GENEL BAŞKANIM SAYIN TANTALOS

          GENEL BAŞKANIM  SAYIN TANTALOS
          Max Weber liderin yetki kullanımındaki otoritesinin,
          Karizması, gelenekçiliği ve rasyonelist  alt yapısından kaynaklandığını söylüyor.
          Karizma ihsan edilmiş ve bağışlanmış ya da ilâhi ilham yeteneği anlamındadır.
          Weber’a göre karizma modern toplumlarda lidere önemli işlevler yüklüyor.
          Üstün yetenekler,yüksek özgüven,etkileme,inançlarının doğruluğuna ikna edebilmek,risk alma …
          Sonuçta liderin karizması;tarihin gelişiminde gelir-geçer olmak ya da özgün olabilmek ayırdında beliriyor.
          *      
          Mesela şu gün Türk liderler, izlenildiğinde;         
         -Efendim,yenileşme hareketi Tanzimat,Meşrutiyet,Mütareke,İşgal ve Cumhuriyet yıllarından radikal batılaşmayla sürüyor,
          Günümüzde Orta Doğu gelişmeleriyle de çok yönlü bir siyasetin uygulanmasının gereği var!
          Vizyonuyla,
          -Efendim, Türk milletinin tam bağımsızlığı,huzur ve refahı,millet egemenliği esasında,aklın ve bilimin rehberliğinde Türk Kültürüyle,
          Çağdaş uygarlıklar düzeyine çıkarılması için Atatürk’ün belirlediği esaslarda siyaset uygulanmasının gereği var!
          Vizyonu ikilisinden,
          Ancak “bir tam” karizma çıkıyor.
          *
          Atatürk’çü dünya görüşü!
          Temeli halk ve ulus özdeşliği olan,
          O nedenle aklın ve bilimin düşünsel türevi lâikliğe dayanıyor.
          Lâik esastan hareketle  çağdaş uygarlığa yükselmek,
          Eğer isteniyorsa, yükseldiğin  o sınırsız uygarlık çizgisinden; hamd etmeyi amaçlıyor!
   
          *          
          CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Almanya’da bir gazetecinin,
          “Lâikliğin tehdit altında olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna verdiği,
          “Anayasa Mahkemesinin kapatma kararı var ama hayır,
          Bugün için Türkiye’de lâiklik tehlikededir diyemem,böyle bir tehlike görmüyoruz.”
          Yanıtı;
          İktidara alternatif olmak uğruna tehlikeli bir tavrı gösteriyor.
          Anlaşılıyor ki CHP lideri,
          “Efendim,3.Selimle başlayan yenileşme hareketi işte Tanzimat,… ve Cumhuriyet yıllarıyla batılılaşarak sürmektedir.”
          Vizyonundan gelişiyor…

          
          *           
          İnsan topluluklarının  henüz sırlarını çözemedikleri evreni,dünyayı ve tabiat olaylarını  kişileştirdiği,
          İlk dönemlerinde ki mitoslar;
          Sezginin gücünü,yaratılıştaki zaaf ve tutkuları çağlar üstü çok yönlü kullanıma imkân veriyor.
          Mesela Homeros’un  Odysseia Destanında,
          Tantalos, Magnesia (Manisa) Sipylos(Spil)dağı  eteklerinde yaşayan, tanrıların sofra arkadaşı yaptıkları güçlü bir  Frigya kralıdır.
          Tanrıların  misafire geldikleri bir gün,tanrıların herşeyi bilip bilmediklerini anlamak istedi.
          Oğlu Pelops’u kesti, yemek diye tanrıların önüne koydu!
          Ölü etini yedirmek  küstahlığından ötürü  ağır bir cezaya çarptırıldı;
          Tantalos yenecek içecek bir sürü nimetle çevrilidir de başının üzerinde her an düşme tehlikesi olan bir kaya yüzünden,
          Bunlardan faydalanamaz  hep aç ve susuzdur…
          Mitos;Kral Tantalos’un  tam olmayan,emin olmadığı bilgileri  ya da zann’ıyla
          Neden olduğu vahim hatanın mütemadiyenliğine bir örnek teşkil ediyor.
          Tam olan,emin olunan “esaslı” bilginin gerekliliği gösteriliyor.
          *
          Esası olmayan bilgi anlamında “zann”,
          Kuran-ı Kerim’de üstelik çok ilginç bir örnekle de suçlanıyor.
          Hucurât-12,”Ey iman edenler,zann’ın bir çoğundan kaçının!
          Çünkü bazı zanlar suçtur…
          Sizden herhangi biriniz ölü kardeşinizin etini yemekten hoşlanır mı?
          İşte bundan tiksindiniz.” ayetinde,
          Bahis edilen ölü kardeşin eti; zann’ı ve kaynağını belirliyor.
          Ölü kardeş eti- zann; ihsan edilmiş ve bağışlanmış,ilahî ilham yeteneğinden yoksunluk,
          Bir öze,esasa bağlı olmamak,
          Max Weber’ın işaret ettiği karizmaya sahip olamayış anlamına geliyor!
          *
          Cumhuriyetin esası lâikliğe dayanıyor.
          Liderin konuştuklarının da esaslı olması gerekiyor.
          Lâiklik diyorsan bir esastan bahsediyorsun!
          O halde Türkiye Cumhuriyetini kuran Atatürk’ün partisi CHP  liderinin;
          Lâikliği gözünden sakınıyor olması şartı bulunuyor.
          İktidara alternatif edilmek uğrunda üstelik lâiklik  gibi esaslı bir konuda,
          Küresel efendileri memnun etmek  gayretkeşliği hiç yakışmıyor.        
 
          *         
          Bu kaçıncı hata,canım !
          Doğrusu Kılıçdaroğlu’nun  iyi  bir ekiple çalışması  gerekiyor.
          Deniz Baykal’ın önerdiği tüzük kurultayıyla;
          Katılımcı,organlaşmacı, sorumluluk alanlarının belirlendiği,yetkilerin dağıtıldığı,
          Genel sekreter yetkilerini azaltan,
          Yetkileri Genel Başkan Yardımcılarına dağıtan yeni  bir tüzüğe ihtiyaç bulunuyor.
          Zaman sınırlıdır,
          Ve Türkiye’ye  bir Tayyip yetiyor…