Bir şahsın yaşadıkça memnun ve mutlu olması için lazım gelen şey,
kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmasıdır.
Mustafa Kemal ATATÜRK
Bafa gölü yoğun bir atık ve balçıkla kaplanıyor!!!
Değerli arkadaşlar,
Güzel ülkemizde son günlerde ne yazık ki herkes kafasını yine Turbana takmış durumda ve sadece bunu tartışıyor. Özellikle siyasetçilerimiz, önümüzdeki seçimlere yönelik siyasi rant kazanma uğruna Turbanı gündeme taşıdılar ve tartışmaya açtılar.
Ayrıca AB-D emperyalizmi güdümünde gelişen Kürdüstan hayali yüzünden 30 yıllık süreçte onbinlerce vatandaşımızı kaybettik ve yaklaşık 300 milyar dolarlık bir giderimiz oldu. İkinci bayrak ile demokratik özerklik isteyenlerin ve parti toplantılarında Türkiye Cumhuriyeti ulusal marşı yerine başka bir ulusal marş okuyanların sayesinde, güzel ülkemizde şimdiye kadar örneği görülmemiş bir kamplaşma ve neredeyse bölünme dönemi yaşanıyor.
Ne yazık ki güzel ülkemizde siyasi yaşam, ya dinsel ya da etnik milliyetçiliğe dayalı hale geldi. Çevre kirliliğine duyarlı bir siyaset söz konusu değil. Oysaki dünyanın ve bölgemizin gündeminde çok acil olan birçok çevresel konu ve proje beklemektedir. Özellikle çevre kirliliği için alınması gereken önlemler ne kadar gecikirse, olası çözümlerde o kadar zorlaşmaktadır. Örneğin;
• Ege bölgemizin en güzel göllerinden Bafa gölüne, DSİ taze su vermeye başlamasına rağmen dibindeki balçık ve atıklar yüzünden çok kötü kokuyor. Menderesle gelen endüstriyel atıklar yüzünden 5 sene içinde Bafa gölüne veda edeceğiz (23.10.2010-Yeşil Doğa-CNNTürk).
• Manisa Çaldağı yamaçlarında Sardes İngiliz şirketince 15 yıl boyunca 160 m derinlikten çıkarılacak Nikel madeni yüzünden çevreye 18 milyon tonluk sülfürük asit kirlenmesi olacak. Dolayısıyla yer altı suları etkilenip Gediz ovası kurak hale gelecek. Üstelik maden çıkarılması için 330.000 ağacın kesilmesi gerekiyormuş (17.10.2010-Egeninsesi).
• İstanbulun şebeke suyunun karşılandığı 7 barajından birisi olan Alibeyköy Barajına ne olduğu bilinmeyen koyu renkli ve kötü kokulu sıvının akıtılmasına göz yumuldu (30.07.2010- Cumhuriyet)
• Macaristanın Ajka şehrinden yola çıkan KIZIL ÇAMUR, Tuna nehri ile Karadenize doğru akıyor. Kimya Mühendisleri Odasının uyarısına göre 1 milyon tonluk kimyasal maddenin gelmesi söz konusu (18.10.2010-Milliyet).
• Et ithalatı serbest! Kırmızı et fiyatlarında düşüş sağlanamayınca bakanlık yılsonuna kadar ithalata izin verdi. Güzel ülkemizde hayvancılığımız yeterince desteklenmeyince et ithal eder hale geldik. (19.09.2010- Milliyet)
• Pamuğa yılda 1 milyar dolar ödüyoruz. ABD nin haksız rekabeti yüzünden Pamuk üreticimiz zor durumda. Dünyanın en çok pamuk ithal eden ikinci ülkesi olduk (18.10.2010-Cumhuriyet).
