Bu bölümü Kadınlara ayırmak istiyorum, nitekim hem kadını yüceltmek amaçlı, hemde kadınların, din adı altında maruz kaldıkları saçmalıkları anlatmak için.
Kur’an’sız islam da en büyük cefayı çekmiş olan hep kadın olmuştur. Bir taraftan ” Cennet anaların ayağı altındadır” hadisi ile kadını yüceltirken, öte taraftan kadını köpek ve domuz ile aynı kefeye koyabilecek kadar edepsizce yaklaşımlara maruz bırakmışlardır. Bunu yaparken utanmadan peygamberin ağzından hadis uydurmuşlar, kadının yatak odasına kadar karışmışlardır. Buyurun neleri yozlaştırdıklarını görelim hep beraber.
1) Kur’an da ki Kadın
Kur’anı kerim kadın erkek eşitliğini savunur, asla ve asla erkek yahut kadın yücedir yahut daha aşağıdır diye bir terim kullanmaz. Buna rağmen dini yozlaştıran kesim (ulemalar, şeyhler, hocalar, ruhbanlar, hahamlar vs vs vs) kadını adeta erkeğin kölesi haline getirmişlerdir. Bunlara örnekler çoktur. Önce biz Kur’anın kadın ve erkek eşitliği adına neler diyor ona bakalım.
Nisa Suresi 124 Erkek veya kadın, inanmış olarak hayra ve barışa yönelik işler yapanlar cennete gireceklerdir. Ve zerre kadar zulme uğratılmayacaklardır.
Tevbe Suresi 71 Mümin erkeklerle mümin kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyilik ve güzelliği belirlenene özendirirler, kötülük ve çirkinliği belirlenenden sakındırırlar. Namazı kılarlar, zekâtı verirler. Allah’a ve resulüne itaat ederler. Allah bunlara rahmet edecektir. Allah Azîz’dir, Hakîm’dir.
72 Allah, mümin erkeklerle mümin kadınlara, altından ırmaklar akan cennetler vaat etmiştir. Sürekli kalacaklardır orada. Adn cennetlerinde de tertemiz barınaklar vaat etmiştir. Allah’ın bir hoşnutluğu ise hepsinden büyüktür. İşte budur o büyük başarı/o büyük kurtuluş.
Nahl Suresi 97 Erkek yahut kadın, her kim inanmış olarak hayra ve barışa yönelik bir iş yaparsa, onu tertemiz bir hayatla yaşatırız. Ve böylelerinin ücretlerini, işleyip ürettiklerinin en güzelleriyle karşılarız.
Ahzab Suresi 35 Allah şu kişiler için bir affediş ve büyük bir ödül hazırlamıştır: Müslüman erkekler, Müslüman kadınlar, mümin erkekler, mümin kadınlar, itaat eden erkekler, itaat eden kadınlar, özü-sözü doğru erkekler, özü-sözü doğru kadınlar, sabreden erkekler, sabreden kadınlar, Allah korkusuyla ürperen erkekler, Allah korkusuyla ürperen kadınlar, sadaka veren erkekler, sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler, oruç tutan kadınlar, ırz ve iffetlerini koruyan erkekler, ırz ve iffetlerini koruyan kadınlar, Allah’ı çok anan erkekler, Allah’ı çok anan kadınlar.
Fetih Suresi 5 İnanmış erkekleri ve inanmış kadınları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokması içindir bu. Sürekli kalıcıdırlar orada. Ve onların çirkin davranışlarını örtüp gizlemesi içindir. İşte bu, Allah katında çok büyük bir kurtuluş ve eriştir.
Evet gördüğümüz gibi Kur’anı kerim kadın erkek arasında hiç bir fark gözetmemekte. Buna rağmen nasıl oluyor da, kadınları köle gibi göstere biliyorlar? Acaba bu ruhban sınıfı kur’an okumamışmıdır? Yoksa okudularda, bile bile yalanmı söylüyorlar? Bu soruların cevabını sizin vicdanınıza bırakıyorum.
