AŞK OLSUN SANA AZERBAYCAN
Hüseyin MÜMTAZ
Türkiye, devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün sorgulandığı günler yaşıyor.
Baydemir, “Bizim de bayrağımız dalgalansa ne olur?” düşüncesini bir burgu gibi zihinlere sokuyor; kapatılan DTP’nin eski genel başkanı Ahmet Türk ile eski milletvekili Aysel Tuğluk başkanlığındaki, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ile “Demokratik Toplum Kongresi” (DTK) heyeti “Cumhurbaşkanı” ile; terör örgütü PKK’nın ateşkes kararının kalıcı hale dönüştürülmesi için yapılması gerekenler ve Kürt Ulusal Konferansı’nın toplanması konularının ele alındığı ve tam bir mutabakatla sonuçlandığı belirtilen görüşmeler yapıyor.
Bu görüşmeyi nerede ve hangi Cumhurbaşkanı ile yapıyorlar?
Kuzey Irak’ın Süleymaniye kentinde Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ile yapıyorlar..
“Heyet”in daha sonra da Kuzey Irak’taki bölgesel Kürt yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin yardımcısı Neçirvan Barzani ile görüşeceği-görüştüğü belirtiliyor.
Türkiye’de, “devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğü”nün tartışılması artık kabına sığamıyor, sınıötesine taşıyor.
Başka yerlerde, başka devlet başkanları, başka özerk yönetim başkanları ile tartışılıyor ve “tam bir mutabakat” sağlanıyor..
İşte onun için, tam da Türkiye’de, ay-yıldızlı al bayrağın yanına başka bayrakların dikilmeye çalışıldığı şu günlerde Azerbaycan’dan gelen aşağıdaki haber daha fazla, çok fazla, en fazla sevindiriyor..
“Dünyanın en yüksek bayrak direği Azerbaycan’da dikildi. AA. (02 Eylül. 2010 Perşembe)
BAKÜ – Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de, dünyanın en yüksek bayrak direğine, düzenlenen törenle Azerbaycan bayrağı çekildi. ‘Devlet Bayrağı Meydanı’nda dün akşam düzenlenen törene Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve eşi milletvekili Mihriban Aliyeva katıldı.
‘Azerbaycan halkının en büyük servetinin bağımsızlık olduğunu’ ifade eden Aliyev, Azerbaycan devletinin bağımsızlığının ‘ebedi’ olduğunu belirtti. Aliyev, geçen yıl imzaladığı kararnameyle 9 Kasım’ı ‘Devlet Bayrak Günü’ ilan ettiğini hatırlattı.
Bakü’nün her yerinden rahatlıkla görülebilen bayrak direğinin yüksekliğinin 162, çapının 3,2 metre ve ağırlığının 220 ton olduğu belirtildi. Verilen bilgiye göre, göndere çekilen 35 metreye 70 metre boyutundaki bayrağın ağırlığı ise 350 kilo. Guinness Rekorlar Kitabı, geçen Mayıs ayında dünyanın en yüksek bayrak direğinin Bakü’ye dikildiğini onaylamıştı. ‘Devlet Bayrağı Meydanı’nın yapım çalışması 2007 yılında başlatılmıştı”.
Yakışır Azerbaycan, sana her şey yakışır..
Sana Bakü’ye diktiğin o direğin aynısını; yirmi yıldır Ermenilerin elinde olan Karabağ ile Karabağ’ı Ermenistan’a bağlayan “yeddi rayon”a; iki milyon “kaçgın” Azeri’nin dönmesiyle beraber dikmek de yakışır…
O gün, eğer Allah izin verip de bu can halâ bu tende ise orada olacağım.
Geçen yüzyılın başlarında “Bir kere yükselen bayrak bir daha inmez” diyen Resulzade yaşasaydı acaba; “En yükseğe dikilen bayrak bir karış aşağıya inmez” der miydi bilmiyorum..
Büyük Türkçü şair, “Elçibey’in bakanı” Sabir “Mellim” Rüstemhanlı ile Resulzade’nin NOVHANI’daki heykeline gitmiştik..
Rüstemhanlı Bakü’yü sevmez(di)..
“Rus verip yerini İngiliz alan,
Bir pisin yerini başka pis salan.
Kucaksız yaşayabilmeyen Bakü,
Karabağ ölende ölmeyen Bakü” demişti..
Dünyanın en yüksek bu bayrak direğinden sonra tekrar seveceğine inanıyorum..
Kıymetli eşi Tenzile Hanım Rüstemhanlı da bir başka “koca yürek”dir.
Lâfın işte tam burasında 2006 yılında yazdığımız bir yazıya dönelim;
“Tenzile ‘Hanım’ Rüstemhanlı der ki;
‘Türk’e hakkın yerini nişan vermezler, hakk Türk’ün durduğu yerdir.’
İlâhi Tenzile Hanım…
Peki, Türk’ün ‘durduğu yer’ neresidir?
Vatandır.
O halde Karabağ vatandır.
Babek Kalesi vatandır, Settar Han’ın diyarı, Şehriyarın şeheri vatandır.
Kerkük-Kıbrıs-Mesta Karasu vatandır.
Hakk Türk’ün durduğu yer ise;
Karabağ-Kerkük-Kıbrıs-Karasu hakkımızdır.
Turan hakkımızdır.
Tam da Gökalp’in; ‘Vatan ne Türkiyedir Türklere ne Türkistan/ Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir Turan’ dediği noktadayız.
Gazi Mustafa Kemal’in; ‘Mevzubahis olan vatansa gerisi teferruattır’ dediği noktadayızdır”.
Şehriyar;
“DUR AYAĞA AZAT OL, YA TAM YAN AZERBAYCAN” der..
Biz bütün kalbimizle Azerbaycan’ın “tamam yanmasını” değil, “ayağa kalkmasını, bayrağı en yükseğe dikmesini” isteyenlerdeniz.
Zaten Şehriyar da, yazının başlığına aldığımız mısralarının devamında;
“Azadlıktır sana melhem / Bana derman Azerbaycan” der.
Biz kalbimizi Bakü’de Şehitler Hıyabanı’nda, gönlümüzü Rusların Sarıkamış esirlerini hapsettiği Nargin Adası’nda bıraktık..
Nuri Paşa, Halil Paşa’ların hatırasını yaşarken serin sulu bulaklardan sular içtik, Hazar’ın küleği ile ürperdik..
Aşk olsun sana Azerbaycan…
Sen “hep” olasan gülistan, “can” Azerbaycan! 7 Eylül 2010
57’NCİ ALAY HER YERDE
HEPİMİZ 57’İNCİ ALAY’IN NEFERLERİYİZ
mumtazbay@hotmail.com
Bir yanıt yazın