• İthal Çay ile Türk çayına yabancı karışacak. ÇAYKUR Çay kanunu tasarısı ile görevinin büyük kısmını Çay kuruluna devredecek. Gümrük vergisinin desteklediği üreticimizin mağduriyeti söz konusu (24.01.2010-Milliyet)
• Doğu Karadenizde 168 HES projesinden 100 tanesi mahkemelik. Hidroelektrik santral yapımı sırasında, inşaat ve işletme aşamasında oluşacak denetimsizlik ile SİT alanlarımızda geri dönülmez çevre felaketlerine neden olunabilir. Çoruh, Aksu vadisindeki HES yapımı kötü bir örnek oldu. Karadenizde yapılacak HES’ler için ÇED raporlarına çok dikkat edilmeli. Özellikle Çay üreticilerini mağdur etmeyelim. (15.10.2010-Milliyet)
• HES tutkusu yanında ithal Doğalgaza bağlı termik santral ile elektrik üretme yerine, güzel ülkemizin kendi kaynakları olan Jeotermal, Rüzgar ve Güneş enerjisinden yararlanmayı neden tercih etmiyoruz? Manisa, Somada 400 milyon € yatırımla 140,4 MW lık güç ve 156 adet türbünle ülkemizin en büyük Rüzgar Enerji Santrali (RES) yatırımı yapan POLAT ENERJİ’yi gönülden kutlarım (03.11.2010-Milliyet).
• Denizlerimizde balık üretimi çok azaldı. Deniztemiz derneği Karadenizde 26, Marmarada 143 balığın neslinin tükendiğini açıkladı. Gelibolular Yunan sardalyesi yiyor. İstridye ve midye ise Avustralyadan geliyor. Bu dönemde lüfer yiyebilmek için 21 cm den küçük olanların avlanmamasına özen gösterelim. Tarım Bakanlığının 10.07.2010 tarihli tebliğindeki 14 cm lik sınır iptal edilmelidir. Lütfen, Çinekop avlanmasını önleyelim ve bilinçli tüketici olarak Çinekop satın almayalım. (16.08.2010-Milliyet)
• Dünyaca meşhur kaliteli Bitlis tütünümüz tarihe karışıyor. Çünkü Bitlisteki TEKEL sigara fabrikası kapatıldı. Bitliste yaklaşık 26000 aile yılda 5000 ton tütün üretirdi. Üretilen tütün TEKEL fabrikasında işlenirdi. Şimdi 116 ton yabancı tütün üretmeye zorlanan halkımız işsiz kalmıştır (24.08.2010-Milliyet).
• Üretici fındığı bırakıp, memur olmak istiyor. Yapılan araştırmaya göre fındık üretimini sürdürmekte kararlı olanların oranı yalnızca %50,6. Üreticilerin%57,3 ü imkan bulursa memur olmak istiyor (28.07.2010-Milliyet).
• Yüzlerce ithal ürün zehir saçıyor. 1 Ocak 2006’dan bu yana oyuncaktan şırıngaya, biberondan yemek tabağına kadar pek çok sağlıksız ürünün ülkemize girdiğini belirten ATO Başkanı, bu ürünlere dikkat edilmesini ve yetkililerin sakıncalı markaları açıklamasını istedi (05.08.2010-Cumhuriyet).
• İstanbulumuza 6 milyar dolar harcayarak yapılması düşünülen 3. Köprüden önce, neden Çanakkaleye bir köprü yapılması düşünülmüyor? Esasen bu köprü ile Avrupa ile karayolu bağlantımızın büyük bir kısmını Çanakkaleye taşımış oluruz. Üstelik İstanbulumuzu da ağır vasıta geçişlerinden ve olası çevre katliamından korumuş oluruz.
Umarım yukarıda sıralamaya çalıştığım çevre felaketlerine karşı çeşitli önlemleri hep birlikte alırız. Aksi halde hem halkımız işsiz olacak hem de dünyanın en güzel ülkesinin doğal yaşam olanaklarını göz göre göre kaybedeceğiz.
Sevgi ve saygılarımla (04.11.2010)
Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
NOT:
Önümüzde Kurban Bayramı var. Lütfen Kurbanlık alımında ve kesimi sırasında gebe olmayan hayvanların seçiminin yapılmasına dikkat edelim. Büyük miktarda et sıkıntısı çektiğimiz bu dönemde, Kurban kesimi yerine LÖSEV, Mehmetcik Vakfı gibi kurumlara bağış yapılmasını önermek isterim.
Bir yanıt yazın