Kadını yüceltmeyen bir toplum daima kaybetmeye mecbur kalan toplumdur, ki şu an islam ülkeleri ne halde olduğunu görüyoruz. Yüce ALLAH’ın o güzel peygamberi kadınlara değer vermesine rağmen, sonradan gelen sahtekar ulemalar dini bu hale getirip, arap geleneğini dine sokmaya çalışmış ve başarmışlardır.
2) Uydurma Hadislerde Kadın
Bilindiği gibi en büyük baskıyı, uydurma bir takım hadisler ile kadınlara bunları dayatarak yapmaktalar. Peygamber şöyle demiş, Peygamber böyle demiş. Acaba demişmi…?
Ya bu hadisler uydurma ise? Ya bu hadisleri egemen güç olan erkekler uydurdu ise? Diyanet bile artık bunun farkına varmış olacak ki, hadis elemesine başlamışlardır. Malesef çok geç başladıklarını ve samimi olmadıklarını düşünmekteyim, çünkü aynı diyanet halen ilmihallerinde bu (güya) eledikleri hadisleri basıyorlar. Şu soruyu kendinize sorun. “Peygamber acaba kuran dışı birşey yapmışmıdır? “. Bitabi birçoğunuz hayır diyecektir, bu durumda Peygamber yaşayan kur’an mıdır? Illaki!
Peygamber peki nasıl oluyor da, kur’an da eşit olan kadın ve erkeği kendi hadislerinde (haşa o yapmadı bunu) değiştiriyor? Çünkü onu yapan Peygamber değil Ebu Hureyre (Islam´ın Pavlusu) ve yandaşlarıdır!
Şimdi en tanınmışlarını bir gözden geçirelim:
a) Eğer bir kimsenin bir kimseye secde etmesini emretseydim, erkeklerin kadınlar üzerinde olan haklarından dolayı kadınların erkeklere secde etmelerini emrederdim.
Tirmizi, Rada, 10/1159; Ebu Davud, Nikah 40/2140
Ahmed b. Hanbel, Müsned VI, 76; İbn Mace, Nikah 4/1852Ey kadınlar! Eğer kocalarınızın size olan haklarını bilseydiniz, ayaklarının tozunu yüzlerinizle silerdiniz.
Hafız Zehebi-Büyük Günahlar- Sayfa 187
Yukarıda ayetleri verdik. Bunları peygamber sözü diye iddia eden vicdansızlara soruyorum: ” Erkeğin kadın üzerinde ki hakkını bana bir gösterin bakalım ne imiş bu hak? Biz bulamadık kur’an da, siz bulabilirseniz buyurun.”
Utanmadan birde Kur’an da geçen bazı ayetlerin meallendirmesinde çarpıtmalar yaparlar. Böyle terbiyesizlikleri birkaç meal karşılaştırması yaparsanız kolayca görürsünüz zaten. Yukarıda ki hadis diye bize satılan boş sözler, kur’anı kerim ile apaçık çelişki içindedir. Böyle birşeyi ALLAH’ın peygamberi olan Abdullah oğlu Muhammed’in nasıl dediğine inanırsınız? Bu apaçık Resülü Ekreme karşı bir iftiradir!
b) Kocanın vücudu irin ile kaplı dahi olsa ve karısı onu yalayarak temizlese yine de kocasının hakkını ödemiş olmaz.
İbni Hacer El Heytemi 2/121
Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 239
Buyrun kabul edin bakalım nasıl edecekseniz. Ederken yalnız şunuda unutmayın, bu analara da geçerli, onlar da kadın değil midir?
Tabi ki bu hadis uydurmadır. Bu tür hadisleri takvim yapraklarında, ilmihal kitapların da basarak kadınları halen bu tür saçmalıklara maruz bırakmalarından dolayı açıkca kınıyorum ulemayı! Bildikleri halde ALLAH hakkında yalan söylüyorlar.
c) Çok lanet ediyor ve kocalarınıza karşı nankörlük ediyorsunuz. Aklı başında bir erkeğin aklını sizin kadar çelebilen aklı ve dini eksik başka bir varlık görmedim.
Müslim, İman, 34/132
İbn Mace, Fiten 19/4003
Daha sonra Peygamberin eşi Ayşe bu tür safsatalara nasıl karşı çıktığını, ama bir türlü sözünü dinletemediğini göstereceğim. Bu hadis hem peygamberimize hem kur’an’a, hemde akıl ve mantığa iftiradır!
ç) Yine bu zihniyet, Muhammed Mustafa´yı (salatü selam olsun ona) kullanarak kadınların çoğunu cehennemlik ilan etmişlerdir. Böyle korkunç hadisleri uyduran bir zihniyet, peygambere ne kadar iman ettiklerini sizin vicdanınıza bırakıyorum.
Ey kadınlar topluluğu! Sadaka veriniz ve çok istiğfar ediniz. Çünkü ben Cehennem halkının çoğunun sizler olduğunu gördüm.
Müslim, İman, 34/132
İbn Mace, Fiten 19/4003
Peki şu ayet ile bu sözü nasıl bağdaştıracağız acaba?
Müslüman erkekler, Müslüman kadınlar, mümin erkekler, mümin kadınlar, itaat eden erkekler, itaat eden kadınlar, özü-sözü doğru erkekler, özü-sözü doğru kadınlar, sabreden erkekler, sabreden kadınlar, korunup sakınan erkekler, korunup sakınan kadınlar, sadaka veren erkekler, sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler, oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve ırzlarını koruyan kadınlar, Allah’ı çokça hatırlayan erkekler ve Allah’ı çokça hatırlayan kadınlar; bunlar için Allah bir bağışlanma ve büyük bir ödül hazırlamıştır.
Ahzab Suresi 35
d) Yukarda da dediğim gibi yatak odasına girmekten bile çekinmemişler, adeta kadını (affınıza sığınarak diyorum) seks kölesi yapmışlardır!
Bakın şu terbiyesizliğe:
Kişi kadınını yatağa davet eder de kadın kaçarak eşi sinirli bir şekilde gecelerse, melekler o kadına sabaha kadar lanet eder.
Sahihi Buhari 9/36
Bu külliyen yalandır, böyle birşey için Kur’anı kerimde tek bir ayet dahi bulamazsınız. Kur’an da olmadığı gibi bu tür rivayetler kadını küçük düşürme, hor görme, ve kadını köle yerine koyma için uydurulan sözlerdir. Malesef halen bunlar ilmihal kitapların da mevcutdur.
e) Bir kadın kocasından boşanırsa o kadına cennet kokusu haram olunur.
Kadınlara Dîni Bilgiler sayfa 61
ALLAHIN laneti yalancıların üzerinedir der Kur’an. Bu sözü yazan yarın cehennem ateşinden acaba kendini nasıl kurtaracak?
Bakın boşanma ile alakalı kuran ne diyor!
Bakara Suresi 227 Eğer boşanmaya kesin karar vermişlerse, şüphesiz Allah çok iyi işiten çok iyi bilendir.
Burda kadın boşanamaz diye birşey görüyormusunuz siz? Kur’an da bu konu Bakara suresinde ayrıntılı bir şekilde anlatılır. Dileyen orda mealden okuyabilir.
Boşanmak her insanın, yani erkek ve kadının hakkıdır. Kimse bunu engelleyemez. Tabi ki barışmak ve yuvayı ayakta tutmak daha güzel ve daha hayırlıdır, ama kocada hayır yoksa kadını o kocaya bağlamakta zulümdür! !
f) Dövme yapan ve yaptırana, yüzdeki tüyleri aldıran ve estetik için dişlerini seyrelttiren kadınlara Allah lanet etsin.
Sahihi BuhariTakma saç takan, taktıran, kaşları incelten, kaşlarını incelttiren, dövme yapan ve dövme yaptıran lanetlenmiştir.
Ebu Davud, Tereccul, 5Eğer bir kadın peruk takarsa, eğer kol ve yüzüne dövme ya da ben yaparsa, yüzünden ve kaşlarından cımbızla kıl aldırırsa, yüzüne güzellik vermek için şekil değiştirirse lanetlenmiştir.
İmam Şarani – Uhudul Kubra – Sayfa 313, 867, 889
Bu yukarda ki alıntıya göre, Türkiye’de ki kadınlarımızın yüzde doksanı lanetlidir! Analarımız, teyzelerimiz, halalarımız, bacılarımız, eşlerimiz hepsi cehennemliktir. Kaşını aldırmayan birini siz tanıyormusunuz? Peki bu hadis sahihmidir? Yobazlara göre Sahih, bize göre değil!
g) Bir hadise göre Ashabı Kiram karılarının pencere ve kapı aralıklarından dışarıyı seyretmelerini ve erkek görmelerini önlemek üzere evlerinin pencerelerini sıkı sıkıya kapatırlar, dışarıya bakanlara dayak atarlardı.
İmamı Gazali-İhyayı Ulumuddin 2/122
Imam Gazali’yi ALLAH affetsin, nitekim böyle birşey ne tarihte nede rivayetlerde mevcutdur. Tam tersine tarihi okuyanlar bilir ki, kadınlar mescide giriyor, çıkıyor, ortalarda serbestce gezebiliyorlardı.
ğ) Kadınları zarar vermeyecek miktarda aç, aşırı gitmeyecek kadar da kıyafetsiz bırakınız. Çünkü kadınlar iyice doyar, güzelce giyinirlerse onlar için dışarı çıkıp gezmekten daha sevimli bir şey yoktur. Fakat onlar biraz aç, biraz da çıplak kalırlarsa onlar için evde oturmaktan hayırlı bir şey yoktur.
İbnül Cevzi, Mevzuat, II/282-283; Suyuti, Leali, II/154
İbn Arrak, Tenzihü’ş-Şeria, II/212-213Kadınlarınıza evlerinin kapısında oturmamaları için yeni elbise yaptırmayın, çünkü elbiseleri güzel ve yeni olursa kalplerine dışarı çıkmak arzusu gelir.
İmamı Gazali-Kimyayı Saadet sayfa:178
İbn Ebi Şeybe, Musannaf, IV/II, 420
Şimdi bu safsatayı kadınlarımıza uygulayacak olursak şöyle bir tablo çıkar karşımıza.
1) Kadınları biraz aç bırakmak gerek
2) Kadınları kıyafetsiz bırakmak gerek
3) Kadınların en sevdiği şey erkeklerle her yerde cilveleşmek.
4) Ikinci en sevdikleri şey ha bire gezmek!
Peki bu analaramız içinde geçerlimi? Öyle ya onlar kadın değilmi? Hanginiz anasını yarı çıplak yarı aç yatmasına gönlü el verecek? Acaba bu safsatayı uyduranlar bunu yapmışlarmıdır?
h) Yorumsuz kadınlarımızın bilgisine sunacağım şu dizeleride, lütfen sindire sindire okuyun. Okuyun ki din adına neler uydurulmuş göresiniz ve anlayasınız. Gazali Gazali diye övüp bitiremedikleri alimden bir demet hizmetinize sunuyorum. Buyurun….
“Dışarı çıkması kesin gereken kadın ise kocasından izin aldıktan sonra dışarı çıkacak ve şu kurallara kesin uyacaktır:
1-Sıkı sıkıya örtünüp kötü giysilere bürüne,
2-Hiç çıkmamış gibi davrana,
3-Başını öne eğip kimsenin yüzüne bakmaya,
4-Kalabalığa karışmaya,
5-Erkeklerin bulunduğu yerlere yanaşmaya,
6-Herkesin dolaştığı sokaklardan uzak dura,
7-İşini bir an önce bitirip evine döne,
İmamı Gazali – İhyayı Ulumuddin – 2/290 ”
‘Kadın sekiz sıfatlıdır:
1-Giyim kuşam hevesinden maymun.
2-Fakir düşmeye razı olmadığından köpek.
3-Kocasına ve diğer insanlara kibrinden yılan.
4-Gece gündüz koğuculuk yaptığından akrep.
5-Evden eşya sattığından fare.
6-Erkeklere hile kurduğundan tilki.
7-Kocasına itaat ettiğinden dolayı koyundur.
İmamı Gazali- İhyayı Ulumuddin ‘
Şimdi bu kadınları övmekmidir, yoksa küfretmekmidir. Şeriat diye bağıranların getireceği rejimin bu olacağından emin olun! Hatta Gazalinin sözlerini kabul etmeyenleri kafirlik ve dinsizlik ile suçladıklarınıda hatırlatayım. Yani siz şimdi bu sözlere katılmayınca, siz dinden çıkmış oluyorsunuz. Siz bunları eleştirince siz kafir oluyorsunuz.
Bunları savunan yobaz kesime soruyorum “Hangi ayete bağlıyorsunuz bunu siz? ! “. Kur’an böyle birşey diyormu? Yok!
Kuran demiyor ise siz kim oluyorsunuz da ALLAH adına böyle safsatalar uyduruyorsunuz? !
Nisa Suresi 32 Allah’ın, bir kısmınıza bir kısmınızdan farklı olarak lütfettiği şeyleri isteyip durmayın. Erkeklere kendi kazandıklarından bir pay var; kadınlara da kendi kazandıklarından bir pay var. Allah’tan, O’nun lütfunu isteyin! Allah, herşeyi iyice bilmektedir.
Bu ayet ile yukarı da ki verdiklerimizi nasil bağdaştırıyorsunuz?
Ve şu alimlerinde sözlerini bir dinleyelim, ne demişler Imam Gazali ile ilgili. Bunuda halktan saklarlar bu sahtekarlar!
Iyaz b. Musa ebu’l Fazl el Yahsubi es Sebti el Maliki, meşhur ismiyle Kadı Iyaz, 1083’te Septe’de doğmuş ve özellikle fıkıh, hadis sahasında tanınmış bir İslam alimidir. Maliki mezhebine müntesiptir.
Kadi Iyaz Gazali icin söyle demisdir
Şeyh ebu Hamid el-Gazali kendisi hakkında çok kötü haberler olan ve korkunç kötü kitapları olan biridir. Sufilikde çok ileri gitmiş, sufiliğin savunucusu ve davetçisi olmuş ve bu hususta meşhur kitaplar kaleme almıştır.
Kitaplarındaki bazı bölümler, kendi aleyhinde değerlendirilmiş ve ümmet onun kötü biri olduğuna hükmetmiştir. Allah onun gerçek durumunu bilendir.
Sultanın emri ve batıdaki ulemanın fetvası onun kitaplarının yakılması ve bu kitaplardan uzak durulmasıdır. Bu emir ve fetvaların gereği yapılmıştır.
Siyer en-nubela 19/327Nevevi
Nevevi, Receb ayının ilk cuma günü kılınan Regaib namazı hakkında sünnetten midir, yapılması hoş olan bir amel midir yoksa bidat midir diye sorulduğunda şu şekilde cevap vermiştir:
Bu şeytani bir ameldir ve çok şiddetli biçimde eleştirilmiş bir bidattir.
Sonra şöyle devam etmiştir:
Birçok ülkede çok sayıda kişi tarafından bu namazın kılınıyor olması yahut Kutul Kulub veya İhyaı Ulumuddin gibi kitaplarda bahsi geçiyor olması seni aldatmasın. Bu hiçbir temeli olmayan bir bidattir.
el-Miyarul Magrib 1/300Ibnü’l-Cevzi
el-Muntazam isimli eserinde şunları söylemektedir:
”Gazali İhyayı yazmaya Kudüsde başlamış ve Şam’da tamamlamıştır ancak, eserini sufilerin metodu ile yazarak fıkıh kurallarına riayet etmemiştir.”Sultan Ali ibni Yusuf ibni Taşfin
Dönemin sultanıdır ve İhya’nın yakılmasını emretmiş ve yaktırmıştır. Zehebi onun hakkında şöyle der:
”Cesur, mücadeleci, adil, dinine düşkün, takvalı, erdemli, alimlere saygılı ve alimlerle iştişare eden biriydi.”
Siyer Alemun Nubela, (20/124) .”Ali İbni Yusuf İhya’yı yaktırdı ve bu kararı döneminin alimlerinin icmasına dayanmaktaydı”
El-Miyar El-Mureb (12/185)
i) Hanefilerden bazıları kadının sesinin de avret olduğu görüşündedirler;
Fıkhus Siyre sayfa:400
Kuran da kadın sesi ile hiç birşey geçmez. Kadın sesi avret felan değildir. Bunu iddia eden herkes din adına yalan söylüyor. Ebu hanefi böyle birşey ne söylemiştir nede istemiştir. Bu tür saçmalıklar sonradan onların adına uydurmadır. Peki soruyorum ey ulema, eve telefon gelince nasıl olacak bu iş? Yahut süpermarketde, bakkalda, iş yerinde nasıl uygulayacağız biz bunu? Yani size göre kadın zaten ne yapsa cehennemlik oluyor, zavallı kadın başka çaresi yoktur, hangi adımı atsa size göre haram/günah. Kadın konuşsa haram, sussa haram, yürüse haram, dimdik dursa haram.
Oysa Şaafi mezhebine göre kadının sesi avret değildir. Yani şöyle bir tablo çıkıyor şimdi karşımıza. Hanefi mezhebinden olan kadın konuşursa haram işliyor, Şaafi mezhebinde olan kadın konuşursa haram işlemiyor. Yani Hanefiye göre büyük günah ve hatta bazılarına göre zina! Şaafiye göre gayet doğal.
Buyrun Şaafilerin görüşü.
Şâfiî mezhebi âlimleri ve diğer müçtehidler şöyle derler: “Kadının sesi avret değildir. Çünkü kadın alış veriş yapar, mahkemede şahitlikte bulunur. Bunun için sesini yükselterek konuşmak zorunda kalır.(Tefsîrü Âyâti’l-Ahkâm, 2: 167.)
Ve Hanefi fıkıhının bu görüşüne göre Resülü ekrem efendimiz günah işlemiş oluyor! Niyemi? Şu hadise bakarmısınız lütfen:
Amr bin Şuayb rivayet ediyor:
Bir kadın yanında kızı ile birlikte Resulullaha (a.s.m.) geldi. Kızın kolunda iki altın bilezik vardı. Resulullah (a.s.m.) kadına sordu: “Bu bileziklerin zekâtını veriyor musun? ”
Kadın, “Hayır, vermiyorum” diye cevap verdi.
Bunun üzerine Resulullah (a.s.m.) tekrar sordu:
“Peki, kıyamette bu iki bilezik yerine Allah’ın sana ateşten iki bilezik taktırması hoşuna gider mi? ”
Kadın iki bileziği hemen çıkarıp Resulullaha (a.s.m.) uzattı ve “Bunlar artık Allah ve Resulüne aittir” dedi.(Tirmizî, Zekât: 12.)
Şimdi bu kadın hanefi ise yandı, ama Şaafi ise işi kurtardı. aa unuttumdu o zamanlarda mezhepler yokturdu. Peki bu kadın ile konuşan Resülü ekrem hangi kitaba uyduda konuşmakta bir beis görmedi?
Tabi ki kuranı kerime uydu. Peki bize ne oluyor da kurana uyacağımız yerde bir takım uyduruk sözlere uyuyorsunuz?
