Uyum tartışmaları yarar değil zarar veriyor

Uyumla ilgili yapılan üstünkörü değerlendirmelerin önyargıları körükleyeceğini belirten DW Türkçe Yayınlar Bölümü Başkanı Baha Güngör, tüm bu tartışmaların uyum sürecine yarar değil zarar verdiğini söylüyor.

Evet! Göçmenlerin topluma uyumunu sorgulayan tartışmalar, uyum süreci için son derece zararlı. Hatta olay, tartışma boyutunu çoktan aşmıştır. Popülist söylemler, önyargıları fazlasıyla güçlendiriyor. Alman çoğunluk toplumuyla Müslüman göçmenler arasındaki uçurum, hiç olmadığı kadar derinleşti. Akıl izân deseniz çoktan devre dışı kaldı. - baha gungorEvet! Göçmenlerin topluma uyumunu sorgulayan tartışmalar, uyum süreci için son derece zararlı. Hatta olay, tartışma boyutunu çoktan aşmıştır. Popülist söylemler, önyargıları fazlasıyla güçlendiriyor. Alman çoğunluk toplumuyla Müslüman göçmenler arasındaki uçurum, hiç olmadığı kadar derinleşti. Akıl izân deseniz çoktan devre dışı kaldı.

Thilo Sarrazin gibilerinin uyumu baltalayıcı sözleri büyük oranda destek buluyor. Türk kökenli sosyolog Necla Kelek, Müslümanlara, özellikle de Türklere karşı varolan önyargıların daha da güçlenmesine ve kemikleşmesine neden olan söylemleri nedeniyle âdeta ödüle boğuluyor. Bu çizginin dışına çıkan argümanlar öne sürenlerin ise kamuoyuna seslerini duyurma imkanları hemen hemen hiç yok.

Türklerin katkıları çabuk unutuldu

Sadece olumsuz örnekler öne çıkarılıyor. Özellikle Türkiye’den getirilen, gerektiğinde grev kırıcı konumuna düşmekten çekinmeyen ve Almanya’nın, 2’inci Dünya Savaşı’nın enkâzının altından kalkıp yeniden doğmasına büyük katkı sağlayan ucuz ve gayretli işçilerin ortaya koyduğu olumlu örneklerse çoktan hafızalardan silindi.

İslamî kökenlere sahip bugünün genç elitleri olan ilk kuşağın çocuklarının ve torunlarının Almanya’ya yaptığı katkılar, son günlerdeki tartışmalarda nedense tümüyle göz ardı ediliyor. Çünkü bunları öne çıkarmak popülist politikacılara ve Alman basınının ‘kalemşörlerine’ artı puan kazandırmıyor.

Tahammül ve hoşgörünün de ötesinde…

2011 yılında, Almanya ile Türkiye arasında imzalanan İşçi Alımı Anlaşması’nın 50’inci yıldönümü kutlanacak. Bu vesileyle bir sürü konuşma yapılacak, medyada konu etraflıca ele alınacak. Tüm bunlar, Müslümanların ibadetlerini bile kısıtlamaktan yana olan Almanların sayılarının giderek arttığını gösteren anketlerin gölgesi altında gerçekleşecek.

Ünlü Alman şair ve düşünür Goethe’nin, ‘tahammül ve hoşgörünün de ötesinde, insanları insan yapan değerlerin tümünü kabul etme’ prensibi, tüm bu tartışmalarda rehber edinilmelidir. Almanlar ve Türler, Hrıstiyanlar ve Müslümanlar birbirlerini ‘eşit’ olarak görüp kabul etmedikçe, uyum tartışmalarında gerginlik devam edecektir.

© Deutsche Welle Türkçe
Yorum: Baha Güngör
Editör: Murat Çelikkafa

Evet! Göçmenlerin topluma uyumunu sorgulayan tartışmalar, uyum süreci için son derece zararlı. Hatta olay, tartışma boyutunu çoktan aşmıştır. Popülist söylemler, önyargıları fazlasıyla güçlendiriyor. Alman çoğunluk toplumuyla Müslüman göçmenler arasındaki uçurum, hiç olmadığı kadar derinleşti. Akıl izân deseniz çoktan devre dışı kaldı. - baha gungor

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir