Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir konuşma yaptı. Wulff’un birçok alanda önemli mesajlar verdiği konuşmasını DW Türkçe Yayınlar Bölümü Başkanı Baha Güngör değerlendirdi.
Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, göreve geldikten sonra yaptığı üçüncü yurtdışı gezisi öncesinde olumsuz sayılabilecek bazı gelişmeler kaydedildi: Almanya’da şiddetli bir uyum tartışması patlak verdi. Haftalık Focus dergisi, takke giyip imama benzettiği devlet başkanını kapaktan duyurma küstahlığında bulundu. Oysa Wulff, Alman kamuoyunda bazı kesimlerin tepkisini çeken 3 Ekim tarihli konuşmasında Hrıstiyanlık ve Yahudiliğin ardından İslam’ın da Almanya’da bir gerçek haline geldiğini vurgulamıştı.
Kamuoyu TBMM Genel Kurulu’nda milletvekillerine seslenen Wulff’un konuşmasını ilgiyle takip etti. Wulff kürsüden samimi ve cesur mesajlar verdi. Bir taraftan İslam’ın da Almanya’nın bir parçası olduğu görüşünü tekrarlarken, diğer taraftan Türkiye’yi de aynı şekilde Hrıstiyanlığın Türkiye’nin bir parçası olduğunu kabul etmeye ve dini özgürlükleri her anlamda genişletmeye çağırdı. Wulff, bu çerçevede Hrıstiyan azınlıkların Türkiye’de yeniden ruhban okulları açabilmesini istedi.
Wulff, ev sahibinin başını ağrıtabilecek Kıbrıs ve Ermenistan meselelerini de ele aldı. Demokratik ve bağımsız Filistin devletinin yanı sıra İsrail’in varlık hakkını vurguladı. Böylece, Başbakan Erdoğan’ı dolaylı olarak İsrail’le diyalogu sürdürmeye çağırdı.
Wulff Avrupa Birliği üyeliği konusunda Türkiye’ye boş vaatlerde bulunmadı. Demokratikleşme ve ekonomi alanında atılan adımlara dikkat çeken Wulff, son derece akıllı, somut ve yanlış anlamalara yer vermeyecek bir şekilde, müzakerelerin ucu açık şekilde sürdürüldüğünü kaydetti.
Wulff, gerek Almanlar gerekse Türklere verdiği mesajda, Almanya’da yaşayan Türklerin Alman toplumuna katılımını şart koştu. Wulff’un uyum sözcüğünü kullanmaktan kaçınması dikkat çekti. Daha önce Türk göçmenleri Almanca öğrenmeye daveti, Türk mevkidaşı Abdullah Gül’ün de desteğini bulmuştu. Gül de, Wulff’un TBMM’de yaptığı konuşma öncesi düzenlenen ortak basın toplantısında Ermeni, Yahudi ve Rum kökenliler de dâhil olmak üzere bütün Türk vatandaşlarının cumhurbaşkanı olduğunu, Türkiye’de de herkesin Türkçe konuşmak zorunda olduğunu vurguladı.
Görünen, Wulff’un beş günlük ziyareti Berlin ile Ankara arasındaki yanlış anlamaların azaltılmasında katkı sağlayacak. Wulff’un tarzı ev sahiplerince ciddiye alınıyor, uyarıları kulak arkası edilmiyor. Almanya’da da, kontrolden çıkan uyum tartışmasında suların durulmasını sağlayabilecek mi, bekleyip göreceğiz. Wulff’un siyasi partilere kıyasla sandıkta yarışma durumu yok. Kampanyalarda yabancı ve göçmen kartının gündeme gelmemesi ise biraz zor görünüyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Yorum: Baha Güngör
Editör: Nihat Halıcı
Yazıları posta kutunda oku