Cevabı sizin vicdanınıza bırakıyorum!
ı) Kadınlara yazıyı öğretmeyin. Dikişi ve Nur Suresini öğretin.
İbnü’l Cevzi, Mevzuat II, 269
Kızlarınızı okutmuyormusunuz? Okutmayalım´mı yani? Ulema sözünde asla yalan olmaz, hepsi hakikat konuşur diyenler. Ulemanız bu görüşte, kabul etmiyorsanız sizde en az benim kadar dinden çıkmış oluyorsunuz onların gözünde. Yok kabul ederseniz, çocuklarınızı hemen okullardan alın!
(Merak ediyorum acaba gerçekten kız çocuğunu okutmayanlar varmı daha)
j) Bir kadın kocasından boşanırsa o kadına cennet kokusu haram olunur.
Kadınlara Dîni Bilgiler sayfa 61
Peki şimdi şu soruyu soracağım, Hz Zeyd hanımını boşamıştır, bu durumda Hz Zeynep anamız cehennemlikmidir? Hemde bildiğiniz gibi de değil. Zeynep anamız kendisi boşanmak istemiştir!
k) Kadının yeri soğumadıkça erkek, kadının oturduğu yere oturmamalıdır.
Kadınlara Dîni Bilgiler sayfa 24
Sadece şu soruyu soruyorum. Siz sapıkmısınız? Öyle ya, demek ki siz kadının kalktığı yere oturunca onun sıcaklığını hissetiğiniz için yahut kokusunu aldığınız için aklınız edepsizliğe gidiyor. Gidiyor ki böyle birşeyi uydurabiliyorsunuz. Şimdi bunu savunan bir insanı ben nasıl evime alacağım? Bu adamla nasıl aile ortamında oturacağım? Bu sapıklık değildirde nedir acaba?
Nisa Suresi 120 Şeytan, onlara söz verir, ümit verip hayal kurdurur, hurafeye/anlamını bilmeden okumaya iter. Ama o, onlara bir aldanıştan başka hiçbir şey vaat etmez.
Evet gördüğünüz gibi kadınlar üzerine uydurulan hadisler, ulema görüşleri, sözler, fıkıh vesaire hepsi kuran ile apaçık çelişki içindedir. 1300 yıldır din adına kadınlara zulüm yapılmıştır, şeriat adına en çok çile çeken hep kadın olmuştur! Şimdi daha halen şeriat diye bağıran bacılara şu soruyu sormak istiyorum.
Şeriata göre kocanız dört kadınla evlenme hakkı vardır, siz kuma gitmeye razımısınız? Yahut üstünüze kuma getirilmesine razımısınız?
Sanıyorum ki hayır değilsiniz.
Kadınlar bizim ile eşitdir, onlar çocuklarımızın anneleri, düştüğümüz yerde bizi ayağa kaldıran melekler, aç olduğumuzda bizi doyuran analar, sussuz olunca hemen su yetiştiren Hızır sıfatlılar, hayatımızda arkadaşlık yapan dostlar, bizim huysuzluğumuza katlanan derviş sabırlılar, hastalandığımızda bizi iyileştiren hemşireler, yatağımızda bizim üşüdüğümüzü fark ettiklerinde bağırlarına basan güzeller….
Kadını nasıl olurda siz domuz ve köpek ile eş tutarsınız? Böyle düşünen zihniyete bir büyük YUH benden!
“üç şey namazı bozar: köpek, eşek ve kadın…” mealinde rivayet edilen sözü duyan Aişe, bunu rivayet eden Ebu Hüreyre’ye:
“yazıklar olsun, bizi köpeklerle ve eşeklerle mi bir tutuyorsunuz” diyor.
Ama Aişe’nin bu reddiyesine rağmen bu söz asırlardır Peygamberin sözü diye rivayet edilebiliyor.
Devamı gelecek
Mustafa Çelebi
Bir yanıt yazın