ÇEYREK K A L A
Başbakan Erdoğan, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov’un çalışma davetine hareketinde,
Mart ayı başı ya da sonu itibariyle seçim takviminin başlayacağını,
“Kimsenin yeni bir anayasa için yok komisyon kuralım,yok şu,yok bu filan gibi tekliflerle” gelmemesini,
2011 genel seçim öncesi yeni bir anayasanın gündemde olmadığını açıkladı.
Sofya’da ortak basın toplantısında da,
“AB üyesi ülkeler PKK terör örgütüdür diye ilan ediyorlarsa ortak bir mücadeleyi beraber yürütmek gerekir.”dedi.
*
Türkiye;demokrasi,insan hakları ve özgürlük mücadelesinde yeni bir anayasayı dayatıyor.
Doğrusu Başbakan Erdoğan’ın yukarıda iki ifadesi,
Türkiye enerjisinin genel seçim önceliğiyle uzunca bir süre daha tüketileceğini gösteriyor.
*
Aslında bir süredir konjonktürün kimi gelişmeleriyle genel seçimin alt yapısı oluşturuluyor.
Büyük Orta Doğu ve Medeniyetler İttifakı Projeleriyle,
Türkiye’yi İslam dünyasıyla Batı arasında köprü eden küresel serbest piyasalar;
Şimdi referandum ardından AKP nin başarısını alkışlıyor!
Merkez Bankasının faizleri arttırmayacağı beyanı ardından,
Başbakan Erdoğan’ın “TL’nin değeri onurumuzdur. Tl.nin değerini düşürtmeyeceğiz.”ifadesi,
Sanayiye darbe , ekonomik dengeleri alt-üst edecek niteliktedir.
Rağmen sıcak paraya verilen kur taahhütü sayılıyor.
Bu suretle sıcak para akışı hızlanırken ucuz ithalatla iç tüketimi artan seçmene göz kırpılıyor.
Merkez Bankası da sıcak paranın ani çıkışı halinde kurlarda dalgalanmayı kontrol edebilmek,
Ya da seçim sonrasında şu gün %26 oranında değerli TL’yi dengeye getirebilmek üzere,
Döviz rezervinin 70 milyar dolardan 100 milyar dolara çıkartılmasına kapı aralıyor.
Genel Seçimin ekonomik alt yapısı hazırlanıyor!
*
Arap ülkeleri ve İran’dan Türkiye’ye para akışı giderek artıyor.
Arap İslami bankaları ve katılım bankaları 2 trilyon dolar aktif büyüklükte ve bir çok alanda varolmak projesindedir.
AKP islam ideolojisinin; ulus devleti ve lâik niteliği marjinalize ettiğini görüyorlar.
Arap liderlerin Orta Doğu ve Medeniyetler İttifakı Projelerine destek misyonu,
Giderek kendileriyle benzeşen Türkiye’nin AB perspektifi,
Arap sermayesi katkısıyla;
Birlikte ortak İslam medeniyetinin Türkiye’den batıya köprüsünü inşa ediyorlar.
BBC World News ve İsrail Jerusalem Post’ da verilen yorumlarda bu bilgiyi hemen hemen teyid ediyor.
*
Türkiye ilgili projeler çerçevesinde ve İsrail-İran soğuk savaşında,
Ambargo baskısında İran’ın batı ile diyaloğunun sağlanması,
Ya da sıcak savaş halinde eğilimi ile üstün tarafın-elbette İsrail’in, belirleyicisi olmak misyonundadır.
Bu hizmetin karşılığını alıyor!
Türkiye, İran’ın yeni ticaret yoludur.
10 milyar dolarlık ticaret hacmı her gün yükseliyor.
İran’ın ambargoyu -ölçüsünde, Türkiye’den kırmasına göz yumuluyor!
Ahmet Davutoğlu,Türkiye’nin İran bankalarına uygulanan yaptırımlara uyma zorunluluğu bulunmadığını söylüyor…
İran parası; Türkiye’nin İran sınır bölgesinde ekonomik standartları yükseltirken,
Halkın PKK’dan tasfiyesine yol açıyor…
*
Kırk yılın PKK terörüyle oluşmuş terör ekonomisinden sonra,
Hizbullah ve Hamas örgütleri de uyuşturucudan sağladıkları kara parayı Türkiye’de aklıyor.
İran ile benzer gerekçeyle bu ticarete de göz yumuluyor!
*
AKP iktidarı seçimi çok önceden kuruyor.
İktidar hem uluslararası angajmanlarını yerine getiriyor hem seçmen talebini artırmak üzere,
Türkiye’ye spekülatif,kısa vadeli kaynak girmesine izin veriyor.
Merkez Bankası Ocak-Temmuz döneminde 24 milyar dolar cari açığa rağmen,
Türkiye’ye 32 milyar dolar döviz girdiğini açıklıyor.
Türk lirasının değer kazanması enflasyon görünümünü düzeltiyor ama cari işlem açığı sür-git büyüyor.
Mali kural ertelenmiştir!
Türkiye üzerinde er-geç devalüasyon kara bulutları oluşuyor…
*
O nedenle TÜSİAD İştişare Kurulu Başkanı Mustafa Koç,
“Türkiye’de büyümenin ağırlıklı olarak dış borçla,sıcak parayla finanse edilmeye devam ettiği sürece,
Hükümetin,ekonomik ve yapısal politikalarda asla hata yapma lüksü yoktur” ikazında bulunuyor…
*
Genel seçime çeyrek kala ve Başbakan Erdoğan seçim alt yapısını oluştururken,
Bir yandan da CHP ye gündem yaptığı türban konusunda,
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu günlerdir mesaisini türbana vakfetmiş bulunuyor…
Herhalde mesaisinden yorulmuş olmalıdır!
Fakat büyük katkısıyla -işte, yasaya rağmen YÖK kararıyla türban üniversiteye de girmiş bulunuyor.
Türban mesaisine “Bilimi egemen kılarsak bu tür yapay sorunları da tartışma konusu olmaktan çıkarırız.” diye nokta koyuyor!
Ardından danışmanlarına,
“%58 evet oyunu ve yoksullara yaklaşamayışımızın nedenlerini bir araştırın, bakiim!” talimatını veriyor…
Hey! Örgütün il ve ilçe başkanları uyuyor mu?
Bir yanıt yazın