yayınlandı: “Besa: 2. Dünya Savaşı’nda Yahudileri kurtaran Müslümanlar” Gershman Müslümanlar için bunun sadece bir ahlak kuralı olmadığını, bundan da ötede bir anlamı olduğunu düşünüyor;
“Besa kültürel bir düşünce, fakat Arnavutluk’taki Müslümanlar için bütün bunlar kendi inançlarıyla da iç içeydi.”
Washington Üniversitesi’nde Tarih ve Dini Çalışmalar profesörü olarak görev yapan Ahmet Karamustafa insan hayatı kurtarmanın evrensel bir İslam değeri olduğunu söylüyor.
“Hayatı korumak, Müslüman ilahiyat ve fıkıh alimleri tarafından her zaman en yüksek ahlaki tavırlardan biri olarak nitelendirilmiştir.”
Yahudilerii koruyan ailelerin günümüzde hayatta olan fertleri
Sergi 2006 yılında Yad Vashem’de açıldıktan sonra New York’taki Birleşmiş Milletler binası, sinagoglar, camiler ve üniversite kampüsleri de dahil olmak üzere, Türkiye’den Texas’a kadar pek çok yerde sergilendi.
Serginin şu an bulunduğu Sinagog’un Hahamı Justin Kerber ise mutlu.
” Müslüman ve Yahudi çatışması üzerine çok fazlaca şey var. İnsanlara bunların hikayenin hepsi olmadığını göstermek önemli. Yaşanan olaylar ve sergideki fotoğraflar Müslümanlar ve Yahudiler arasındaki saygının, tahammülün ve sevginin bir göstergesi. Bu iletişimin bir parçası olmak bizim için iyi bir seçenekti” .
Bir yanıt yazın