İŞ, EŞ, EĞİTİM

İnsanlar, kadın olsun erkek olsun yaşamlarında rahat, mutlu olabilmeleri için iki temel şeye ihtiyaçları vardır. Bunlardan biri iyi bir iş’e sahip olmaktır. İkincisi ise iyi bir eş’le hayatını birleştirebilmektir. Avrupa ve Amerika’ya baktığımızda bu iki konuya bakış açısı ülkemizdekinden farklılıklar göstermektedir.

İyi bir işe sahip olabilmek için iyi bir eğitim ve kariyer yapmak temel prensiptir. Çoğunluğun az gelirli olduğu ülkemizde çıkış kapısı iyi bir okulu bitirmek ve aldığı eğitim üzerine çalışmaktır. Özellikle benim gibi memur çocuklarının okumaktan başka şansı yoktur. Sermayemiz olmadığı için ticaretle uğraşamadık. Bu yüzden en kısa yoldan nasıl para kazanırım, kendi kendime nasıl yeterim ve kimseye minnet etmeden yaşamak için öğretmenliği seçtim. Mezun olduğum yıllarda tayin hemen yapılır, ülkenin herhangi bir yerine tayin olur ve göreve başlardınız. Ve böyle de oldu, 22 yaşında öğretmen olarak hayata atıldım.

Şimdilerde öğretmen olmak zor, hele tayin olmak için bir sürü engeli geçmek zorundasınız. Değişen ekonomik dengeler ülkemizin şartlarını da farklılaştırdı, önceden memur küçük görülürdü, şimdi el üstünde tutuluyor, esnaf memura satış yapabilmek için uğraşıyor. Çoğu kez duyduğum şu sözü hiç unutmam “hoca senin gücün yetmez kefil bul ama esnaf olsun”. Şimdi memura garanti gözüyle bakılıyor, esnaflar ise kredi bile alamaz duruma geldi.

İş konusuna yeniden dönersek; şu anda sermayen olsa bile ticaretle uğraşmak, esnaflık yapmak kolay değil. Çünkü uygulanan politika tekelleşme olduğundan küçük esnaf bilinçli olarak yok ediliyor. Devlet memurluğu ise cazip hale geldi. Büyük sermayesi olan % 5 lik guruba dahilseniz zaten mesele yok, bu ülkede her şey sizin içindir.Sonuç olarak az gelirli aile çocuklarının okuması şarttır.Kurtuluşları iyi eğitim almaktan geçmektedir.

Özel üniversiteler ayrı bir engeldir. Onlardan bilgi olarak daha donanımlı olmanız gerekir ki siz tercih edilesiniz. Yani çok çalışmak, eğitimimizi tam olarak yapmalıyız. Eğer iyi bir iş sahibi olursanız,iyi para kazanır,toplum ve sosyal çevrede yeriniz olur.çevreniz geliştikçe olanaklarınız artar,yaşam standardınız yükselir.Onun için iyi bir işe sahip olmalısınız bunun içinde iyi bir eğitim görmelisiniz, eğitim için de daha ilkokuldan başlayarak çalışmalıyız.

Diğer konuda eş seçimidir. Eşinizle ortaklaşa yaşamı paylaşabiliyorsanız hayatın zorluklarını kolay atlatabilir, yaşam zevkini tadabilirsiniz. Ne yazık ki eş seçimi de çevrenize, iş durumunuza, ekonomik gücünüze ve eğitiminize bağlıdır.Sosyal yaşantınız ne kadar geniş olursa anlaşabileceğiniz kişiyi bulma şansınız o kadar artmaktadır.Detaya girmeden ,eğitimli olmak evlilik kurumunun temel noktasıdır. Eğitim bir çıkış noktasıdır.

Özellikle bayanların eğitimlerini tamamlamaları ve bir meslek sahibi olmaları gerekmektedir Hayatını kazanmayan bir bayan her yönden eşine bağımlı demektir. Köle gibi yaşamamak,evinde ve çevresinde söz sahibi olabilmek için kadının bir mesleği olmalıdır. Şu veya bu nedenle eşlerin ayrılması durumunda kadın kendi hayatını devam ettirebilmelidir.

Sorunlarımız ise, eğitimde eşitlik ilkesinin olmaması, üniversiteyi bitirmenin meslek sahibi olmanıza yetmediği, değil iş seçimi yapmak bulduğunuz işe girmek zorunda olmamızdır. Bunara bağlı olarak yaşam standardınız yetersiz, bulunduğunuz çevreniz ve aylık geliriniz aile yaşamını da etkilemektedir. Mutsuz, sağlıksız bir nesil, bencil bir toplum olmaktayız. Devletin sosyal devlet olmaması, çareyi kişisel çözüme yönlendirmektedir. Bu da eğitimdir.
Sonuç olarak eğitim, eğitim, eğitim. Bu yüzden eğitim daha da önem kazanmaktadır.

İnsanlar, kadın olsun erkek olsun yaşamlarında rahat, mutlu olabilmeleri için iki temel şeye ihtiyaçları vardır. Bunlardan biri iyi bir iş’e sahip olmaktır. İkincisi ise iyi bir eş’le hayatını birleştirebilmektir. Avrupa ve Amerika’ya baktığımızda bu iki konuya bakış açısı ülkemizdekinden farklılıklar göstermektedir. - IMG 3848

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir