Site icon Turkish Forum

BİTLİLERDEN ÖZÜR DİLERİM

DEGERLİ  MUZİKSEVERLERDEGERLİ  KLASİK MUZİK SEVDALİSİ   SAYİLAMAYAN    ARABESKCİ  OLAN YA DA OLMAYAN BİTLER - FAZIL SAY
SALZBURG KONSERI : BITLILERDEN OZUR DILERIM ; NE MUTLU TURKUM DIYENE

DEGERLİ  MUZİKSEVERLER
DEGERLİ  KLASİK MUZİK SEVDALİSİ   SAYİLAMAYAN    ARABESKCİ  OLAN YA DA OLMAYAN BİTLER

BİLGİSAYARDA   “SALZBURG FESTİVAL”  YAZİP  KARSİNİZA CİKAN  BASLİKLAR ARASİNDA  GEZİNİN
ORNEGİN    “GUEST ORCHESTRAS”  BASLİGİNA   BİR BAKİN  ORADA BORUSAN ORKESTRASİ VAR Mİ  ?
YA DA DAHA GENEL PROGRAM BASLİGİNA  BAKİN
BORUSAN VEYA  FAZİL SAY’  RESMİ PROGRAMDA VAR Mİ?

BİZİM BAZİ GAZETECİLERİN DEDİGİ GİBİ :BORUSAN ORKESTRASİ  “SALİZBURGO”  FESTİVALİNİN  ACİLİS KONSERİNİ Mİ VERMİS?

YA DA  FESTİVAL  HER YİL  OLDUGU  GİBİ  “JEDERMAN”  İLE Mİ ACİLMİS ?

BORUSAN ORKESTRASİ VE   SAYİN  FAZİL SAY  HANGİ CERCEVEDE  KONSER VERMİSLER?
UZATMAYAYİM,  ZİRAAAA

ASLİNDA B UNLARİN  BUYUK     ONEMİ YOK.
BASKA BİR ANLATİMLA
BORUSAN  ORKESTRASİNİN YA DA SAYİN FFAZİL SAY’İMN  KONSLERİNİN BASARİLARİNA  GOLGE DUSURMEK İSTEMEM

YALNİS  ANLASİLMAK   TA   İSTEMİYORUM
SALZBURG’DA   FESTİVAL ONCESİ  DE OLSA  KONSER VERMEK ONEMLİDİR

TABİİ SARTLARİNİ BİLMEK LAZİM…ORNEGİN MASRAFLARİ KİM ODEMİS     FALAN FİLAN
BU KONUYA  BİRAZ SONRA  DONECEGİM

BENİM SOZUM
VE MAALESEF  KENDİMİ   PİSMİS ASA SU KATAR   DURUMUNA DUSURMEM
(HUYUM KURUSUN)
PRENSESİN KESESİNDEN  ORALARA GOTURULEN  VE BİZLERE  HABERLER  YORUMLAR  POMPALAYAN  SAYİN YAZARLAR VE HABERCİLER  VE  SENEDE BİR GUNMUZİK ELESTİRMENLİGİNE  SOYUNAN     MUHTEREM  ZEVAT İLE İLGİLİ

“TURKLERİN  FETHEDEMEDİGİ   AVUSTURYA’Yİ   ELE GECİREN  FATİH  FAZİL”  SOYLEMİ İLE İLGİLİ

HABERİN DOGRUSU  SOYLE YAZİLMALİ YDİ :
“BORUSAN ORKESTRASİ  VE  SAYİN FAZİL SAY
SALZBURG KENTİNDE    FESTİVAL ONCESİ (COK) BASARİLİ KONSERLER   VERDİLER”

VE  VARSA AYRİNTİLAR TABİİ   …… BUNU DA  UZMANİ YAZMALİ…

BİZE TURKİYE’DE POMPALANAN ANLATİM İLE  BUNUN ARASİNDAKİ  FARKİ  BİLMEM
ANLATABİLDİM Mİ?

