AKP İstanbul İl Başkanlığı tarafından hazırlanan, Anayasa Referandumu 12 Eylül 2010 Üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü broşürü incelemesi;
Kapak ve 24 sayfa…
***
Sevdamız Millet, kararımız evet!
İş isteyene aş isteyene ananı da al git diyen bir yürek mi sevdalı milletine…
Devlet millet içindir!
Millet devlet için değil, devlet için ise ve bu değişiklik ile millet devletin nesnesi değil öznesi, devlet de milletin efendisi değil hizmetkârı olmak için maddeye gerek yok ki istemek yeterli…
82 Anayasası sorun çözmez, çünkü kendisi sorundur!
82 Darbe Anayasası ülke sorunlarını çözemiyor ve AKP özel Anayasası milletin tamamını güvence altına alarak çözecekse, iktidar partisinin yarattığı sorunları da uzaylılar çözecek.
Devlet güçsüzün yanında olacak! Pozitif ayrımcılıkta zayıflar korunacak!
Kadınlar, çocuklar, yaşlılar, özürlüler, şehitler, dul, yetim, gazi ve malullere fırsat eşitliği varken askerlik yan yatma yeri olabiliyor.
Devlet şeffaf olacak, vatandaşın kişisel mahremiyeti korunacak!
Şimdiye kadar kaldırılamayan dokunulmazlık ve ortam dinleme, milleti gözleme ile mi mahremiyet korunacak.
Sınır kapılarındaki tutsaklığa son! Yurtdışına çıkış yasağı karasını bağımsız mahkemeler verecek!
Hangi bağımsız mahkemeler bahse konu uzay da mı?. Yargı bağımsız değil baskılar neticesinde iktidara bağımlı durumda. Üstelik yurt dışına suçlu olanda çıkabilecek olmayan da, nasılsa bağımlı mahkeme var.
Çocukların da hakları olacak! Çocuklar devlet güvencesinde korunacak!
Okullarda sabıkalı kişilerin servis şoförlüğü yapması ve kantin işletmesine devam edilmesi ile mi korunacak. Devlet ilgili ve koruyucu olabiliyorsa yurtlarda perişan olan çoçuklar bu adımların atılmasını beklerken çocukluğunu yitirince fayda nasıl sağlanacak. 14-15 yaşında başlık parası ile satılan kızlarımız varken, kızları okutmak yerine evliliğe iten düzen mi güven verecek. Çocukluğunu yitirmişlerin suçu neydi ki 8 yıllık iktidarda adımlar neden atılmadı?
Memura toplu sözleşme hakkı verilecek!
Memur ile hükümet masada eşit hale gelecekse memur olmak neden küçümseniyor? Grev yasağının geldiği yazılmıyor. Tekel işçilerine yapılan muamele halen hafızalarımızda. Toplu sözleşme ve grev hakkı kaldırılıp, toplu görüşme ile değiştirilip eli boş çıkarmak var.
Siyasi partilerin cezalarını milletvekilleri ödemeyecek!
Siyasi partilerin kapatılması halinde milletvekillikleri otomatik olarak düşmeyecek. Zaten parti kapatılmayacak ki düşsün. Üstelik partilerde vekiller bireysel mi iş yapacak?
Kamu denetim altına alınıyor!
Vatandaşın devletin işleyişi ile ilgili olarak karşılaşılacak sorunlarda ombudsmanlık devreye girerken denetim altına alınan kamu mu, vatandaş mı?
Yüksek Askeri Şura kararları yargı denetimine açılıyor!
Durumdan vazife çıkarma vazifeni yap yoksa yargılanırsın diyip sivil mahkeme yolunu açarken, hükümete serbestlik sağlanacak.
Anayasa Mahkemesi çağdaş demokrasilerde olduğu gibi yeniden yapılandırılıyor!
Çağdaş demokrasilerde parti kapatmak var. Eğer siyasi partiler demokrasiyi amaçlamayıp araç olarak kullanıyorsa siyasi partiler bu ayrılıktan ötürü dahi kapatılıyor. İktidar partisi olarak da AKP laikliğe aykırı fiillerin odağına gelmemiş gibi çağdaşlıktan bahsediliyor.
Artık vatandaş da Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilecek!
AİHM’e başvuru yapmadan sorunları yurt içinde çözmenin yolu, sorununu dile getirenin kovulması ile mi olacak. Ayrıca mağdur edebiyatı yapanlar nereye şikâyet edilecek?
HSYK çağdaş ve demokratik bir yapıya kavuşacak, yargıçlara daha fazla özgürlük!
HSYK’da adamım sensin dönemi başlıyor.
Herkes lafını etti, biz yapıyoruz. Darbecilere yargı yolu açılıyor!
Sivil darbecileri, diktatörlüğe oynayanları hangi mercii yargılayacak. 30 yıldır akıllar neredeydi? Darbeci anlayışına dur diyen sivil darbe ile korku imparatorluğu yaratanların olması da ilginç.
Çağdaş ülkelerde durum nasıl? Anayasa değişikliklerine karşılaştırmalı bakış!
Seçim sistemlerinden çok insan haklarına bakılsa çok daha iyi olacak.
***
Ve broşür Üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü için! Evet olarak bitiyor.
Sonuç olarak; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası değil, AKP özel hukuku hayata geçirilmek isteniyor.
***
Ve Referanduma az bir süre kala PKK ateşkes ilan ediyor. PKK’nın ateşkesi BDP’nin ilgisini de çekecektir elbet.
Peki, silahlar ne oldu da sustu?
Terör örgütü anayasa değişikliğini neden destekliyor? Bizim bilmediğimiz bir şeyler mi var yoksa yurda dönüş törenlerinde yanlarında getirdikleri mektubun dikkate alınma ihtimali mi var?
Referandum öncesi yanıtları bilmekte yarar var.
Ne yediğimiz/yiyeceğimiz önemlidir!
(Kuzu kuzu me. Bin tepeme, gel gidelim, Ayşe teyzeme!)
Nuran.Talay@politikadergisi.com,