Yıllara yayılan plan yürürlükte
DİyarbakIr Belediye Başkanı Osman Baydemir’in “Özerk Kürdistan’da, belediyemizin önünde sarı kırmızı yeşil bayrağımız dalgalansa ne olur!” sözüyle gelinen nokta, Türkiye üzerinde oynanan oyunların yeni sahnesini de aydınlattı. ABD yapımı plan, yıllardır adım adım ilerliyor.
ABD, aradığı ismi bulunca…
OnayladIĞI 12 Eylül 1980 darbesinden beri bölgede kukla Kürt devleti kurmak için terör dahil her yola başvuran ABD, 1997 tarihli CIA raporunda ” Asker ’açılım’ı destekliyor. Şimdi cesur bir siyasetçi bulmamız gerekiyor “ tespiti yapmıştı. Kısa bir süre sonra da AKP iktidar olmuştu.
Şartların olgunlaşması beklendi
Bölücü terörün gafletle başlayıp ihanete dönüşen öyküsünde binlerce şehidin kanı pahasına şartların olgunlaşması beklendi. Sonra PKK’yı evcilleştirip düz ovaya indirmek için düğmeye basıldı. Adı değişse de PKK’nın siyasi kanadı Meclis’e yerleşti.
Kamuoyunu hazırlama çabası
Çapulcu Barzani’nin “Türkiye, İran ve Suriye’den koparılacak topraklarda bir Kürt devleti” hayalini açıklamasıyla İmralı canavarı da “Çözüm olmazsa iç savaş çıkar” tehdidiyle sahne aldı. Şimdi kamuoyu ’akan kanın devamı’ ile ‘bir şekilde çözüm’ arasında tercihe zorlanıyor.
Süreç böyle gelişti
KENAN EVREN (2007)
Birçok ülke eyalet sistemiyle yönetiliyor. Türkiye de mutlaka eyalet sistemine geçecek.
TURGUT ÖZAL (1986)
Devletin adı keşke Anadolu Cumhuriyeti olsaydı. Kürt sorununun çözümü için bu değişiklik yapılabilir.
KORKUT ÖZAL (2004)
Devlete Türk adı koymak sıkıntı yaratmıştır. Ağabeyim bu yüzden Anadolu Cumhuriyeti adını istiyordu.
ABDULLAH GÜL (1992)
’Ne mutlu Türküm diyene’ lafını tutup her yere yaza yaza Türkiye aslında ilkel bir hale dönmüştür.
TAYYİP ERDOĞAN (2003)
Türkiyelilik bilincini yakalamalıyız, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bilinciyle zenginleştirmeliyiz.
HİLMİ ÖZKÖK (2009)
Devlete isim verme konusunda birçok ülke çözümler bulmuştur. Biz de çözüm bulmalıyız.
Haber: Salim YAVAŞOĞLU
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir hakkında, Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Baydemir, Türkiye’nin eyaletlere bölüneceğini bunlardan birisinin de ’Özerk Kürdistan’ olacağını söylemişti. Baydemir, “Her bölgede, bölgesel parlamento olacaktır. Bu bölgesel parlamentolardan bir tanesi de, Kürdistan Bölgesel Parlamentosu olacaktır. Türk bayrağının yanında, Türkiye bayrağının yanında, benim dedelerimin hepinizin dedelerinin de katkısı ile ödemiş olduğu bedelle elde edilen ve şu an asılan bayrağın yanında elbette ki Kürt halkının da yerel renkleri olan bayrağı da gökyüzünde olacaktır” demişti. Baydemir’e bu sözleri nedeniyle soruşturma açılırken, ülkeyi yöneten liderler daha önce de Türklüğü karalayıcı ifadeler kullanmış ya da eyalet sisteminin Türkiye’ye getirilmesini talep etmişti. Ve bu kişiler hakkında bu konuya ilişkin hiçbir soruşturma açılmamıştı.
Evren eyalet sistemi istedi
12 Eylül darbesinin mimarı Kenan Evren, eyalet sisteminin savunucularının başında yer alıyor. Evren’in talimatıyla 1983 yılında ülkenin 8 eyalete bölünmesiyle ilgili bir kararname hazırlanmıştı. 1 Mart 2007’de Hürriyet gazetesine konuşan Kenan Evren, eyalet sistemine geçilmesi gerektiğini tekrarlamıştı. Türkiye’nin 8 eyalete bölünebileceğini ifade eden Evren, bu eyaletleri “Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Erzurum, Diyarbakır, Eskişehir, Trabzon” olarak sıralamıştı. Evren, şunları kaydetmişti: “Cumhurbaşkanı iken Bavyera’yı ziyarete gitmiştim. Baktım üç bayrak çekmişler. Bir Türk, öteki Alman bayrağıydı. Bu üçüncüsü ne bayrağı diye sordum. ’Burası Bavyera Eyaleti, onun bayrağı’ dediler. Birçok ülkede bu var. Amerika da böyle yönetiliyor. Pakistan da. Yönetim zorlaşınca ülkeler eyaletlere bölünüyor. Türkiye’de mutlaka eyalet sistemine geçecek.”
