George Soros’un Türkiye uzantısı “Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı”nın (TESEV) hazırladığı “Kürt Sorununun Çözümüne Dair Bir Yol Haritası: Bölgeden Hükümete Öneriler” başlıklı raporda, “Türklük” hedefe konuldu. “Türk” isminin Anayasa’dan tamamen çıkartılması istenen raporda, “Türk milleti”, “Türk devleti”, “Türk vatandaşı”, ve “Türk kültürü” gibi ifadelerin kullanılmaması istendi, yerine de “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları” ibaresi konulması talep edildi. Raporda, “Türk milleti” yerine de “millet” sözcüğünün kullanılmasının yeterli olacağı vurgulandı. 24 Haziran 2010 tarihli raporda şöyle deniyor: “Anayasa’nın başlangıç bölümü dahil olmak üzere bütününde, Türk etnik kimliğine vurgu hâkimdir. Bu dil, farklı etnik kökene mensup insanlardan oluşan Türkiye’nin çoğulcu yapısıyla bağdaşmamaktadır. Bu nedenle, hazırlanacak yeni anayasada herhangi bir etnik kimliğe bu ve benzeri göndermeler yapılmamalıdır.”
Gül’ün rahatsızlığı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Atatürk’ün “Ne mutlu Türküm diyene” sözünün bazı dağ yamaçlarına ve camilerde mahyalara yazılmasından rahatsız olduğunu söylemiş, bunun üzerine birçok yerden kaldırılmıştı. Gül, 19 Aralık 1992’de “Türkiye’nin bu resmi ideolojisinin tabii karakterleri bu sistemi kuran tek partinin altı sloganı ile ortaya çıktığını” belirterek, “Ne mutlu Türküm diyene lafını tutup her yere yaza yaza ve bunu özellikle hiç olmayacak yerlere yaza yaza, Türkiye aslında ilkel bir hale dönmüştür” demişti.
Hadislere tırpan
Öte yandan Diyanet İşleri Başkanlığı da Türklüğü öven hadisleri de “Peygamberimizin Çağımıza Mesajları” adlı çalışmadan çıkarttı. Hadis ayıklama projesini yıl sonunda bitirecek olan Diyanet İşleri Başkanlığı, 6 ciltlik bir kitap olacak çalışmada Türkleri öven hadislerin yanında kadınların aşağılandığı anlamı çıkan hadislere de yer vermeyecek.
Gül ve TESEV’in yanı sıra Polis Akademisi öğretim üyeleri de geçtiğimiz haftalarda hazırladığı bir raporda “Ne mutlu Türküm diyene” yazısını, terör örgütüne katılımların önde gelen sebebi olarak göstermişti.
Bahçeli-Çelik tartışması
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin AKP Genel Başkanı Hüseyin Çelik’e “Türk düşmanı” demesi Türklük kavramının yeniden tartışmaya açılmasına neden oldu. Çelik, Bahçeli’nin sözleri üzerine, “Benim Türk düşmanı olmam için ırkçı olmam lazım. Hayatım boyunca en çok ırkçılıktan nefret ettim” şeklinde bir açıklama yaptı.Çelik, özel ordu konusunda yaptığı açıklamada, “Özel Harekat Timleri içinde çok yanlış adamlar vardı. Bıyıkları aşağıya doğru sarkık, tipik MHP militanı görüntüsü veren insanlar vardı” şeklinde sözler söyledi. Bu kişilerin yanlış davranışlarının bölge halkı üzerinde olumsuz etki yarattığını ve bölge halkından bir çok insanın da PKK saflarına katıldığını iddia etmişti.
Büyükanıt uyarmıştı
Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Cumhurbaşkanlığı adaylığı için Abdullah Gül isminin konuşulduğu dönemde, Genelkurmay’ın internet sitesinden yayınladığı bildiriyle, Gül’ü üstü kapalı bir şekilde uyarmıştı: “Ne mutlu Türküm diyene anlayışına karşı çıkan herkes, Türkiye Cumhuriyeti’nin düşmanıdır ve öyle kalacaktır.” Geçtiğimiz günlerde de Polis Akademisi öğretim üyelerince hazırlanan ve Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan’a da gönderilen ’Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Terörü Besleyen Sorunlar: Hakkari, Yüksekova ve Van Örneği’ adlı raporda da, “Ne mutlu Türküm diyene” yazısı, terör örgütüne katılımların en önde gelen sebebi olarak gösterildi.
Yeni Çağ
, 19-07-2010