ABD’de İslam’ın toplum içindeki rolünün yoğun bir şekilde tartışıldığı bir dönemde Mevlana’ya olan ilgi de şaşırtıcı bir şekilde artış gösteriyor. Mevlana’nın eserlerinin toplandığı kitaplar, en çok satanlar arasında yer alırken, Hollywood’un yanı sıra basında da giderek daha çok adı geçmeye başladı.
Sevin TURAN
Anadolu’nun yetiştirdiği en değerli şair ve düşünürlerden biri olan Mevlana Celaleddin Rumi son dönemde, ABD’de Müslümanlık tartışmalarının yeniden başladığı bir ortamda çok popüler bir isim haline geldi.
ABD’de son dönemde İslam’la ilgili hayli ateşli tartışmalar yaşanıyor. New York’ta Dünya Ticaret Merkezi enkazı yakınlarına inşa edilmesi planlanan cami özellikle Cumhuriyetçilerin yoğun tepkisiyle karşı karşıya kaldı. Ramazan Bayramı’nın son gününe denk gelen 11 Eylül’de Kur’an yakma eylemleri planlanıyor, ülkedeki Müslümanlara tehlike altında olabilecekleri yönünde uyarılar yapılıyor.
Bu gerginlik ve panik halinin, bütün Müslümanları birbirinden farksız görme hatasından kaynaklandığını düşünenler de var. New York Times yazarı William Dalrymple, bu hafta başında yayımlanan “The Muslims in the Middle” (Arada Kalan Müslümanlar) başlıklı makalesinde bu soruna dikkat çekerken ılımlı ve çoğulcu olarak tanımladığı Sufi İslam geleneğini hatırlattı.
“MEVLANA HERKESE AİTTİR”
Dalrymple yazısında Mevlana’dan da bahsetti. Yazar, “Mevlana gibi büyük Sufi azizleri bütün yaratılanları ve bütün dinleri bir görürdü. Hepsi aynı tanrısal gerçekliğin farklı göstergeleriydi. Önemli olan camiye, kiliseye, sinagoga ya da tapınağa gitmek değil, bu tanrısallığa sadece insan kalbi yoluyla ulaşılabileceğini anlama mücadelesiydi: Eğer nereye bakacağımızı bilirsek cenneti içimizde bulabilirdik” dedi.
Bugün de ABD’nin en çok okunan internet gazetesi Huffington Post’un yorumcularından Jesse Kornbluth yazısını Mevlana’ya ayırdı. “Cenazesi 40 gün sürdü; Hıristiyanlar, Yahudiler, Müslümanlar, İranlılar ve Rumlar ardından yas tuttu” diyen Kornbluth, Mevlana’dan dizelerle süslediği yazısında düşünürün hayatını ve Şems Tebrizi’yle olan yakınlığını anlattı.
Kornbluth, “Mevlana herkese aittir ve her zaman da öyle olacaktır. 13’üncü yüzyılda yaşamış bir Müslüman şairin, bugün ABD’nin en çok satan şairi olması çok mantıklı” dedi.
KİTAP RAFLARINDAN TELEVİZYON EKRANLARINA
Mevlana’ya gösterilen ilgili bu kadarla sınırlı değil. Elif Şafak’ın son romanı Aşk’ın İngilizce çevirisi “The Forty Rules of Love: A Novel of Rumi” ABD’de piyasaya ilk çıktığı günlerden bu yana çoksatar kitaplar listesinden inmedi.
“Essential Rumi” (Esas Mevlana), “Rumi: The Book of Love: Poems of Ecstasy and Longing” (Mevlana: Sevgi Kitabı: Coşkunluğun ve Hasrein Şiirleri), “A Year with Rumi: Daily Readings” (Mevlana’yla Bir Yıl: Günlük Okumalar) gibi kitaplar da hem üst raflardan hem de Amazon.com gibi internetten sipariş sitelerinin favoriler bölümünden inmiyor. Bu derleme kitaplarda, Mevlana’nın Türkçeye çevrilmemiş bazı dizeleri bile yer alıyor.
Mevlana’nın artan popülerliğine Hollywood da kayıtsız kalmıyor. Bu yıl Şubat’ta vizyona giren ve Julia Roberts, Patrick Dempsey, Anne Hathaway, Jennifer Garner gibi yıldızların rol aldığı “Valentine’s Day” (Sevgililer Günü) filminde Mevlana kendisine yer buldu.
Filmin bir sahnesinde radyo spikeri, “O karman çorman duygu sizi alt üst ettiyse Mevlana’nın 800 yıl önce söylediklerini düşünün: ‘Tek istediğimiz aşkın akıl karıştıran şevkidir’” diyor.
ABD televizyonlarının en beğenilen dizilerinden biri olan ve FBI bünyesindeki davranış analiz biriminin maceralarını aktaran Criminal Minds’ın son sezonundaki bölümlerden biri Mevlana’nın “Aşka uçmadıktan sonra kanat neye yarar?” dizesiyle sonlandı.
FACEBOOK’TA UYGULAMA BİLE VAR
Sosyal paylaşım siteleri de bu yoğun ilginin görüldüğü başka mecralar. Facebook’ta Mevlana için kurulan birçok hayran grubu var. Hatta “Rumi Sushi” isimli bir uygulamayı yükleyen kullanıcıların sayfalarındaki kutucukta her gün otomatik olarak güncellenen bir Mevlana sözü İngilizce olarak yer alıyor.
Twitter’da da “RumiQuotes” isimli kullanıcıyı takip eden dünyanın her yerinden binlerce kullanıcı her güne Mevlana dizelerini okuyarak başlıyor. Hatta Twitter’da “Rumi” diye bir trend bile var.
Ancak bu ilginin eksik kalan bir yönü var. Dünya Mevlana’yı bugün Afganistan olan topraklarda doğmuş İranlı şair olarak tanıyor. Bu büyük şairin hayatının büyük bir kısmında Anadolu’da yaşadığı, eserlerinde bu toprakların çok önemli katkısı olduğu neredeyse hiç dile getirilmiyor. Dünya Mevlana’yı yeniden keşfederken, Türkiye sahiplenmekte geri kalıyor.
http://www.hurriyet.com.tr/planet/15598791.asp?gid=286, 20 Ağustos 2010
Bir yanıt yazın