Site icon Turkish Forum

TRABZON’DA PONTUS BAYRAMI

Mustafa Kemal Atatürk

Mustafa Kemal Atatürk

RUM İHYASINI AKP – BARTHO VE İŞBİRLİKÇİLER
BİRLİKTE KOTARDI

“Ecdadın kemikleri sızlar” itirazlarına kulak tıkandı ayinde kasaya girecek dövizlerin hesabı yapıldı!..


Ayinle gövde gösterisi
AKP’nin kilise açılımı, Trabzon’u böldü. Kentte milliyetçiler, vatanseverler “Ecdadın kemikleri sızlar” diyerek direndi ancak iktidar desteğini arkasına alanlar, gelecek dövizi düşünenler kazandı. Sümela Manastırı’nda bugün yapılacak ayini Fener papazı Bartholomeos yönetecek.

 
Bu tarih, tesadüf değil
15 Ağustos; Pontus’un yıkıldığı, Fatih’in Trabzon’u fethettiği (1461) gün… Bugünü ayin için zorlayan Rum Pontusçular böylece isteklerine ulaşmış oldu.
2 gün önce biri MHP’li siyasetçi diğeri gazeteci 2 kişi ayine tepki gösterdiği için polis tarafından sorgulanmıştı.
 
Sümela’da ayin açılımı!
Trabzon’da Sümela Manastırı’nda büyük tepkilere rağmen bugün ayin düzenlenecek. 2 bin 500 Rumun katılması planlanan ayini, Fener Rum Kilisesi Papazı Bartholomeos yönetecek
 
Haber: Macit SOYDAN
AKP’nin kilise açılımı çerçevesinde bugün bir ilk gerçekleşecek. Trabzon’daki tarihi Sümela Manastırı’nda ayin yapılacak. Ayini Fener Rum Kilisesi Papazı Bartholomeos yönetecek. Trabzon Valisi Recep Kızılcık, Sümela Manastırı’nda yapılacak olan ayinle ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada, bugüne kadar yapılan müracaatlar çerçevesinde Yunanistan, Rusya, Gürcistan ve yurt içinden misafirlerin geleceğini kaydetti. Kızılcık, “Ayin için 2 bin ile 2 bin 500 kişinin gelmesini bekliyoruz” dedi. 2 gün önce, 2 kişi ayine tepki gösterdiği için polis tarafından sorgulanmıştı. Buna tepki gösteren, MHP Trabzon Milletvekili Süleyman Latif Yunusoğlu ve beraberindeki partililer, ayini protesto etti. Sümela Manastırı’nın yakınındaki restoranların bulunduğu alanda partililerle bir araya gelen Yunusoğlu, yaptığı basın açıklamasında, manastırların İbadethane ya da ayin yapılan mekanlar değil, din adamı yetiştirilen mekanlar olduğunu söyledi.

Olay çıkarmışlardı
Geçen yıl Meryem Ana Yortusu’nu bahane eden 1000 kadar Yunan ve Rus, Sümela Manastırı’nda olay çıkarmıştı. Yasa dışı olduğu halde müzede ayin düzenlemeye kalkan ’turist’ kılıklı alçak grup, kendilerini uyaran Trabzon Müzeler Müdürü Nilgün Yılmazer’e de saldırmıştı. Manastıra giren Selanik Valisi Panayotis Psomyadis ile Rus milletvekili İvan Savvidi, Meryem ve İsa’nın resmedildiği bakır işlemeli bir objeyi önlerine alarak, özel kıyafetli din adamı eşliğinde dua ve ilahi okumuşlardı.

Gün özenle seçilmiş
Tarihi Sümela Manastırı’nın bir günlüğüne ibadete açılacağı günün 15 Ağustos olarak belirlenmesi ise akıllarda soru işaretleri bıraktı. 15 Ağustos 1461’de Trabzon’daki Bizans varlığının devamı sayılan ’Trabzon Rum İmparatorluğu’ Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilmişti. Yine 15 Ağustos tarihi, 1984 yılından itibaren PKK’nın kahpe eylemlerini gerçekleştirdiği gün olarak hafızalarda yerini aldı. Siirt’in Eruh ve Hakkari’nin Şemdinli ilçesini basan PKK’lılar, karakollara ve askeri lojmanlara saldırmış, 1 asker şehit edilmişti.
 
Yerel gazeteler
destek veriyor
Sümela’da ayine bazı yerel gazeteler de destek veriyor. Kuzey Ekspres’te Hasan Kurt- imzalı yazıda şunlara yer verilmiş: “Sümela’nın ayine açılması kimin, kimlerin aklına geldi? Bu olay siyasi bir manevra mı? Sümela’nın ayine açılması talebi, dedeleri, ninelere bölgeden göçenlerin yıllar sonra Trabzon’a yaptıkları geziler esnasında gündeme geldi. Talepler basına yansıdı. İşin ekonomik yanı da düşünüldü ve ülkeyi yönetenler böyle bir karar verdi. Bana göre doğru bir karar!”

Tehdit sanalmış!
Karadeniz’den Günebakış gazetesinde ise Ali Öztürk, “1996 yılında Venizelos gemisiyle Trabzon’a gelen Fener Ortodoks Rum Patriğini kente sokmayan eylem grubunun içindeydik. Biz o dönemlerde Pontus tehtidi altında olduğumuza inanıyorduk. Ancak bugün Pontus tehdidininin sanal olduğuna ve derin devletin kendi bekası için oluşturduğu hayali bir dış tehdit olduğuna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
 
Papazı baş köşeye oturttular
Fener papazı Bartho, Sümela’da bugün yapılacak ayini yönetmek üzere dün uçakla Trabzon’a geldi. Rum papaz, Trabzon’da Vali, Belediye Başkanı ve Müftü Yardımcısı’nın da katıldığı iftar yemeğinde baş köşeye oturtuldu. Havalimanında gazetecilere açıklama yapan Bartho, Sümela’da ayin izni veren AKP hükümetine övgüler yağdırarak şunları söyledi: “Bugünü, sayın hükümetimizin bize lütfettiği izne borcuyuz. Müteşekkiriz ve yalnız Karadenizli müminler için değil, bütün Ortodokslar ve Hristiyan alemi için yarının (bugün) Meryem Ana’nın göğe yükseliş günü olması hasebiyle kutsal bir gündür. Bugünü tarihi Sümela Manastırı’nda kutlayabilmemiz bir lütufdur. İlk önce yüce Allah’ın, sonra hükümetimizin bir lütfudur. Özellikle Kültür ve Turizm Bakanımız Ertuğrul Günay’a müteşekkiriz. Karadenizlilerin mert olduklarını,, misafirperver olduklarını biliyoruz, onun için her şeyin güzel geçeceğinden eminiz.” Rum papaz beraberindeki diğer ilgililerle birlikte havaalanından kente geldi.
İftar sofrasında bir papaz…
Bartho, bir restoranda düzenlenen ve Trabzon Valisi Recep Kızılcık, Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ve İl Müftü Yardımcısı Zeki Aksoy’un da hazır bulunduğu iftar yemeğinde baş köşeye oturtuldu. İftar yemeğinde Rum Papaz, Müftü yardımcısı Zeki Aksoy’a Kur’an-ı Kerim hediye etti.
 
Atatürk
patrikhane için
ne demişti
Mustafa Kemal Atatürk, 20 Ocak 1923’te patrikhane için ’fesat yuvası’ ifadesini kullanmıştı: Bir fesad ve hiyanet ocağı olan, memleketimize nifak tohumları eken, uyuşmazlık yaratan Rum Patrikhanesi’ni artık topraklarımız üzerinde bırakamayız.

Atatürk: Patrikhane fesat yuvasıdır
Mustafa Kemal Atatürk, 20 Ocak 1923’te Hakimiyet-i Milliye Gazetesi’ne Rum Patrikhanesi ile ilgili ’Fesat yuvası ifadesini kullanmıştı. Atatürk, “Bir fesad ve hiyanet ocağı olan ve memleketimize nifak tohumları eken, uyuşmazlıklar yaratan, Hıristiyan hemşehrilerimizin huzur ve refahı için de uğursuzluğa ve felakete sebeb olan Rum Patrikhanesi’ni artık topraklarımız üzerinde bırakamayız” demişti. Atatürk sözlerini şöyle sürdürmüştü:  “Bu tehlikeli teşkilatı memleketimizde muhafazaya bizi mecbur etmek için ne gibi vesile ve sebebler gösterilebilir? Türkiye’nin Rum Patrikhanesi için arazisi üzerinde bir sığınılacak yer göstermeye ne mecburiyeti var? Bu fesad ocağının hakiki yeri, Yunanistan değil midir? Büyük Millet Meclisi tarafından idare edilmekte olan yeni Türkiye, Babıali’nin taht-ı idaresindeki eski Osmanlı İmparatorluğu değildir. Yeni Türkiye şeref ve haysiyet, kudret ve kuvvetini müdrik ve hukukunu muhafaza için mevcudiyetini tehlikeye atmaya hazır ve amadedir.”
 
Nurettin Paşa
Pontusçuları
teşhis etmişti

“Rumlar bizi arkamızdan vurmak için teşkilatlar kurdu. İşin acı tarafı, insanlara kardeşlik yolu göstermeleri gereken papazların bu teşkilatların başında bulunması… ‘Edebi heyet’ kılıklı Pontus Cemiyeti, Rum gençlerinin ruhuna isyan edebiyatı yapıyor.” 

Nurettin Paşa
Pontusçuları anlatıyor!
Kurtuluş Savaşı sırasında 1. Ordu Komutanlığı yapan Sakallı Nurettin Paşa, ’Hatıralar, vesikalar, resimlerle Yakın Tarihimiz’adlı kitapta, Pontusçuların nasıl bir oyun oynadığını anlatmış. Cilt 2 sayfa 21’de yer alan hatıralarında Nurettin Paşa, “Vatanımızın en buhranlı günlerinde bütün bir millet, istilacı düşman kuvvetlerine karşı dişi tırnağı ile savaşırken, içimizden yetişen Rumlar bizi arkamızdan vurmak için teşkilatlar kurmuşlardır. İşin acı tarafı, insanlara dostluk, kardeşlik yolu göstermeleri gereken metropolitlerin, papazların, bu teşkilatların başında bulunmuş olmalarıdır” diyor. Sakallı Nuri Paşa hatıralarında şunlara yer veriyor: “Biz Türkleri aldatmak için evvela edebi bir heyet halinde ortaya çıkan Pontus Cemiyeti, gerçekte daha kurulduğu 1904 yılından beri önemli bir ihtilal merkezi idi. Gerçi edebiyat da yapmıyor değillerdi ama elimize geçen vesikalara göre yaptıkları edebiyat, Rum gençlerinin ruhlarına isyan ve ihtilal telkini edebiyetı idi. Cemiyetin -tabii son derece gizli tutulan- esas nizamnamesine göre yirmi yaşından itibaren her Rum, silah taşımaya layık görülüyor ve kendi ihtilal ordularının bir neferi sayılıyor, üstlerine yüklenen bu vazifeyi yapmaktan kaçınanlar, cemiyet azasından kurulmuş üç kişilik -tabii yine gizli- bir mahkeme tarafından muhakeme, hatta idam ettiriliyordu. Elimizdeki vesikalar pekala gösteriyor ki; bu teşkilat Samsun ve dolayları kıyılarından başlayarak ta içerilere Sivas, Akdağmadeni kazasının 21 köyüne kadar genişleyip yayılmış ve tarafımızdan da buralarda meydana çıkarılmıştır. Pontus kulübüne ait kendi mühürlü ve etiketlikağıtları, Yunanistan’ın ikiz kardeşi Pontus’un kurtuluş gününü sağlamak için, bu çevrelerdeki bütün Rumları silah başına, dışarıdakileri de her türlü yardıma davet ediyor”

Din kisvesi altında kanlı facia
Pontus çetelerini bastırma görevi ile Merkez Ordusu’nun başına getirilen Nurettin Paşa Metropolit Hrisantos’un faaliyetleri ile ilgili olarak. “En önemlisi ise; yurdumuzun içinde kurulmuş ve işleyen bütün bu düşmanca tahrik ve teşkilatı, insanlara dostluk ve barış tavsiye edip, kardeşçe yaşama yolları göstermeleri gereken din adamlarının, yani metropolitlerin, papazların idare etmekte olduklarıdır. Papazların, din kisvesi altında ne kanlı faciaların sebebi ve kışkırtıcısı olduklarını kanıtlayacak yüzlerce, binlerce belge ile elde etmiş bulunuyoruz”

Türklerin yok edilmesini isterdim
Nurettin Paşa hatıralarında şunlara yer veriyor: “Mesela, Trabzon Metropoliti Hrisantos Efendi, Mütareke esnasında Anadolu’yu dolaşan Amerikan tahkikat heyeti reisi general Harbord ile Paris’te konuşmasına dair Pontusçulara çekmiş olduğu bir telgrafta, (Paris, 20 Ağustos 1919) Pontusçuların bir harekat için şevkle hazır oldukları teminatından bahsediyordu.  Metropolit Hrisantos, Pontus propaganda ve çete faaliyetlerini yönetiyordu. Bu dönemde  İznik Başpiskoposu Vassilios’un görüşleri ibret vericidir: ’Geride bir tek ferdi kalmamak üzere Türklerin tamamıyla yok olmasını ne kadar isterdim.’Patrikhane’nin kontrolünde olarak, Yunanlıların yakın bir zaman Anadolu’ya çıkacaklarını anlayan İzmir Metropoliti Hrisostomos, 14 Mayıs 1919’da kışkırtıcı bir konuşma yapmış, yerli Rumlar ellerinde silahlarla meydanlarda toplanmıştır.”

Exit mobile version