Atina’da ‘Üç Soykırım, Tek Strateji’ Toplantısı
Neval Kavcar
nevalkavcar@yahoo.com
*
Doç Dr. Murat Hatipoğlu, Yunanistan’da yapılan bir toplantıya katıldığını söyleyerek, bu konuda bilgi vermiş. Kendisine teşekkür ediyorum.
Anlattıklarını özetlersem, satırbaşları ile şöyle:
Bir- 17-19 Eylül 2010 tarihleri arasında Atina’da uluslararası bir konferans düzenlendi.
İki- Konferansın belli başlı aktörleri Pontusçu Rum/Yunan örgütlerinin aktif temsilcileri, Yunanistan ve Avrupa’da faaliyet gösteren Ermeni kuruluşlarının önde gelen temsilcileri, ayrıca çeşitli Süryani kuruluşlarının Yunanistan ile bazı başka ülkelerde etkin olan sözcüleri.
Üç- İsrail Kudüs’ten “Holokaust ve Soykırım Enstitüsü-İcrâ Direktörü” İsrael Charny, “Avrupa Ermeni Federasyonu Başkanı” Hilda Tchoboian, Türkiyeli olup en azından köksüzlük esasını benimseyen “www.koxuz.org”dan tanıdık yayıncı-yazarlar Ragıp Zarakolu/Zarakoglou(?), Sait Çetinoğlu, Süryani araştırmacı-yazar Aşur/Ashour Giwarnis vs.
Dört- 2010 Mart ayında söz konusu bu üç soykırımın topluca ilk defa bir parlamento tarafından yani İsveç parlamentosunca hareketle, bu üç soykırım konusunun Atina’da uluslararası çapta**tanınmasından ele alınması uygun görüldü”
Nedir bahsedilen üç soykırım? “Ermeni, Pontus ve Süryani.”
Konferansın teması: “Türklerin “tarih boyunca ve özellikle de 19. yüzyıldan başlayıp 20. yüzyılın ilk çeyreğindeki Türk Kurtuluş Savaşı’nın sonlarına kadarki dönemlerde, Anadolu’lu Rumlar’a, Ermeniler’e, Süryaniler’e ve bütün Hıristiyanlara karşı ‘soykırım’ uyguladıkları”
Konuşmacılar bahsedilen soykırımların, dini ve etnik boyutta olduğunu açıklamış. Türkler, Ermeni, Süryani ve Rumların soyunu kırarak “Üç Soykırım, Tek Strateji” uygulamışlar.
Soykırımcı sürecin son baş aktörü, Mustafa Kemal Atatürk’müş.
Türkiye İnsan Hakları Derneği’ aktivisti Sait Çetinoğlu, ‘Pontus Soykırımının tanınması’ gerektiğini söylemiş. O toplantının Rum- Yunan katılımcıları “Dört soykırım= Pontus-Küçükasya-Trakya-İyonya” şeklinde açılımda bulunmuş.
Katılımcıların vardığı ortak kanaat “günümüz Türkiyesi’nin öncelikle ve ivedilikle Kemalist anlayıştan sıyrılıp uzaklaşması ‘şartı’”
Peki bu toplantı nerede yapıldı?
“Eski Parlamento binası, yani Yunan hükümetinin denetiminde “Millî Tarih Müzesi” statüsündeki resmî bina Türkiye karşıtı, hatta Türkiye düşmanı bir toplantıya açılmıştır.”
Doç.Dr. Murat Hatipoğlu şöyle bitirmiş anlatımını:
“Ama aynı çerçevede, Ankara yönetiminin bütün bu olup bitenler yokmuş gibi davranması, yeni hazırlanan “Millî Güvenlik Siyaset Belgesi”nden Yunanistan’ı ve bu devletin Ege’deki Karasularını 12 Mil’e çıkarmasını “tehdit ve savaş sebebi” olmaktan çıkaracağı açıklanırken, Trabzon’daki her türlü ibadete yasaklı olan ören yerlerinden Sümela Manastırı’nda ibadete izin verilirken, ayrıca Fener Rum-Ortodoks Patrikliği’nin istikbalini garantiye alan yabancı uyruklu papazlara T.C.-vatandaşlık hakkı verilirken, yukarıda anılıp sunulan Türkiye ve Türklük karşıtı faaliyetlere şaşmamak gerekir …”
Özetlersek AKP İktidarının iyi münasebet kurdukları görüntüsü verdikleri Yunanistan’ın desteği ile Türkiye karşıtı faaliyetler, resmi statüde yürütülüyor.
Yukarıda anlattığım toplantının önemli neticesi, “varsaydıkları Üç soykırım” konusuna, Uluslar arası nitelik kazandırma hedefi.
Not: Bahsedilen toplantının ayrıntısını aşağıdaki adreste okuyabilirsiniz.
Bir yanıt yazın