Şeyh Said’in torunları ikiye bölündü!

85 yıl sonra ilk kez

Diyarbakır’da 1925 yılında başlattığı kendi adıyla anılan ‘Şeyh Said’ isyanının bastırılmasının ardından yakalanarak Diyarbakır Dağkapı Meydanı’nda asılan Şeyh Said ve 47 arkadaşını anma etkinliklerinde torunları ikiye bölündü.

Bazı torunlar BDP, DTK destekli etkinlik düzenlerken, bazısı ise BDP’li olmayanların destek verdiği ayrı bir etkinlikte buluştu. Diyarbakır Ulu Camii önünde Dicle- Fırat Diyalog Grubu üyeleri tarafından düzenlenen anma etkinliğinde, ‘Şeyh Said ve arkadaşlarının Kürtlere mücadeleye devam etmeleri konusunda çağrıda bulundukları’ mesajlarının yer aldığı pankartlar asıldı, PKK’dan ateşkes ilan etmesi istendi. Anma etkinliğine katılan dini kıyafetli bazı gençler ise sürekli ‘Allahu Ekber, Şeyh Said Rehber’ sloganları attı.

TORUNLARDAN 2 AYRI ETKİNLİK

Diyarbakır’da ilk kez geniş bir katılımla yapılacak Şeyh Sait’i anma etkinlikleri, torunlarını ikiye böldü. Kendilerine Dicle- Fırat Diyalog Grubu adını veren grup tarafından düzenlenen ve BDP’li olmayanların destek verdiği etkinliklere Şeyh Said’in torunu Abdullillah Fırat ile yine Şeyh Said’in isyandaki en yakın adamı olan Cibranlı Halit Bey’in torunu Tahsin Sever katıldı. Şeyh Said’in diğer torunları Diyadin Fırat, Bedri Fırat, Samet Bilgin ve Felat Özsoy ise Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ile Nubihar Dergisi, Çıra Kültür Merkezi, DİAY- Der ve DİVES’in destek verdiği ayrı bir etkinlik düzenledi.

‘DEDELERİMİZİN MEZARI NEREDE’ TİŞÖRTLERİ

Diyarbakır’ın Merkez Sur İlçesi’ndeki tarihi Ulucamii önünde, kendilerine Dicle Fırat Diyalog Grubu adını veren yaklaşık 100 kişi, restorasyona alınan tarihi camiinin etrafına çekilen demir panolara Şeyh Said ve arkadaşlarının fotoğraflarını asıp, üzerinde, ‘Dedelerimizin mezarları nerede?’ yazısı bulunan tişörtler giyerek anma düzenledi. Kuyumcular Çarşısı’nın girişine ise Şeyh Said’in yaşamıyla ilgili yapılacak konferansın duyurusunun yer aldığı büyük bir bez afiş astı. Camii önünde ayrıca siyah zemin üzerinde Kürtçe, ‘Kürdistan liderlerini ve mücadelecilerini unutmayacağız’ ile üzerinde Şeyh Said’in yanısıra Saidi-Nursi ile Dersim isyanının lideri Seyit Rıza’nın fotoğrafları bulunan, ‘Dedelerimizin mezarlarının yerini istiyoruz’ yazılı pankartlar açıldı.

SON SÖZLERİ YAZILI PANKARTLAR

Alana ayrıca Şeyh Said’in asılmadan önce söylediği, “Bugün benim dünyadaki yaşamımın son günüdür. Ben pişman değilim. Çünkü ben ulusum için kurban ediliyorum. Tek bir isteğim var. O da torunlarımız bizi düşmana karşı mahçup etmesinler’ sözleri ile, isyanın koordinasyonunu yapan kişilerden biri olan Cibranlı Halit’in, ‘Size karşı yalnız değilim. Arkamda İran’da, Mezopotamya’da, Türkiye’de koca bir Kürt ulusu var. Bugün siz beni asıyorsunuz ancak, gelecekte hiç kuşkusuz bizim torunlarımız da sizi yok edecek’ ile yine Şeyh Said’in yakın adamlarından Kemal Fevzi’nin, ‘Kürdistan cennet gibidir, bizimdir. Ev sahibi biziz. Kim ne derse desin, Biz yine içeri gireceğiz. Hiç bir güç buna engel olamaz. Çünkü bu bizimdir” sözlerinin yer aldığı pankartlar asıldı.

Cami önünde toplanan bazı kişilerin ellerinde Şeyh Said fotoğrafının üzerinde kanı simgeleyen kırmızı boyanın olması ise dikkat çekti. Anma etkinliğine katılan dini kıyafetli bazı gençler ise açıklama sırasında sık sık ‘Allahu Ekber, Şeyh Said rehber’ diye slogan attı.

‘MEZARLARINI GÖSTERSİNLER’

Anma etkinliğini düzenleyen Dicle- Fırat Diyalog Grubu adına konuşan Muhittin Batmanlı, Şeyh Said ve arkadaşlarını Kürdistan özgürlük şehitleri olduğunu ileri sürerek şöyle dedi:

“Dünyada liderleri idam edildikten sonra mezarları bilinmeyen tek halk Kürdistan coğrafyası halkıdır. Bu önderlerimizin, rehberlerimizin, dedelerimizin mezarlarının yerini bilmek insani, islami, demokratik hakkımızdır. Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan ve meclis başkanına çağrımız, dedelerimizin mezarlarının yerini bize göstersinler. Açılıma giden yol buradan geçer.”

‘PKK HEMEN ATEŞKES İLAN ETSİN’

Bölgede yaşanan son olaylarla ilgili önerilerini de sıralayan Muhittin Batmanlı şunları söyledi:

“PKK hemen ateşkes ilan etmeli, devlet ve hükümet yetkilileri silahın çözüm olmadığını açık bir dille deklere etmeli, diyalog zemini oluşturulmalı. Bölge insanı ve sivil toplum kuruluşları muhatap alınmalı. Hükümet hemen bir heyeti Diyarbakır ve bölgeye göndererek bütün grupların fikir ve düşüncelerini dinlemeli, rapor etmeli, raporları değerlendirmeye almalı. Diyarbakır’da hemen Türkiye’den her kesim, sivil toplum örgütleri, yazar, akademisyenlerin katılacağı 2 günlük oturum düzenlenmeli, bu toplantıya islami kesimler, demokrat, liberal, sosyalist, milliyetçi ve değişik çevreler katılmalı. Son olarak Şeyh Sait idam sehpasında söylediği bir söz, ‘değersiz dallarda asılmaya pervam yoktur, zira mücadelem dinim ve milletim içindir’ diyor”

‘GEÇMİŞLE YÜZLEŞİLMELİ’

Şeyh Said isyanının elebaşlarından biri olan Cibran Halit’in torunu Tahsin Sever de, yaptığı konuşmada, 1925 yılındaki isyanın haklı ve meşru olduğunu idia etti. Sever, “Eğer 1925’te bu mesele çözülmüş olsaydı ve Kürtlerin taleplerini yerine getirmiş olsaydı, 85 yıldır kan dökülmeyecekti. Batıdan 19- 20 yaşında insanları bu uçsuz bucaksız dağlarda toprağa gömmemiş olacaktık.

Çözüm Kürtlerin meşru ve doğal haklarını tanımaktır. Bunun için uygun ortamı yaratmaktır. Geçmişle yüzleşilmelidir.” dedi. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı anmayla ilgili basın açıklamasına katılanlar daha sonra sessizce dağıldı. Bu arada yarın Cegerxwin Kültür Merkezi’ndeki Şeyh Said için panel düzenlenecek, ardından saat 19.00’da ise asıldığı Dağkapı Meydanı’nda basın açıklamasının ardından mevlit okutulacak.

KAMER GENÇ: “LAİK CUMHURİYETE GEÇMİŞ OLSUN”

CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Cumhuriyet’in kuruluşunun ardından Güneydoğu’daki en büyük isyanı başlatan Şeyh Said’in asıldığı meydanda anılmasına tepki göstererek, “Laik Cumhuriyete geçmiş olsun” dedi.

ANKA’ya konuşan CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Şeyh Said’in asıldığı meydanda anılmasını şöyle dedi:
“Enterasan bir şey. Türkiye Cumhuriyeti laik rejimi yok etmek demektir. Şeyh Said, laikliği ortadan kaldırmak, ülkede şeriatı düzeni getirmek için mücadele eden bir kişi. Kürdistan kurma gayesi olduğu söyleniyor. Asıl amacı laikliğe saldırmak, yerine şeriat düzeni getirmek. Onun için isyan etmiştir. Şimdi anılması demek, artık hükümetin laikliğe sıcak bakmadığından, isyan eden kişileri anmakla bu kişiler ödüllendiriliyor. Laik rejim artık Türkiye’de kalmamış demektir. Herkese geçmiş olsun. Laik Cumhuriyete geçmiş olsun.”

———————-

YORUM

From: abdul Aldemir [Luw50e@yahoo.com]
Subject: Kendini bilmez, Dunyadan habersiz konusmasinlar!

Bende konusursam Guney Dogu topragi yeRinden oynar.

Isyanda bulunan Palu’lu Memet Babanin, Diyarbakir’li Cemil pasa ailesinin, Urfali Hasimi kabilesinin, bilinen deyerli bir cok kisilerin anlatiklari hikayeleri kusnagimdan cikarip yere dokersem kiyamet kopar.

Turkiye Cumhurriyeti Tunceli Milletvekili Sayin Kamer Genc’in anlattiklari dogru fakat hernedense cok eksikler var. Sadece Cumhurriyet ve Seriat’ta degil, kimlerin yerine, kimler le beraber, kimlerin yardimiyla, kimlerin silahi ve kiralice altin basli paralariyla ve kimler icin yapildigini, butun bu isyan ve ayaklanmanin neden Malatya’da sonuclandi veya kus yavrulari gibi dagildi.

Butun bunlar anlatilirsa kiyamet kopar. Kendini bilmez kisilerin ne kadar yanlis yolda olduklari, ne kadar bataklikta bosuna kurek cektikleri ve karanlik golgelere inanip bosuna oldukleri meydana cikmis olur.


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir