Almanya Başbakan Merkel’in daveti ile dün yapılan dördüncü Uyum Zirvesi’nin yankıları sürüyor. Muhalefet partileri, zirveden somut sonuçların çıkmamasını eleştiriyor.
Dördüncü Uyum Zirvesi’nden çıkan sonuç, Ulusal Eylem Planı’nın başlatılması oldu. Eylem Planı ile göçmenlerin topluma katılımını sağlamak için hazırlanan Ulusal Uyum Planı’nın hayata geçirilmesi öngörülüyor. Başbakan Angela Merkel, bundan sonra uyumun daha somut bir hâle geleceğini ifade etti. Merkel, “bu eylem planı çerçevesinde neyi başarıp, neyi başaramadığımızı hesabını çıkartabilmeyi hedefliyoruz” dedi. Buna göre, örneğin 2015 yılına kadar isteyen her göçmen uyum kurslarına gidebilecek. Bunun yanı sıra kamu sektöründe çalışan göçmen kökenlilerin sayısının artması için çaba gösterilecek.
FDP: Zirve çok olumlu
Uyum politikasının başarıya ulaşması için somut hedefler gerektiğini vurgulan iktidar ortağı Hür Demokrat Parti milletvekili Hartfrid Wolff, zirveyi olumlu olarak değerlendirdi: ”Bu sadece genel kurul toplantısıydı, elbette Uyum Zirvesi’nin sonrasındaki gelişmeler etkili olacak. Özellikle de zirvede açıklanan Uyum Planı sayesinde bir çok şeyin yapılabileceği konusunda iyimserim. Çünkü bunun avantajı, bu genel kurul toplantısında kısaca konuşulan konuların oluşturulacak çalışma gruplarında derinlemesine ele alınacak olması. Ben de bunun yerinde bir tutum olduğunu düşünüyorum.”
Muhalefetten eleştiri
Muhalefet partileri ise bu zirvenin uyum politikasının daha iyi şekillenmesi için hiç bir somut sonuç getirmediği görüşünde. Sosyal Demokrat Parti Federal Meclis Grubu Uyum Politikaları Sözcüsü Aydan Özoğuz, bugüne kadar somut önlemleri içeren bir eylem planının hazırlanmamış olmasını eleştirdi.
Birlik 90/Yeşiller milletvekili Josef Winkler de, Alman hükümetinin zirvede daha önceden hazırlanmış bir eylem planı sunmamasını hayretle karşıladığını söyledi. ”Biraz hayal kırıklığına uğradım, son Uyum Zirvesi’nin iki yıl önce yapıldığı düşünülünce bu zirveden daha fazla beklentim vardı. Zirvede somut bir karar alınmadı, hiç bir konu üzerinde anlaşmaya varılmadı. Sadece mevcut durum bir kez daha anlatıldı. Aslında bunun içinde böyle bir toplantıya ihtiyaç yoktu.”
Zirveyi eleştiren Sol Parti Federal Meclis Grubu Uyum Politikaları Sözcüsü Sevim Dağdelen de, ”göçmenlerin maruz kaldığı ayrımcılıkların ortadan kaldırılması konusunda en ufak bir ilerleme sağlanamadığını” belirtti.
“Mesaj farklı olsaydı daha iyi olurdu”
Aslında Uyum Zirvesi’nden somut sonuçların çıkması beklenmiyordu. Muhalafet partileri ve bazı göçmen örgütleri zirve öncesinde de zirveyi ”bir şov olarak” nitelendirmişti. Alman Vakıfları Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi Başkanı Klaus Bade, ”bu zirveden farklı bir mesaj çıkmış olsaydı, zirve de daha yararlı olurdu” dedi. ”Bu Uyum Zirvesi, sadece bu konuyu zaten çok iyi bilen çevrelere bir katkı sağlıyor. Toplumun diğer kesimleri açısından ise ancak şu mesajı vermiş olsaydı bir yararı olurdu: Siz dışardakiler, Sarrazin’in kitabının 1,1 milyon okuru, sakin olun. Durum gerçekte sanıldığından çok daha olumlu. Ve artık Müslümanları ve Türkleri sürekli eleştirmeye bir son verin.”
Göçmenler tartışmalardan rahatsız
Thilo Sarrazin’in ”Almanya Kendini Yok Ediyor” adlı kitabıyla başlayan tartışmalarda, Müslümanların, Türklerin uyum sağlamakta zorlandığı iddiaları sık sık tekrarlanır oldu. Göçmen örgütlerinin temsilcileri, bu tartışmalardan duydukları rahatsızlığı Uyum Zirvesi’nde dile getirdi. Almanya Türk İşadamları ve Sanayiciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Recep Keskin, bu tartışmalardan rahatsızlık duyduğunu belirtti. ”Son zamanlarda bu uyum konusunda, bilhassa Sarrazin ve Seehofer’in yapmış olduğu çalışmalar, son beş-altı yılda yapmış olduğumuz bütün olumlu çalışmaların üzerine bir çizgi çekti baştan başlıyoruz.”
Zirvenin pek verimli geçmediğini söyleyen Keskin, hükümetin Sarrazin ve Hrıstiyan Sosyal Birlik partisinin lideri Seehofer’in görüşlerine katılmadığını kamuoyuna da anlatması gerektiğini vurguladı. Seehofer, farklı bir kültüre sahip oldukları gerekçesiyle Türk ve Arap göçmenlerin Almanya’ya kabulüne karşı çıkmıştı.
© Deutsche Welle
Jülide Danışman / Berlin
Editör: Ahmet Günaltay
Yazıları posta kutunda oku