HASIM KILIC: TURKIYENIN BOLUNEREK FEDERASYONA GIDILMESINI ISTEMEKDE

Federasyon Anayasası için ilk çıkışı Haşim Kılıç yaptı

İşte Haşim Kılıç’ın beyanı:

“Anayasada ilk üç maddeyi dondurmak evrensel hukuk kurallarına uygun değil”

“İlk üç madde donarsa, Anayasayı da dondurursunuz! İlk üç madde dondurulmamalı!”

Söylediklerini Hürriyet Ankara Temsilcisi Metehan Demir şöyle aktarmış:
“Bence (değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen) ilk 3 maddeyi dondurmak, evrensel hukuk kurallarına uygun değil. Laikliği, demokrasiyi, hukuk devletini daha ileri götürecek düzenlemelere engel olmaması gerekir. Değişiklikler, ilk 3 maddedeki değerleri geri götürmüyorsa, Anayasa Mahkemesi izin veriyor. Bu değerlerin içini boşaltan düzenlemelere ise izin vermiyor. O nedenle gerektiğinde ilk üç maddeye pozitif olarak dokunulabilir. Bu hassas bir nokta.”

Gerçi ilk 3 maddeyi değiştirmek istediklerini eskiden beri söylerlerdi, ama Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın ağzından ilanı, savaşı başlattıklarını gösteriyor

İşte “değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek” olan 3 madde şunlar:

1) Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
2) TC, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir.
3) Dili Türkçe, milli marşı İstiklal marşı, Başkenti de Ankara’dır.

Bu 3 madde, federasyona gidilmesi için ortadan kaldırılması, değiştirilmesigereken engellerdir.

Üniter devletin ortadan kaldırılması için bu maddelerin değiştirilmesi gerekmektedir.

AKP-BDP (yani PKK) müzakereleri de bu çerçevede sürmektedir.

“İki adım ileri, bir adım geri” taktiği gereğince Kılıç tepkiler üzerine bir adım geri attı. Ama söylenecek olan şey de söylenmiş oldu.

Hem de kim söyledi? Böyle bir değişiklik teklifine iptal davası açılırsa davaya bakacak olan mahkemenin başkanı.

İleri demokrasi gereğince davanın sonucunu önceden böylece ilan etmiş oldu.

Zaten yargıyı denetim altına alcak olan değişiklikler de referandumla kabul edilmişti.

Şimdi esas değişiklikler çantada keklik olarak görülüyor.

Haşim Kıliç geri adım atarken “Kastettiğim ilk 3 maddenin zenginleştirilmesidir” dedi.

Nasıl zenginleştirecekler, onu da önceden açıklasa da danışıklı dövüş tamamen ortaya saçılsa bari…

Haşim Kılıç: “Benim sözlerimi Hürriyet, Sabah ve Türkiye gazeteleri doğru yansıttı” dedi.

Sabah’taki haberde:

“Anayasada ilk üç maddeyi dondurmak evrensel hukuk kurallarına uygun değil”

dendiğine göre, yanlış anlaşılan bir şey yok.

Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek olan 3 maddenin değiştirilebileceğini söylüyor.

Oktay Ekşi soruyor:

“Anayasamızın ilk üç maddesinin içeriğini beğenmediğiniz için mi onları ‘Evrensel Hukuk kurallarına aykırı’ buluyorsunuz, yoksa ‘Anayasalarda değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen maddelerin bulunması evrensel hukuka aykırıdır’ mı demek istiyorsunuz?”

Ve bir açıklama yapıyor:

Haşim Kılıç eğer “Anayasa’da değiştirilmez hüküm olamaz” demek istiyorsa ona şunu hatırlatalım:

Alman Anayasası’nın 21 maddesinin, Yunanistan ve Portekiz Anayasalarının da bazı maddelerinin değiştirilmesi teklif dahi edilemez...

Ali Serdar Bolat [serdarbolat@superonline.com]

4 Ekim 2010

===================================================================

Haşim Kılıç (Haşim Kılıç Kimdir? – Haşim Kılıç Hakkında)

Haşim Kılıç

Vikipedi, özgür ansiklopedi

İşte Haşim Kılıç'ın beyanı: - HASIM KILIC

Haşim Kılıç (d. 13 Mart 1950, Hacıhasan, Çiçekdağı, Kırşehir) Türk İktisatçı
İlkokul, ortaokul ve liseyi Yozgat’ta okuduktan sonra 1968 yılında Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’ne girdi ve 1972 yılında mezun oldu. 1974 yılında Sayıştay Başkanlığı’nda denetçi yardımcısı olarak göreve başladı. Denetçi, başdenetçi unvanlarını aldıktan sonra 1985 yılında Sayıştay üyeliğine, beş yıl süren üyelikten sonra da 1990 yılında Turgut Özal tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçildi. Anayasa Mahkemesi’nin 7 Aralık 1999 günkü toplantısında, açık bulunan Anayasa Mahkemesi Başkanvekilliği’ne seçildi. 7 Aralık 2003 tarihinde yeniden Anayasa Mahkemesi Başkanvekilliği’ne seçildi.
2007 yılında Tülay Tuğcu’nun yaş haddinden emekliye ayrılmasıyla boşalan Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na seçildi.
5510 sayılı Kanunun iptaline ilişkin davada, sosyal güvenliğin sürüdürülebilir olması ve kimi maddelerde devlet memurları için öngörülen ayrımcılığa karşı çıkması; özellikle sağlık katılım payı uygulamasında “önceliğin anayasanın 10’uncu maddesinden kaynaklanan “insan onuru” ile özdeştirmesi ve statü hukukunun “insan onurunun” önüne geçemeyeceğini vurgulamasını, sonuç itibariyle sigortalı, memur, esnaf ayrımı yapılmaması gerektiğini savunmuştur. RP, FP, HAK-PAR ve AK Parti kapatma davalarında red, DEP, HADEP kapatma davalarında kabul oyu kullanmıştır.

İşte Haşim Kılıç'ın beyanı: - HASIM KILIC

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir