BM Kıbrıs Ofisi Kapanacak mı

 

Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu’nun New York’ta BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon ile yaptığı görüşme, Kıbrıs konusunda perde arkasındaki bir takım gelişmelerin de ortaya çıkmasına kapı açtı.

Genel Sekreter’in 14 Haziran tarihinde Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan raporunda, yıl sonuna kadar bir anlaşma beklentisi içinde olduğu açık ve net bir şekilde ortaya konmuş durumda.

Sürdürülebilir ve Kıbrıs konusuna adilane bir çözüm getirecek bir anlaşmaya sıcak bakmayan Rum tarafının ve Yunanistan’ın ısrarla takvim istememeleri, belli ki Ban Ki Moon’un da dikkatini çekmiş. Bu nedenle de Ban Ki Moon’un, Cumhurbaşkanı Eroğlu ile yaptığı görüşmede, adada iki liderin gelecek aylarda müzakerelerde ciddi ilerlemeler sağlamalarını umduğunu ve ilerleme için de iki tarafın da taviz vermesi gerektiğini dile getirmesi, Kasım ayına bir gönderi yaptığının açık bir göstergesi.

BM Genel Sekreterliği, belli ki müzakerelerin gidişatına bağlı olarak, Kasım veya Aralık 2010’da Kıbrıs’a yönelik yeni bir takım adımlar atacak ve yeni tedbirlere başvuracak.

Bu tedbirlerden bir tanesi Uluslararası Konferansta Kıbrıs konusunu uluslar arası boyutta kabul edilebilir bir çözüme ulaştırmak.

Her ne kadar Türkiye, İngiltere, Yunanistan, Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum tarafının masada olacağı “Beşli Konferans”a, Rumlar ve Yunanlılar sıcak bakmıyorlarsa da bu fikir Ban Ki Moon’un aklında.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, bunun daha küçük boyutunda olan “BM Genel Sekreteri, Kıbrıs Türk tarafı ve Kıbrıs Rum tarafı”nın masada yer alacağı üçlü bir konferansı önerdi pazartesi günkü görüşmede.

New York’tan basınımıza ulaşan haberlere göre BM’deki diplomatik kaynakların ve BM basın sözcüsünün yaptıkları açıklamalar, Ban’ın Eroğlu’nun “Üçlü görüşme” veya “Üçlü Konferans” önerisine sıcak baktığı yönünde. 

Genel Sekreter Ban Ki Moon’un Eroğlu’nun önerisine sıcak bakması çok normal. Kendi aklındakinin minyatürü ve bir çeşit “Pilot Konferans” olacak Eroğlu’nun bu önerisi. “Üçlü Konferans”ın gidişatı, tartışılan konular ve içeriği, “Beşli Konferans”ın alt yapısı ve başarısı için bir gösterge olacak.

Bu nedenle de Ban, Pazartesi günü yapılan görüşmede Cumhurbaşkanı Eroğlu’nu Kıbrıs sorununa çözüm bulmak için “şu anki fırsatı yakalaması” yönünde cesaretlendirmek gereğini duydu.

Eroğlu’nun görüşmede, Ban’ın bu tavsiyesi doğrultusunda Kıbrıs’ta çözüm bulunması gerektiğine yönelik inancını ifade etmesi ve 2010 yılının sonunda iyi niyet, karşılıklı siyasi irade ve uzlaşma gösterildiği takdirde çözüm olacağına inandığını Genel Sekreter Ban’a söylemesi, hem Türk tarafının müzakerelere yönelik iyi niyet ve arzusunu ortaya koydu, hem de Türk tarafı için çok iyi bir puan oldu.

Hristofyas, Eroğlu-Ban görüşmesinden ve hafta başında yer alan bu gelişmeden son derece rahatsız. Rum siyasileri bu nedenle de birbirlerine girmiş durumda. Bırakın Rum siyasi parti liderlerini, Siyasi partilerin önde gelenleri, Genel sekreterler ve Milletvekilleri de Hristofyas’a ateş püskürüyorlar. Rum halkı nazarında Hristofyas “Çok başarısız” konumunda.

BM Genel Sekreterliği, Rum tarafının müzakerelere yönelik tutumundan ve Rum tarafındaki gelişmelerden pek hoşnut değil. 2010 yılı sonuna kadar Rum tarafının bu isteksiz ve olumsuz tutumu nedeni ile müzakerelerin bitirilip bir “Referandum”a gidileceğinden de şüpheleri var.

Bu nedenle de müzakerelerin 2010 yılı sonuna kadar olumsuz bir süreç takip etmesi durumunda alacakları tedbirleri de kulaklara fısıldamaya başladılar. Her ne kadar “şimdilik resmi” olmasa da ilk adım, tarafların “Anlaşmalı bir ayrılık konusunda ciddi olduklarını” ortaya koyana kadar, Lefkoşa’daki BM Ofisini kapatmak, BM görevlilerini geri çağırmak ve BM Genel Sekreterliğinin “İyi Niyet Misyonu”na son vermek olacak(mış).

Belli ki BM’nin 2011 gündemi “Anlaşmalı Ayrılık” olacak artık, “Birleşik Kıbrıs” değil.  

Prof. Dr. Ata ATUN

http://www.ataatun.com 

29 Haziran 2010

BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir