Y A B A N C I L A R L A
Bugün Türkiye Cumhuriyeti tam Bağımsızlık ve Çağdaşlaşma hedefi,
Cumhuriyetçi,Devletçi,Laik,Devrimci,Halkçı ve Milliyetçi ilkeleri bütününde Atatürk düşünce sistematiğiyle,
Toplumsal gelişmesinin 87. yılındadır.
*
Mustafa Kemal kurduğu eşşiz cumhuriyet ile hem zeman onu korumanın yolunu gösteriyor.
“Hayat felsefesinin garip bir tecellisidir -ki, her faydalı ve her yeni şeye karşı mutlaka bir kuvvet çıkar.
Buna bizim dilimizde irtica denir.
İşte bu irticanın imhası için gerekli tedbirleri evvelden almış olmak lazımdır.”diyor.
Cumhuriyetin muhteşem idrak,felsefe,anlayış ve kültür bileşenleriyle,gelişim,yenilik ve değişime,
Çağdışı akıl ve bilimle konulan tavır için;uyarıyor!
*
Türkiye 87.yılında hasbel kader hayatın bir tecellisi,
Tıpkı kurulduğu günlerin siyasi konjonktürünü andırır şartlarda bulunuluyor.
Bu kez çağında küresel serbest piyasa ekonomisi ve siyasetine karşı nükleer terör tehditin yaşandığı,
Genel coğrafyanın tam da beşiğinde bulunuyor.
*
Adım adım planlanmış ekonomi ve siyasetin küreselleşmesi sürecinde,
Hayatın tecellisi işliyor ve adım adım büyüyen tehditiyle; işte bugün yeni bir soğuk savaş yaşanıyor.
Dünya egemenliğini peşinde Siyonist koalisyon,
Harikulade İslam dininin çağdaş akıl ve bilimle buluşmamış bir garip fraksiyonunda;
İslam Devrimiyle İran;soğuk savaşın bir tarafını oluşturuyor-ki, kimileri karşılıklı bağımlılık esasına rağmen;
Usul usul İran’a destek oluyor!
*
Asla, çok görmeyiniz!
Kurulduğu yıllarda Türkiye Cumhuriyeti kendine özgüdür.
Bir Türk’ü bir cihana bedeldir!
Ne ki şimdi adım adım temel ilkeleri zayıflatılmış,direnci kırılmış,
Çünkü küresel ekonomi ve siyasetin hamalı ve bekçisi edilmiş bulunuyor.
*
Türkiye soğuk savaş sürerken İran ve dünyasıyla yükümlüdür.
Başkan Obama’nın diyalog temelinde yumuşatılmış siyasetini;
Bu uğurda Siyonist koalisyon ile İran dünyası arasında aracılığını sürdürüyor!
Ya da savaş çıkarsa İran’ı caydırma görevini!
Yeni Türkiye ekonomik ve ticari çıkarları için bu yükümlülüğü yeğlemiştir.
Bu şekilde dünyada kapsanan mekân ile ahiretinde imanını hesaplıyor!
*
87.yılında özgünlüğünden koparılmış Türkiye’de;
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu İstanbul Sanayi Odasında işadamlarının sorularını yanıtlıyor.
“Biz daha fazla çalışmak zorundayız.Neden daha fazla çalışmak zorundayız?
Çünkü biz biraz geç başladık” diyor!
Çirkin bir helecan! Sanki daha önce Genel Başkan olsa herşeyin daha farklı olacağını mı söylüyor?
Atatürk’ün koltuğunda Kılıçdaroğlu güçlü Türkiye yolunda vizyonunu,
Bakınız devamla nasıl ortaya koyuyor?
“Lâiklik kırılgan bir noktada değildir.Bana göre asıl tehlike sosyal devlet eksikliğidir.
Eğer siz sosyal devleti sadaka devlete dönüştürmüşseniz, demokrasiyi, lâikliği geliştiremezsiniz.
Biz sosyal piyasa ekonomisine vurgu yapacağız.”diyor!
Oysa küresel serbest piyasalar dünyanın dört bucağında sosyal devletin hilafına yükseliyor.
Üzerinde titizlikle durulmayan lâik demokrasinin;
Sosyal devletin halkçı niteliğini hiçe sayarak gelişen küresel serbest piyasalar önünde esamesinin olmayacağı,çok açıktır.
Sonra Sosyal Devletin; halkçı esasta yasal çerçevesi düzenlenerek özel sermaye yatırımları ile geliştirilmesi gerekiyor.
Kılıçdaroğlu’nun yanıtı lâik demokrasinin sadece kağıt üstünde kaldığının ikrarını oluşturuyor.
Tutabilene aşk olsun!
Ardından grup toplantısında Başbakan Erdoğan’a yükleniyor ve “Omurgasız” diyor!
*
Cumhuriyetin 87.yılına Genelkurmay Başkanı Org.Işık Koşaner’de yayınladığı mesajla katılıyor.
“Bütün değerleriyle,hukuk ve düşünce sistemiyle daima çağdaş bir kurum olan TSK,
Bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da hukuka saygılı olmaya devam edecektir.
Ancak hukuka saygının herkes tarafından dikkate alınması gereken bir zorunluluk olduğu,
Gerçek anlamda hukuk devleti olgusuyla çağdaş ve saygın bir toplum olunabileceği aşikardır.”
İfadesinde çağdaş hukuk devletiyle kastın;
Yüksek yargıda sağlanan yapısal değişikliklerle siyasallaşan yargı sistemini mi işaret ettiği, anlaşılmıyor?
Çünkü mesajın yayınlandığı gün AKP iktidarı MGK’nın tasvibini almıştır!
Türkiye’de irticayı tehdit olmaktan çıkaran,
Ya da Türkiye Cumhuriyeti devrimini sıradanlaştıran yeni Siyaset Belgesi;
İşte orada duruyor!
*
Bugün 29 Ekim 2010, Türkiye; 87.yılında Cumhuriyet’i hangi duygularla kutluyor?
Evliya Çelebi;
“Geçme namerd köprüsünden,
Ko aparsın su seni!
Yatma tilki gölgesinde,
Ko yesin aslan seni.”diyor.
Buna emsal bizimkiler mesela bu akşam,Çankaya Köşkünde 29 Ekim Resepsiyonuna,
Katlıyorlarsa ya da bir kısmıyla katılır,bir kısmıyla katılmıyorlarsa,
Bu;
Hem kadına türbanından dolayı siyasete katılım hakkını esirgeyen,
Erkek demokrasisi (!) peşindeki erkek egemen zihniyetin,
Hem de hala dağda silahı başında olan ayrılıkçı Kürt Hareketi siyasetinin eli sıkılıyor,
Ve 87.yıl; yeni sulandırılmış Türkiye’nin miladı ediliyor anlamındadır!
Bu halde Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun,
Cumhuriyet tüm yurtta çoşkuyla kutlanıyor,diyenler yazık ki yalan söylüyor…
Ya da?
Bir yanıt yazın