Özalların hayali ‘Anadolu devleti’
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın kardeşi eski bakanlardan Korkut Özal, 2 Kasım 2004’te Habertürk Televizyonu’nda, Gulgun Feyman’a Türk’ten duyduğu rahatsızlığı açıkça ifade etmişti. Özal, 8. yüzyılda Müslümanlıkla tanışan Türkler, kurdukları devletlerde Türk ya da Müslüman adını kullanmadı. Devlete Türk adı koymak sıkıntı yaratmıştır” demişti. Korkut Özal, 2008 yılında Show TV’deki Siyaset Meydanı’nda da aynı ifadelerini tekrarlamıştı. Turgut Özal’ın kendisine 1986 yılında Türkiye’nin isminin değiştirilebileceğini söylediğini açıklayan Özal, “Rahmetli ağabeyim Türkiye’nin isminin değiştirilebileceğini, Anadolu yapılabileceğini söylemişti” demişti. “Söyledikleriniz önemli, kayıtlara geçiyor” uyarısının ardından Korkut Özal, söylediklerini bir kez daha tekrar etmiş ve Turgut Özal’ın bunu kendisine ikili bir görüşmede, “Keşke Anadolu olsaydı” dediğini yinelemişti.
Teröristbaşının en beğendiği lider
Teröristbaşı Abdullah Öcalan da, Turgut Özal’ın federasyon politikasını ortaya koymuştu. Gazetemizin yazarı usta gazeteci Hulki Cevizoğlu’nun Ya Sev Ya Sevr- Bir Gafletin Büyümesi adlı kitabında Öcalan şunları söylüyor: “Aslında bizi en iyi anlayan Turgut Özal’dır. Hatta eminim, bize biraz da olsa sempati ile bakıyor. Eğer bizim sorunumuza bir çözüm bulunacaksa Özal bulacaktır. Kürt olduğunu söylüyor. Federasyondan söz ediyor. Konuyu en iyi Özal izliyor.”
Özbek: Operasyonlar engellendi
Emekli general Osman Özbek, 8 Temmuz 2004’te gazetemize yaptığı açıklamada, dönemin Başbakan’ı Turgut Özal’ın PKK’nın büyümesi için TSK’yı 1993 yılına kadar geçen 10 yıl devreye sokmadığını belirtmişti.
Peşmergeden övgü
Peşmerge reisi Celal Talabani de, Mart 2009’da 5. Dünya Su Forumu için geldiği İstanbul’da Turgut Özal’la ilgili açıklamalr yapmıştı. Talabani, “Özal Türk-Kürt federasyonu fikrini açıkça da ortaya atmıştı aslında. Özal Türkiye için de federasyona inanıyordu. Ama Almanya gibi bir federasyon düşünüyordu. Etnik kimliğe dayanan bir federasyon değil. Özal’ın ölümü hem Türk halkı hem de bütün dünyadaki Kürtler için büyük kayıp oldu” diye konuşmuştu. ABD’yi ziyaret eden Mesud Barzani de, hayalinin Türkiye, Suriye ve İran’daki Kürtlerin birleşmesi ve tek devlet olduğunu söylemişti. Peşmerge reisi hedefe ulaşmada AKP’nin de desteğinin olduğunu ima etti.
Özkök de aynı safta
Görevi döneminde askerinin başına çuval geçirilen tek Genelkurmay Başkanı olan emekli Hilmi Özkök, 17 Temmiz 2009’da Milliyet gazetesi yazarı Fikret Bila’ya açıklamalarda bulunmuştu. Turgut Özal gibi konuşan Özkök, “Devlete isim verme konusunda birçok ülke kendilerine göre çözümler bulmuştur. Biz de çözüm bulmalıyız.”
Gül, Atatürk’ün sözüne karşı
19 Aralık 1992’de dönemin Refah Partisi Kayseri Milletvekili Abdullah Gül, Türkiye Gönüllü Kültür Teşekkülleri 3’üncü İstişare Toplantısı’nda Türklük aleyhinde bir konuşma yapmıştı. Gül, şunları söylemişti: “Milliyetçilik öyle olmuş ki; Türkçülük şeklinde alınmış ve bu ister istemez, aksini de bazı insanların aklına getirmiştir. Mesela, -bunları açık söylemek zorundayım- ’Ne mutlu Türküm diyene’ lafını tutup her yere yaza yaza ve bunu özellikle hiç olmayacak yerlere yaza yaza, Türkiye aslında ilkel bir hale dönmüştür.’Bir Türk dünyaya bedel’ gibi, bu laflar aslında Türkiye’nin o bütünlüğünü, Türkiye’nin o geçmişteki bütün insanları İslam kardeşliği etrafında toplayan bu bütünlüğünü tehdit eder anlama gelmiştir. Şimdi ne gariptir ki, bu lafları; seyahat ederseniz, Doğu ve Orta Anadolu’ya, doğru geldikçe ’Önce Vatan’yazdığını, batıya Ankara’ya İstanbul’a gittiğinizde ise hiç rastlamazsınız bunlara. Yani bunlar tek parti devrinden kalan ve zorla, halkın kendi inanç değerleriyle bütünleşmeyen, bir dünya sistemini halka zorla kabul ettirmektir. Ama bunların zararlarını tabii biz daha sonra çekmeye başlamışız.”
