KCK-TM İLE KÜRTÇÜ KURUMSALLAŞMA

          KCK-TM İLE   KÜRTÇÜ KURUMSALLAŞMA
          KCK-TM davası Diyarbakır 6.Ağır Ceza Mahkemesinde başladı.
          Avrupalı bir çok gözlemcinin de izlediği ilk duruşmada,
          Sanıklar, KCK Dil ve Eğitim Komitesinin aldığı “kürtlerin heryerde  Kürtçe konuşması”  kararını uyguladılar.
          Kimlik tesbiti yapılırken buradayım anlamında “amade me” ya da “ez li virim” dediler!
 
          *
          KCK kimliğinin bilinmesi halinde davanın Türkiye Cumhuriyeti için büyük önemi,
,         Bu noktadan hareketle Küreselliğin Orta-Doğu vizyonunu anlamak kolaylaşıyor.
        
          *
          29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilanından yetmişyedi yıl sonra,
          2000 de PKK önderliğinde Kürt hareketinin  7.Kongresinde,
          Türkiye-Irak-İran ve Suriye’de Marksist-Leninist bağımsız Kürdistan kurulması kararı  erteleniyor,
          “Demokratik Cumhuriyet ve Barış” konseptinde ya da konfederal anayasa,ulus,vatan ve siyaset bağlamında,
          Serhildan-Sivil İtaatsizlik  eylemleri süreci başlatılıyordu!

          *
          Suriye ilişkilerinde  PYD-Kürdistan Demokratik Partisi,
          İran için PJAK-Kürdistan Özgür Yaşam Partisi,
          Irak ilişkilerinde de  PÇTK-Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi kuruldu.
          
          *
          2005 te kurulan Kürdistan Halkları Konfederasyonu (KCK) için;
          Kürdistan Yasama Meclisi Kongre Gel’de anayasa yapıldı.
         
          *
          Kürtçü Harekete göre önderlik felsefe ve ideolojisinden sorumlu PKK; KCK sisteminin ideolojik gücüdür.
          KCK;Kürdistan coğrafyasında halkın iradesini komün,ocak,meclis ve kongreler ile gündeme getiriyor.
          Her düzeyde katılımla içeride demokratik ulusu,dışarıda Kürt Ulusunun üstünlüğünü esas alıyor.  
          4 coğrafyada dayatılan sömürgeci,ekonomik yoksunluk, asimilasyon- soykırım ve askeri işgale karşı,
          Demokratik toplumcu konfederalizm oluşturmayı amaçlıyor.
          Teminen halkın tüm kesimlerinin demokratik örgütlülüğüyle,
          Mesela Türkiye’de;
          KCK-TM Kürdistan Halkları Konfederasyonu-Türkiye Merkezi,
          Yurttaşlık Meclisleri denilen İl ve Belediye Meclisleri gibi organlara ve sayısız sivil toplum örgütüne,
          Biri illegal  iki kimlikle katılınıyor.
          Bu suretle KCK yurttaşlığı hizmetinde bulunulurken,
          Tabandan yerel yönetimlerde gelişerek hukuk,yasama ve yürütmede etkin olmayı hedefliyorlar.
          KCK; Kürt Hareketinin derinini oluşturuyor.
          Sonra yerin dibinden patlayan bir deprem gibi mesela Türkiye’yi sarsmanın pratiğine  hazırlanıyorlar…
          İşte Demokratik Özerklik deniyor ya!
 
 
          *
          Kürt Hareketini anlamak için Irak’ı da görmek gerekiyor.
          Bugün Kuzey Irak Kürdistan’ı Irak anayasasından doğan haklarıyla,
          Dünya’ya enerji sağlayan ülkeler arasında sayılıyor.
          Türkiye Akdeniz’e ulaşımıyla Kuzey Irak Kürdistan’ının  herşeyi anlamına geliyor.
          Hızla gelişiyor ve kurumsallaşılıyor.
          Kısa dönemde  Irak’ta federal yönetimin oturması hedefleniyor,
          Fakat  “Kürdistan Bölgesinde”  Kürt sorununun bir ulus sorunu olduğu,
          Sorunun her ülkenin kendine has koşulları çerçevesinden çözülmesi gereğine inanılıyor!

          *
          Ner’den nereye?
          Çünkü Türkiye’nin NATO’ya alınması ve Yeşil Kuşak Projesiyle Orta-Doğu’da  ileri karakol edilmesi ardından,
          ABD kendi Gladiosuna bağlı olarak TSK’da  Seferberlik Tetkik Kurulunu kurduğunu,hatırlayınız.
          Yeniden Mücadele,Akıncılar, Milli Türk Talebe Birliği,Hizbul-Kontra grupları,
          Kontgerilla içinde dinci örgütlenmenin nüvesini oluştururken;
          6-7 Eylül hadiselerinden 12 Eylül’e  bir çok eylemi tohumlamış bulunuyordu.
          1980 lerde PKK’nın gelişmesiyle de  Özel Harp Dairesi ya da Ergenekon devreye giriyordu.

          *
          Ne ki bugün;
          Ergenekon,direkt “sen PKK le savaştın” ithamından ziyade  bir çarpıtma ile,
          Silahlı terör örgütü kurmak,TBMM ve TC.hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs,
          Sarıkız,Ayışığı,Yakamoz ve Eldiven kod adlı darbeleri planlamak,
          Cumhuriyet Gazetesine bomba atmak gibi iddialarla yargılanıyor!         
          Ergenekon; TSK’nın PKK ile savaşımında elini-kolunu bağlayan bir unsur olarak kullanılıyor.
          Yerini  ABD den destekli dinci faşizmin istihbarat,asker ve emniyet  ortaklığından oluşan,
          Yeni kontgerilla alıyor…

          *
          Yeşil Kuşak Projesinden geliştirilen,
          Büyük Orta Doğu ve Medeniyetler İttifakı Projeleriyle;
          Ilımlı İslam Siyaseti tüm yapılanmasıyla kurumlaşıyor.
          Son olarak  Adalet Bakanlığının hakim ve savcılar üzerinde kurduğu  baskıyla yapılan seçimde,
          HSYK da yeni üyeler de belirlenmiş,
          Ve çok açık! Yargı,yasama ve yürütme tek adam,tek parti tekeline girmiş bulunuyor.
          Ya Kürdistan;işte KCK davasında yargılanmalar ardından,
          Reklamın kötüsü olmaz kuralından hareketle bunca tantanadan sonra,
          Buzdağı misali Kürtçülüğün derini fiilen oluşurken, üzerinde yasal siyaseti de tam anlamıyla  kurumlaşmış olacaktır.          

          *
          Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç,
          “Özgürlük,demokrasi ve daha çok hukuk isteklerine ilişkin güçlü  seslere cevap veremeyenler,yıkılıp gitmektedir.” diyor.
          Kemalizmin asla özgürlüklere vesile olmayacağı inancındadır.
          Sanki işaret  parmağını  öne-arkaya titreterek ibret dersi veriyor;
          Hımm! “Değişime karşı çıkan statükonun kibirli mensupları!” diyor.          

          *
          Değişen; Kemalizmin tüm kalelerinin düşmüş, ilkelerinin kağıt üzerinde kalmış olduğudur.
          Lâik Hukuk, lâik Demokrasi,         
          Kemal Kılıçdaroğlu’yla CHP ve TSK’da  Genelkurmay!
          Medya…
 
          *
          Türkiye’de Ilımlı İslamdan yeniOsmanlı ve alt kümesinde anayasasıyla KCK-TM doğuyor…
          Diğer cumhuriyet nitelikleri; ulus-üniter devlet, Atatürk Milliyetçiliği,
          Tam anlamıyla kağıt üstünde bırakan ve ardından unutturan değişimin alt yapısı oluşuyor.
          Yeni serüven başlıyor.
      
          *
          Bu noktadan  yürünmesi gerekiyor…        
 
          “yürümek;
              yürümeyenleri arkasında boş sokaklar gibi bırakarak,
              havaları boydan boya yarıp ikiye
              karanlığın gözüne bakarak yürümek…
              yürümek;
              dost omuzbaşlarını omuzlarının yanında duyup,
              kelleni orta yere
              yüreğini yumruklarının içine koyup yürümek…
              yürümek;
              yolunda pusuya yattıklarını,
              arkadan çelme attıklarını bilerek yürümek…
              yürümek;
              yürekten gülerek yürümek…”
 
              …diyor, Nazım Hikmet!
 
             Yürüyüşlerin de tek başınalığa indirgendiği neoliberal  çağ yaşanıyor…