SAYİN FAZİL SAY’İN    “BİTLERİ” KONUSUNA GELİNCE …
BEN  ,  COK AYİPLADİM
OZUR DİLERİM,  AMA KELİMENİN TAM ANLAMİ İLE ” TERBİYESİZLİK “SAYİYORUM

ARABESK   POPULER KULTURUN  BENİMSEDİGİ  BİR MUZİK TARZİDİR
BUNUN KULTUREL VE SOSYOLOJİK  NEDENLERİ VARDİR
UZATMAYAYİM
HERKES  ARABESK  SEVMEZ
HERKES    BENİM  SEVDİGİM VE BEGENDİGİM GİBİ  KLASİK MUZİK  DİNLEMEZ
AMA    BU BEGENİLERİMİZ  NEDENİ İLE
SAYİN FAZİL SAY’İN    YEGLEDİGİ  SOYLEME MARUZ  BİRAKİLMAK
SON DECEREDE ONUR  KİRİCİDİR

SAYİN FAZİL SAY  BELİRLİ BİR  TARZDA  MUZİK İCRA EDİYOR
BU YİL VİYANA’DA   BİR YAKİNİMİN  DİNLEDİGİ KONSERDE   AYAKLARİNİ  YERE VURARAK, PİYANONUN USTUNE YATARAK, MİRİLDANARAK  BİR  GORSEL   TARZ  YARATMAK İSTEMİS

BOYLE YAPİNCA  MUZİGİN DEGERİ ARTACAK MİS  GİBİ.  YANİ O KADAR   İCTEN Kİ  O KADAR ETKİLENİYORMUS  Kİ   YORUMCU,  KENDİNDEN GECİP  TEPİNMEGE  VE  PİYANO USTUNE  YAYİP KALKMAGA BASLİYOR… OZEL BİR VAKA….

CİDDİ  MUZİK DİNİLEYERİ  YEMEZ  BU  NUMARALARİ…

KONSER CİKİSİNDA   SOLİSTİN TEPİNMELERİNİ  TENKİT EDENLERİN SAYİSİ COKMUS
ARADA BİRAKİP CİKAN DA OLMUS

ANLASİLAN
FAZİL SAY  MUZİGE  BİR  DE GORSELLİK  VE POLİTİK MULAHAZALAR  EKLEME  PESİNDE
YAKİN ARKADASİ   MOLDAVYALİ KEMANCİ   BAGYAN  KOPACİNSKAYA DA    SAHNEYE  CİPLAK AYAKLA CİKİYOR
KENDLERİ BİLİRLER

BEN  BU KONUDA  MUHAFAZAKAR  DİNLEYİCİLER SİNİFİNA GİRERİM
YORUMCU   PİYANONUN BASİNA OTURUNCA   BUDDHA  GİBİ  OLMALİDİR  DERİM.
İDİL BİRET GİBİ   ORNEGİN
UZATMAYAYİM  KONUM BASKA

FAZİL  SAY  KULTUR BAKANLİGİNİN  MOSKOVAYA GOTURUP CALDİRDİGİ  NAZİM HİKMET ORATORYOSUNU    FRANKFURT  KİTAP FUARİNDA  DA CALDİİRMAK İCİN
BORUSAN  ORKESTRASİ  , KENDİSİ VE DİGER SOLİSTLER İCİN   MENAJERİ  VASİTASİ İLE  O KADAR YUKSEK BİR  MEBLAG İSTEDİ Kİ   FRANKFURT  KİTAP FUARİNİN  BUTCESİNİ YONETEN   ORGANİZASYON   BUNU ODEYEMEDİ VE   UCTE BİRİ  ODEME İLE   SAYGUN’UN YUNUS EMRE ORATORYOSUNU CALDİRDİ.
VE KİYAMET KOPTU…

FAZİL  İSİ  POLİTİKAYA VE KULTUR BAKANİNA HAKARETE KADAR GOTURDU
GUYA BAKAN NAZİM’A   VE  YUCE  PİYANİST  KOMPOZİTOR   MUZİK AGASİ FAZİL’A  KARSİ İİMİS  DE ONDAN ENGELLEMİS.KONSERİNİ
TAMAMEN GERCEK DİSİ  BİR  SAV BU

DAHA SONRA  ISTANBUL  AVRUPA KULTUR BASKENTİ  ETKİNLİKLERİNDE  AYNİ SENARYO YASANDİ
YENİDEN FAZİL    “PRENSESİN KESESİNDEN”   BORUSAN ORKESTRASİNA   VE KENDİSİ,NE O KADAR FAZLA PARALAR ODENMESİNİ İSTEDİ Kİ.  ISTANBUL KULTUR BASKANTİ ORGANİZASYONU  BUNU KARSİLAYAMADİ
FAZİ’İN  SUNDUGU KONSER  PAKETİNİ  AYİKLADİ VE  ODENEBİLECEK  MEBLAGİ  DA  KESTİ
FAZİL  REDDETTİ.  TURKİYE  OLCUTRLERİNE GORE OLDUKCA YUKSEK OLAN BU TEKLİF.   CEBİMİZE  BİR SEY KALMİYOR DEDİ.  PARANİN  BUYUK BOLUMUNU BORUSAN BORULAMAKTAYMİS.

FAZİL  İSTANBULUN   KENAR MAHALLELERİNDE  DE  KONSERLER VERECEKMİS
İSTEDİGİ UCRETE  DE  BUNLAR DA DAHİLMİS.
DAHA DOGRUSU  O KENAR MAHALLE KONSERLERİNİ  BONUS   (BONBON) OLARAK VERECEKMİS.
FAZİLL  GENE  İSİ POLİTİKAYA DOKTU   YENİDEN  HUKUMETE  VE  KULTUR BAKANİNA SALDİRDİ  VE  ISTANBUL İCİN YAPTİGİ YENİ BESTEYİ   İSTANBULDA DEGİL   AVRUPANİN DİGER BASKENTİ  ESSEN CİVARİNDA  BİR KENTTE  CALDİ.
ULKESİNİN İNSANİNA O KADAR KİZMİS Kİ  YENİ BESTELEYECEGİ OPERAYİ DA  TURKCE  YAZMAYACAK MİS????
COK UZULDUM. GERCEKTE. ULKE MAHRUM KALACAK  ….
SANKİ ROMAN YAZACAK  ADAM
SANKİ  MUZİGİNİ  DEGİL LİBRETTOSUNU  YAZACAK
OLSUN   İSTERSE   ALMANCA YAZSİN

UZUN  OLDU  BİLİYORUM

AMA  BEN  POLİTİK  MULAHAZALARİ   KENDİ, SANATİNİN  SATİSİ İCİN (PR) OLARAK
KULLANMAGA  KALKİSANLARDAN  PEK  HAZZETMEM
SİMDİ

AKLİMDA SORULAR    VAR
ACABA BORUSAN ORKESTRASİ  SALZBURG’DA  KACA CALDİ ?
ISTANBUL’DA  CALMAK İCİN İSTEDİGİNDEN  COK  DAHA ASAGİDA BİR MEBLAG OLMASİN SAKİN?

BİR  YORUMCU YAZDİ
BORUSAN  DUNYANİN EN ONCE GELEN ORKESTRALARİNDAN  WİENER PHİLHARMONİKER’DEN DAHA İYİ İMİS.  HELAL OLSUN ONLARA
EH , DİNLEMEK İSTERSENİZ  BORUSAN’I  ODERSİNİZ….

AMA  BORUSAN MENAJERİ  (YA DA FAZİL SAY MENAJERİ) BELKİ AVUSTURYALİLARA  ESASLİ BİR TENZİLAT YAPMİTİR –     KİYAK GECMİSTİR

ZİRA  MALUM

BİZİM  DEVLETİN MALİ  DENİZ – YENEYEN  DONGUZ.

BAKİN  NELER OLUYOR NELER ?
MAYDONOZLU KOFTELER.

KENDİ KENDİME HEP SOYLENİYORUM
NEDEN HER SALATAYA  DA  MAYDANOZ OLUYORSUN DİYE..!!!!!…

CEVABİNİ DA   YA   BİLİYORUM-  YA DA  BİLMİYORUM
ZEVZEKLİK İSTE

SAYGİLARLA  DOSTLUKLA

“BİTLİLER  TAKİMİNDAN”   TACAR


NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

Hıncal Uluç  Sabah  27.07.2010 Burası Mozart’ın ülkesi.. Avusturya..
Burası Mozart’ın doğup büyüdüğü kent. Salzburg..
Burası Salzburg’un Mozart’ın adını taşıyan ünlü konser salonu, Mozarteum..
..Ve burada bir Türk, Mozart’ın vatandaşlarına, hemşerilerine. Mozart çalıyor. Mozart’ın Türk Marşı’nı çalıyor.. Ve de öyle coşkuyla çalıyor ki.. Öyle coşturuyor ki.. Sonunda bütün salon ayakta.. Alkışlar.. Çığlıklar..
Arkalarda oturuyor ve tüm salonu görüyorum..
Gözlerim yaşlı. Yanımda Nebil var.. Onun da gözleri yaşlı.. Kanuni’nin orduları ile fethedemediği Avusturya’yı bir Türk parmakları ile düşürüyor..
Bir Türk..
Benim vatandaşım o.. Ben oyum, o an.. Gururla, mutlulukla, coşkuyla oyum..
“Bravo Fazıl” diye sesimin yettiğince bağırıyorum..
“Bravo Fazıl..”
İçimden bir başka ses yükseliyor..
“Ne mutlu Türküm diyene..”
“Türküm” demenin nerdeyse ayıplandığı, unutturulduğu bir ülkeden geliyorum.. “Ermeniyim.. Kürdüm” dersen demokrat, ama “Türküm” dersen faşist oluyorsun ya.. O ülkeden işte..
Oysa işte burada, salonda bir avuçuz, ama Türküz..
Şuradaki Yahudi.. Ama Türk.. Ötede bir Rum var.. Türk.. Sağda bir Kürt.. Türk.. İşte ben Çerkez.. Türküm.. Lazı, Gürcüsü, daha kimbilir nesi, hepimiz Türküz burda.. Fazıl’ın zaferi bizi birleştirdi.. Türk olmanın gururunu beraber yaşadık.. “Ne mutlu Türküm” dedik hep beraber..
Atatürk Milliyetçiliği işte bu..
Uçakta gelirken Time dergisinin son sayısı vardı elimde..
“Bir olarak kazanan ulus” başlıklı bir yazı okudum.. “İspanya Dünya Kupası’nı nihayet kazandı. Ama asıl zafer, futbolun bir ülkenin değişik kimliklerine barış getirmesiydi” diyordu dergi. Bir zaferin İspanya’yı nasıl birleştirdiğini anlatıyordu. İspanya ile ortak noktamız çok. Bu yüzden bu yazıyı size nakletmeye karar verdim okurken.. Yarın edeceğim de..
Ama şimdi daha iyi hissediyorum Time’de okuduklarımı..
Bu defa bir sanat zaferinin bizleri nasıl birleştirdiğini gördüm..
Dünya bir Türk’ün önünde eğilirse, Türk olmanın gururunu yaşarsın.. Türklüğü içinde hissedersin. .
O zaferi paylaşırsın.. Kanındaki, doğumundaki farklar yok olur gider..
“O Türk.. Ben de Türküm” dersin ve Atatürk’ün “Ne mutlu Türküm diyene” derken, neyi anlatmak istediğini de anlarsın..

***
Mozart’ın doğum yeri Salzburg, “Müzik” dendiğinde, dünyanın en ünlü kenti.. Bu yıl 90 yaşına basan Salzburg Festivali de, aslında Festivaller Festivali..
O Salzburg Festivali’ni bu yıl nerdeyse Türkler açtı.. Pazar saat 11.00’de dağın içine oyulmuş muhteşem bir salonda, Borusan Filarmoni çaldı.. Saat 15.00’te de, Mozerteum Büyük Salonu’nda Fazıl Say..
Borusan Filarmoni açılışı Ulvi Cemal Erkin’in Köçekçesi ile yaptı.. Orada olup görmeliydiniz. . “Lafın gelişi” değil, “Görmeliydiniz” deyişim.. Görülecek şeydi çünkü..
Bir Köçek vardı, orkestranın arkasında ortada.. Ayakta.. Elleri de havada.. Zillerle.. O zillerle tempoyu götürüyor, orkestra etrafında Anadolu’yu melodi melodi dolaşıyordu.. Ege.. Orta Anadolu.. Doğu.. Karadeniz..
Atatürk’ün dediği buydu işte, 1934’te Meclis’i açarken.. “Anadolu’nun güzel melodilerini alın, evrensel müzik kurallarına göre işleyin ki, dünya dinlesin..”
Ve işte, dünya, hem de bir Türk Orkestrası’ndan Anadolu’yu dinlerken, zilleri çalan delikanlı koca salonu adeta avucuna alıyordu..
Konser sonrası rastlaştık. Kerem adı.. “Kimin fikriydi, zilleri ayakta çalmak” dedim.. “Gürer Hocamın” dedi.. Bilkent Üniversitesi’nde okurken, Bilkent Orkestrası’ndaymış. Kız arkadaşından da fena halde utanır, zilleri gizli saklı çalarmış, “Köçek” olmak ayıp ya.. Gürer Aykal “Ayağa kalk” deyince kalkmış mecburen, ama kızın yanında havası kaçacak.. İki elini belinden aşağıda tutmuş ki, kimse görmesin.. Gürer Hoca “Eller havaya” demiş bir gün.. Mecburen kaldırmış.. “O gün konserin ardından, Gürer Hoca’dan fazla alkış aldım” dedi.. Ondan sonra utanmamış, tersine iftihar etmiş hep..
Bir zilin etrafında Anadolu.. Ve muhteşem orkestra..
Ardından Fazıl geldi, sahneye.. Orkestra eşliğinde bir Dünya Prömiyeri yaptı.. Kendi bestesi Nirvana Yanıyor’u ilk defa seslendirdi. . Gene müthiş bir beste yapmış Fazıl.. Hele o vurmalılarla piyanonun adeta konuştuğu bölüme bayıldım. Türkiye Nirvana Yanıyor’u Antalya Piyano Festivali’nde dinleyecek ilk. Antalya Belediye Başkanı Mustafa Akaydın Hocam da ordaydı, zaten..
Ve alkış, kıyamet devam ederken bir daha oturdu piyanonun başına Fazıl ve Mozart’ın Piyano Konçertosu’nu çaldı bu defa Borusan Filarmoni’yle..
Mozart’ın ülkesinde, Mozart’ın kentinde, Mozart’ı seslendiren bir Türk Orkestrası ve bir Türk solist..
Öğleden sonra Mozarteum’da Fazıl’ın bu defa solo konseri zaferi iyice perçinledi. Son bölümü Türk Marşı, Allaturca olarak bilinen ünlü Mozart Konçertosu’ndan sonra, Beethoven’in emsalsiz Fırtına’sını seslendirdi Fazıl.. Onu çalarken seyretmek ayrı bir zevk.. Piyanoyu çalmıyor, sevişiyor resmen.. Jestleri, mimikleri ile piyanonun içine, ruhuna giriyor.. Sonra kendi bestesi Kara Toprak’la Anadolu’ya getirdi sözü.. ve de Gershwin’le caz yaparak bitirdi. Summer Time.. Alkışlar bir türlü bitmeyince neşeli oturdu piyanonun başına.. Dünyanın en ünlü Mozart’ını, bu bir çocuk keyfi ile yorumladı, salonu yerinden oynatarak.. Hani ilkokuldayken öğrendiğimiz “Daha dün annemizin kollarında yaşarken..” derken Mozart söylediğimizi bilmezdik ya.. İşte o..
“Tereciye tere” böyle satılır işte.. Atatürk’ün çocukları bunu da başardılar ya, artık gözü açık gitmem..

Salzburg konseri

From Ercument Akman

Konser tamam da ki hepimiz gurur duyduk, ancak Fazil Say ayni muhabbete devam ediyor hem de ozru kabahatinden buyuk olarak. (yavsak:bit yavrusu)

Bitlerden özür dilerim!
DEGERLİ  MUZİKSEVERLERDEGERLİ  KLASİK MUZİK SEVDALİSİ   SAYİLAMAYAN    ARABESKCİ  OLAN YA DA OLMAYAN BİTLER - FAZIL SAY

Ünlü piyanist Fazıl Say ‘arabesk yavşaklığından utanıyorum’ sözlerinin sosyal paylaşım sitesi Twitter’da büyük tepkiler alması üzerine hesabını kapatma kararı aldı. Yine twitter aracılığıyla hesabını kapatacağını duyuran Say profiline şunları yazdı: n Bu twitter profili manen ve ruhen kapatılmıştır. Paylaşmayın-paylaşmıyalım. Yaşarız gider. n Tartışma kapandı. Tüm bitlerden, yavrularını arabeskçilerle karşılaştırdığım için özür dilerim. Hata yapmışım


Exit mobile version