Mehmet Seyfettin EROL
Bir zamanlar bu ülkenin nadir yetiştirdiği “büyük analistlerinden” biri hızını alamamış, çok ince ve önemli tespitlerde bulunduğu bir yazısında “milli irade”ye şöyle bir çağrıda bulunmuştu: “Önce askeri liseler, ardından da harp okulları kapatılsın.”
Allah Allah…
Sanki kapatılan bakkal dükkânı…
***
O an için biraz düşünmüş ve kendi kendime sormuştum: “Kapatma nedeni ve hedefi üç aşağı beş yukarı belli. Peki, farz edelim ki bu okullar kapatıldı, o zaman bu yerlerin başına komutan diye kimleri oturtacaklar ve bu adamları nereden bulup getirecekler?”
Sonra kestirmeden hemen cevabı yapıştırmıştım…
Nereden olacak, olsa olsa “Siirt köy hizmetlerinden”…
***
Fakat sonra baktım ki, “vatandaş analist” çok haklı…
Aslında bu memleketin ne askeri okullara ne de bu okullardan yetişmiş komutanlara ihtiyacı var! Yazık onca emeğe, paraya ve zamana, değil mi ama!…
Onun yerine bu okulların hepsini lağvedeceksin, komutanları da “paşa paşa” emekliye ayıracaksın, yerlerine de en babasından “özel yeteneklere” ve “büyük birikimlere” sahip bu tür “değerli” sosyologlardan, siyaset bilimcilerden hatta antropologlardan, ilahiyatçılardan ve masa başı “büyük” stratejistlerden oluşan “ahkâmcı uzmanları” oturtacaksın. Bak bakalım ortada terör merör diye bir şey mi kalıyor…
***
Niye olmasın?
Adamlar bir kurşun atmadan “halkların kardeşliği”, “demokrasinin yüce gücü” ve “açılımlar” ile bu işi halledeceklerine adeta iman etmişler, ha bire ikinci-üçüncü el bilgilerle konuşuyorlar…
Zannedersiniz ki, heronları meronları, süper ve süper olmayan kobraları da kendileri üretmişler, kullanmışlar ve terörle mücadelenin de kitabını yazmışlar… Dünyadaki terör sorununu çözmüşler, bir tek Türkiye’nin meselesi kalmış!
***
Adamlara kalsa bir emirle hemen helikopterleri kaldıracak ve çatışmanın olduğu yere varacaklar. Hem de tüm bunları yedi dakika içinde yapacaklar; sis, bulut, gece demeden göğüs göğse çarpışmanın ortasındaki teröristleri de bulup, “kuş gibi” bir bir vuracaklar… Hatta o esnada takviye kuvvetleri de indirecekler, jetlerle de sortilerini yapacaklar…
Ellerindeki sihirli değnekle de 4 helikopteri 400 yüz yapacaklar ve hepsini birer ikişer sınırdaki tepelerin üzerine konuşlandıracaklar…
Allah Allah, demek hadise bu kadar basit!
O yüzden “vatandaş analist” çok haklı. Sallayın siz askeri falan. Getirin bu her derde deva analistleri, uzmanları, bakın bakalım terörle mücadele nasıl oluyormuş!
***
Anlaşılan o ki, birileri çocukluğunda çok askercilik, silahçılık oynamış ya da “süper rambo” filmlerini biraz fazla kaçırmış. Sanki bilgisayarda savaş oyunu oynuyorlar ve “münasebetsiz eylem gerçekleştiren” teröristlere karşı amansız mücadele veriyorlar…
İşin ilmini, bilimini, filmini fazla kaçırmış olan ve kendilerini “aydın” olarak nitelendiren bazı zat-ı muhteremler de ha bire “işkembe-i kübrâ”dan atış yapıyor, bu işler bizden sorulur diyorlar.
“Yok mok, öyle böyle değil” diyenlere de, “sizin ne olduğunuzu biliriz” deyip, hemen “derin devletçilik” faslına geçiyorlar…
***
Kendinize gelin beyler! Artık büyüdünüz, “askercilik”, “evcilik”, “derin devletçilik” oynamanın ne zamanı ne de yeri…
Sallamayı da bırakın artık…
“Bizim Cüneyt’e” de ayıp oluyor yani…
***