Erdoğan: Türkiyelilik bilincini yakalamalıyız
Başbakan Tayyip Erdoğan, da, 2003’te yaptığı açıklamada, “Türkiyelilik bilincini yakalamalıyız. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bilinciyle zenginleştirmeliyiz” demişti. Erdoğan ayrıca, başka bir konuşmasında “Şu anda Amerika’nın da ’Büyük Orta Doğu Projesi’var ya ’Genişletilmiş Orta Doğu’, yani bu proje içerisinde Diyarbakır bir yıldız olabilir. Bunu başarmamız lazım” demişti. Erdoğan şunları kaydetmişti: “Üstlendiğimiz misyon gereği Ortadoğu ve Avrasya ülkelerine yöneleceğiz… Eşbaşkanı olduğumuz Genişletilmiş Ortadoğu projesi için…” diye konuşmuştu.
ABD cesur lider arıyordu
Bu arada, Amerikan gizli servisi CIA, AKP’nin ’açılım’ıyla birebir örtüşen bir rapor hazırlamıştı. 1992 yılında, SSCB’ye karşı oluşturulan “Yeşil Kuşak” projesinin fikir babası olan CIA Orta Doğu Şefi Graham Fuller ve Türkiye uzmanı Prof. Henri Barkey imzasıyla hazırlanan raporda, askerin ’açılım’a sıcak baktığı ancak ‘cesur bir siyasi lider gerektiği’ tespiti yapılıyordu.
PKK’yı büyüten Özal oldu
“TSK’yı devreye sokmadı”
Türkİye Cumhuriyeti’nin adından rahatsız olan ve “Anadolu Cumhuriyeti” özlemi duyan Turgut Özal, PKK’nın üzerine gitmedi. Emekli general Osman Özbek, dönemin Başbakan’ı Turgut Özal’ı “PKK’nın büyümesi için TSK’yı 10 yıl devreye sokmadı” diye suçladı.
Öcalan’ın beğendiği liderdi
Bebek katili Öcalan da, Özal’ı övmüştü: Aslında bizi en iyi anlayan Özal’dır. Hatta eminim, bize biraz da olsa sempatiyle bakıyor. Sorunumuza çözüm bulunacaksa Özal bulacaktır. Kürt olduğunu söylüyor. Federasyondan söz ediyor.
Pilot uygulama Yüksekova’da!
Baydemİr’in sözleri sonrası Hakkari Yüksekova’da ‘demokratik özerklik’ provası yapıldı! İlçenin bazı mahallelerini ‘özerk alan’ ilan eden ve kendilerine “Gever öz savunma güçleri” adını veren gruplar 11 noktada yollara barikat kurdu. Gruplar, çevirdikleri alanda ‘nöbet tuttu’ ve emniyet güçleriyle çatışmaya girdi. Yollarda ateş yakan gruplar Yüksekova-Van Karayolunu da trafiğe kapattı.
Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’in Tunceli’de Türk Bayrağının yanında Kürtleri de temsil edecek olan “Kürt bayrağı da bulunsa ne olur?” demesinin hemen ardından bir grup PKK’lının Yüksekova’nın bazı mahallelerini “Özerk Alan” ilan ettikleri ileri sürüldü. Gazeteport’un haberine göre, kendilerine “Gever Öz savunma güçleri” adını veren grupların başta Esentepe Mahallesi olmak üzere 11 mahallede yollara barikat kurarak yürüyüş düzenlediği iddia edildi. BDP’lilerin müdahalesine rağmen yürüyüşünü sürdürdüğü belirtilen PKK’lı grubun, mahallede nöbet tutarak asker ve polisle çatıştıkları da ileri sürüldü. Kendilerini “Gever Öz savunma güçleri” olarak adlandıran PKK’lı grup önceki gece boyunca ilçe merkezinde yollara barikatlar kurarak yürüyüş düzenledi. BDP’lilerin girişimlerine rağmen dağılmayan PKK’lı grup daha sonra Yüksekova-Van Karayolunu trafiğe kapattı. Daha sonra Şehit Beritan olarak değiştirdiklerini açıkladıkları Esentepe Mahallesi’ne giden terörist grup ateşler yakarak eylemlerini sürdürdürdü. “Biji Serok Apo”, “PKK halktır halk burada”, “Kürt halkı baskılara sesiz kalmayacak” sloganlarını atan terörist grubun daha sonra mahallelerde bildiriler dağıttığı ileri sürüldü.