Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ”Daha fazla diplomasi ve uzlaştırıcı tavır, Türkiye’nin etrafında barışçıl bir bölge sağlamak için. Bu yüzünü doğuya dönmek değil” açıklamasında bulundu.
Davutoğlu, Avrupa Parlamentosu (AP) Yeşiller Grubu üyeleriyle Hilton Otelinde çalışma toplantısında bir araya geldi.
Toplantının açılışında konuşan Davutoğlu, ne zaman Yeşiller ile bir araya gelse, sadece Türkiye’nin AB ile ilişkileri değil, aynı zamanda Avrupa’nın geleceği hakkında olumlu ve açık fikirli bakış açısı gördüğünü belirterek, toplantıda iki konuda görüş alışverişinde bulunacaklarını söyledi.
Türkiye olarak Avrupa’nın geleceği ve Avrupa’da politik eğilimleri tartışmalarını, çok kültürlülük ve kültürel etkileşim çerçevesinde çok yakından takip ettiklerini belirten Davutoğlu, bunların Türkiye için çok önemli olduğunu vurguladı.
Bu konuların Türkiye’nin AB üyeliği sürecinden bağımsız olduğunu, çünkü Türkiye’nin Avrupa’da yer aldığını ve bu kıtada sonsuza dek yaşamaya devam edeceğini belirten Davutoğlu, Yeşiller Grubu’nun sadece yükselen politik eğilim olarak değil, aynı zamanda yaratıcı ve Avrupa’nın geleceğine yönelik vizyon sahibi bakış açıları nedeniyle de Türkiye açısından en önemli gruplardan biri olduğunu kaydetti.
Yeşiller’in Türkiye ile AB arasında sağlam bir köprü olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, şöyle konuştu:
”Her zaman Türkiye’nin AB üyelik sürecine yaklaşımınızı takdir ettik. Türkiye, demokratik bir dönüşüm sürecinde. Bu Türkiye’nin iç konusu, ama AB üyelik süreciyle doğrudan ilişkili. Çünkü Türkiye’nin demokratikleşme süreci en az 2 yüzyıldan beri var. Farklı dönemlerde, farklı deneyimler edindik.
Son 8 yılda da hükümetimiz demokratik dönüşüm sürecini devam ettiriyor. Bu Soğuk Savaş dönemindeki güvenlik odaklı demokratikleşme değil, özgürlük odaklı demokratikleşme, NATO bağlantılıdan çok AB bağlantılı bir demokratikleşme. Bu bizim için stratejik bir seçimdi. Demokratikleşme sürecinin son adımı anayasa reformuydu. Daha iyi bir anayasa reformu ortaya koyabilmek için çok güçlü siyasi iradeye sahibiz.
Avrupa’da Türkiye’nin proaktif dış politikasının tartışıldığını biliyorum. Fakat biz Türkiye’nin demokratik dönüşümü ile birlikte tutarlı ve uyumlu bir dış politika izliyoruz. Bu yüzden bugün Türkiye’nin dış politikası yumuşak güç odaklı. Daha fazla diplomasi ve uzlaştırıcı tavır, Türkiye’nin etrafında barışçıl bir bölge sağlamak için. Bu yüzünü doğuya dönmek değil. 2003’te komşularla sıfır sorun politikasını benimsedik.
O dönem AB içindeki Türkiye’ye şüpheyle bakanlar ‘Türkiye birliğe girerse, komşuların sorunları da AB’ye taşınacak’ endişesi taşıyorlardı. Şimdi tüm komşularımızla mükemmel ilişkilerimiz var ve Avrupalı dostlarımızın bundan mutlu olacağını düşündük. Fakat bu kez neden Suriye, Irak ve İran ile iyi ilişkilerimiz olduğunu sorguluyorlar. Aklımız karıştı, ne istiyorsunuz? Bizim dış politikamız AB değerleriyle son derece uyumludur.”
AA