Hrıstiyan Sosyal Birlik (CSU) partisinin Genel Başkanı Horst Seehofer’in Türklerin ve Arapların Almanya’ya göçüne sınırlama getirilmesi gerektiği önerisine, Almanya’daki Türk kökenli politikacılardan da tepki geldi.
Türk ve Arap kökenli göçmenlerin Alman toplumuna daha zor uyum sağladığını ve bu ülkelerden göçmen alımının durdurulması gerektiğini söyleyen muhafazakâr Alman politikacı Horst Seehofer’in başlattığı tartışma Almanya’da alevleniyor. Seehofer’e Alman siyasetindeki farklı partilere mensup Türk politikacılardan da tepki geldi.
”Müslümanlar’ın sırtından oy toplamaya çalışıyor”
Yeşiller Partisi Göç ve Uyum Politikaları Sözcüsü Memet Kılıç, bu açıklamaları son derece yaralayıcı ve üzücü olarak değerlendirdi. Kılıç, Seehofer’in bu şekilde oy toplamayı hedeflediğini öne sürdü:
”Sayın Seehofer’in bu açıklamaları son derece popülist yaklaşımlardır. Seçimlerde oy kaybettiği açık CSU’nun. Ve sağ kanadı içeride tutabilmek için büyük bir gayret harcıyorlar. Yalnız bu gayreti harcarken kendisi Bavyera Eyaleti’nde ne güzel çalışmalar yapabildiğini izah etseydi, böyle oy toplasaydı çok daha iyi olurdu. Göçmenlerin sırtından Müslümanlar’ın sırtından bu oyları toplamaya çalışmak bana göre son derece yanlış bir yaklaşım. Çünkü hiç ayrıntıya girmeden yapılan açıklamalar bunlar.”
”Uyum çalışmalarına zarar veriyor”
Seehofer’e hükümet ortağı Hür Demokrat Partisi’nin Federal Meclis Grubu Uyum Politikaları Sözcüsü Serkan Tören’den eleştiri var. Tören, Almanya’daki Türklerin yüzde 90’ından fazlasının zaten uyum sağlamış olduğunu, Seehofer’in bu tarz dışlayıcı açıklamalarının uyum sağlayamayan küçük bir gruba da yardımcı olmayacağını ifade etti. Ayrıca bu çıkışların, uyum konusunda yapılmış çalışmalara ve başarılara da zarar verdiğini kaydetti:
“Yani şimdi bu kültürel fark olsa bile ne demek bu yani onu tam anlamıyorum. Onun demek istediği bu kültür farkını değiştiremiyoruz ona göre insanlar da değişmez gibi konuşuyor. Bu çok yanlış birşey. Biz burda uyum için çalışıyoruz. İnsanlara eğitim vermeye çalışıyoruz. Eğitimle her şeyin düzeleceğini düşünüyoruz. Bay Seehofer’ın da böyle sözleri tabii ki bu uyum ve entegrasyon konularında bize tabii ki zararlı geldi onun söyledikleri kelimeler.”
”Almanya’nın vasıflı göçmenlere ihtiyacı var”
Serkan Tören, Almanya’nın vasıflı çalışanşanlara ihtiyacı olduğunu ve bu ihtiyacın Alman toplumunun yaşlanması nedeniyle daha da artacağını belirtti. Vasıflı göçmelerin ilk tercihlerinin ABD ve Kanada olduğuna dikkat çeken Tören, ”Onları Almanya’ya çekmenin yollarını bulmalıyız” diye konuştu. Tören, Almanya’da yetişmiş vasıflı Türklerin de Türkiye’de yaşamayı ve çalışmayı giderek daha fazla tercih ettiğine de dikkat çekti.
”Vahim bir sinyal”
Horst Seehofer’in hükümet ortağı Hrıstiyan Demokrat Birlik partisinin Kuzey Ren Vestfalya Teşkilatı Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Arslan da gelişmeleri ”vahim bir sinyal” olarak değerlendirdi:
”Tabii ki belirli kültürleri dışlayarak bu konuyu işlemek birincisi Almanya’nın geleceği açısından tamamıyla yanlış olur, bir de ikincisi buradaki yaşayan şu an yaşayan önümüzdeki yıllarda sayılarını artacağını bildiğimiz Türkler, Araplar, Müslümanlar açısından çok vahim bir sinyal olduğunu düşünüyorum. Yani eğer gerçekten de entegrasyon adı altında bu tür tartışmalar yapılıyorsa tam ter tepki yarattığını düşünüyorum.”
Arslan, bu tartışmaların göçmenler ve Almanlar arsındaki mesafeyi artırdığını kaydetti. Almanya’da 1990’lı yıllardan bu yana yapılan araştırmalarda ”İslam’ı bir tehlike olarak görüyor musunuz?” sorusuna evet diyenlerin sayısının bugün yüzde 80’lere çıktığını belirten Arslan, bu tarz açıklamaların toplumdaki tedirginliği artırdığını söyledi. Son yıllarda Almanya’dan Türkiye’ye göç edenlerin sayısının yeni gelenlerden daha fazla olmasının da bunun bir göstergesi olduğunu ifade etti.
Egemen Bağış’tan Türklere uyum çağrısı
Öte yandan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da Almanya’daki uyum tartışmalarına dâhil oldu. Bağış Almanya’da yaşayan Türklere, Almanca öğrenmeleri ve yaşadıkları ülkeye uyum sağlamaları çağrısında bulundu. Bağış, Alman “Bild” ve “Die Welt” gazeteleri ile Focus dergisinde yayımlanan açıklamasında, “Türk kökenli Alman vatandaşlarıma ve Türk vatandaşlarıma Almanca öğrenmeleri ve uyum sağlamaları konusunda çağrıda bulunuyorum. Evsahibi ülkenin örf ve adetlerine uyun. İyi bir gelecek için çocuklarınızı en iyi okullara gönderin. Yasalara uyun. Eğer Ali ya da Ahmet yanlış birşey yaparsa, diğer insanlar isimlere bakmadan ‘Türk yaptı’ diyeceklerdir” ifadelerini kullandı.
© Deutsche Welle Türkçe
Haber: Başak Demir
Editör: Hülya Köylü
Yazıları posta kutunda oku