Başbakan Erdoğan tartışılan erken seçimi bir kez daha reddetti.
Ne ki Anayasa Mahkemesinin Anayasa değişiklik paketini tamamen ya da kısmen reddetmesi halinde,
Erken seçimin yapılacağına dair güçlü kanaat;
Siyasi partileri örgütlerini hazırlamaya yöneltti.
*
CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek, partisinde Ankara merkezli siyasetin bittiğini söylüyor.
Halk’a , “Kılcal Damar Örgütlenmesi” yani ilçeler dışında mahalle,cadde ve sokak yapılanmasıyla ulaşılacaktır.
Ne yapsın?
*
Çünkü ilgili örgütlenme modelinin en büyük başarısı AKP; iktidardır.
29 Mart 2009 Yerel Seçimlerinde doğu ve güneydoğu da DTP’nin başarısında da aynı model var.
MHP de benzer örgütlenmeyi sürdürüyor.
Bu yöntemlerle seçim sisteminin giderek profesyonelleştiği ve kuralsızlaştığı görülüyor.
Çünkü pabuç pahalıdır, iktidar olmak zor!
Seçimlerden kazançlı çıkmak için her yol mübah sayılıyor!
*
İktidarının temelinde kılcal damar örgütlenmesi olan AKP;
Örgütlülüğünü Seçim Sandığı Seçmen listeleri bazında, mahalle ağabeyi ve ablası nezaretinde sağlıyor.
Dernekler,okullar, öğrenci yurtları, dershaneler, vakıflar, islami iş yerlerinin istihdamı,
Zekâtlar ve sadakalar,
Köy Altyapılarını Destekleme Projesi (KÖYDES) ve Beldeleri Destekleme Fonu(BELDES) hizmetleri,
Sosyal Yardım ve Dayanışma Fonu( FAK-FUK FON) ile,
Bölge Kalkınma Ajansları,
Valiler, kaymakamlar, belediye başkanları ve il-ilçe başkanları koordinasyonunda,
Köyler,beldeler,mahalleler ve semtlerde;
Önce dinci bir ruh oluşturuyor.
Otur-oturuluyor,kalk-kalkılıyor,bağır-mecliste bağırılıyor”Türkiye seninle gurur duyuyor”,öldür deseler-testereler hazırdır.
Sonra mahalle ağabeyi ve ablası nezaretinde sandıklarında oy veriyorlar!
Cemaatler ve tarikatlar; örgütlenmenin arkasındaki illegalitedir…
*
Siyasi partiler hedeflerinde 29 Mart 2009 Yerel Seçimlerini rehber alıyor.
En örgütlü ve iddialı AKP;
CHP nin Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde oylarını 1.7 milyon arttırmasını ve Kılıçdaroğlu rüzgârını,
MHP nin Orta Anadolu’da,
Doğu ve Güneydoğu’da Kürtçü oyların yükselmesini, iktidarına tehdit görüyor.
Her yerde ve bilhassa Doğu ve Güneydoğu’da oy kaybına tahammülü yoktur.
Sözde kuru bir ağız dalaşıyla: esiyor,gürlüyor, Kürt hareketini yalandan karalıyor!
*
Seçim pazarı kızışırken, legal olmak kaygısıyla PKK’nın siyasal uzantısı olduğunu reddeden BDP;
Demokratik temelde ya da ” devletsiz demokratik Kürt halkı temelinde” örgütleniyor.
Bu suretle devlet temelinde örgütlülüğün sonucu kapitalizmden kaçınılırken,
Otur-oturuluyor,kalk- kalkılıyor, öl-ölünüyor,öldür-öldürüyorlar.
Komünal ruhta bir çatı partisi olmak hedefini sürüklüyorlar.
Yasal Demokratik Toplum Kongresi (DTK),Kürtleri AKP nin örgütlenme modeliyle örgütlüyor.
Ekonomide, sporda, sanat ve dil alanında, kooperatiflerle,
Sivil toplum örgütleri, kahvehane toplantıları, paneller ve Siyaset Akademileriyle halka ulaşılıyor.
*
Ya PKK?
Kürt hareketinin illegalitesi PKK’nın dağda ve kırsalda oluşumunu ve hareketin felsefesini;
Kürdistan Topluluklar Birliği/ Türkiye Meclisi (KCK-TM) planlıyor,koordine ediyor ve yürütüyor.
Bir oy uğruna; yol kesme, ev-bahçe yakma,hayvanları telef etme, il,ilçe,köy,mezra basma,
Askeri birlik ve karakollara yönelik eylemler, pusu,baskın ve sabotajlarla halka göz dağı veriliyor.
Oluşturulan korkudan özellikle doğu ve güneydoğu’nun seçim sandıklarının,
AKP oylarını kendilerine tahvil etme peşindedirler.
Siyasal meşruiyetlerini teminen 40 milletvekili tasarlıyorlar!
Bir yandan da davaları adına koca Türkiye Devletine posta koyuyorlar…
*
AKP ve BDP Doğu ve Güneydoğu oylarına ihtiyaç duyuyor, oy kavgası yapıyorlar.
Biri korku yaratıyor, korkuyu oya tahvil etmek istiyor.
Diğeri Kürt açılımında şimdilik ağzı yanık,
ABD,Irak ve Türkiye’den oluşan 3’lü mekanizmayı, AB, NATO ile genişletmeye çalışıyor.
Cemil Çiçek, “müttefikimiz ülkelerin tutumunu sorguluyoruz.Herhalde istihbarat paylaşımı dışında yapabilecekleri şeyler vardır.” diyor.
Neler?
PKK haberleşme sisteminin kesilmesi, teröristlerin dağa gidiş-dönüşlerinin ve lojistiğin engellenmesi dışında,
Bu talep mesela Murat Karayılan, Cemil Bayık gibi PKK yöneticilerinin teslim edilmesini mi içeriyor?
Ne güzel, çaresiz AKP; seçim pazarında elini güçlendirmek istiyor!
*
Bugünün siyasi ve örgütsel gücleri yıllarca sinsi sinsi, “Kılcal Damar Örgütlenmeleri” sonrasında,
Görece elverişli uluslararası koşulları da kullanarak fiili bir durum oluşturdular.
Artık anayasanın değişmezleri;ulus ve üniter devlet,lâik demokrasi ve bölünmez bütünlük ile ilgili,
Bir zamanlar illegalitede söylenen fakat legal alanda söylenemeyen,hiç bir şey bulunmuyor.
Açıkça bağımsız devlet kurma çabasında Kürtlerin silahlı mücadelesi dahi neredeyse meşru gösterilmek isteniyor.
Bu TC Sisteminin bir lûtfu değil, antilaik kesimde cemaatler ve tarikatler ile Kürtçü hareketin bir başarısıdır,
Ki ardında kılcal damar örgütlülüğü bulunuyor.
*
O da ne?
Türkiye yeni bir iddia ile sarsılıyor.
“TSK da 7500 profesyonel uzman asker bulunmaktadır.
Uzman çavuşlar zaman zaman ya şöför ya da orduevlerinde garsonluk yaparken,
Orduevlerinde 60 bin asker çalışıyor.”deniyor!
Olsun! Bana öyle geliyor ki komutan İlker Başbuğ,
Paşalar Orduevinde sırtında mesteresi, belinde kılıcı, ellerinde beyaz eldivenleri ve ayaklarında rugan pabuçlarıyla,
Bandodan öküztra- pardon, orkestra eşliğinde yüksek düzeyli kokteyllerde bulunmayı seviyor.
Herhalde yeni bir heves edinmiştir,
Sabahtan akşama okuduğu Max Weber, Samuel Huntington’ı sökmeye çalışırken,
Tüm askere okumalarını teşvik ediyor.
Ulus devlet ve Laik demokrasi elden giderken;
Atatürk, sanırım: makamlarında bulunan bir duvar resminden başka bir şey ifade etmiyor.
Doğrusu garip bir seyircidir!
*
Ooo,aman Allah’ım! Bugün de 5 şehidimizin haberi geliyor!
Genelkurmay İnternet Sitesi şehitlerimizi isimsiz veriyor;
1 subay,1uzman çavuş,3 geçici köy koruyucusu…
Bir yanıt yazın