KTHY gerçekte 2006 yılında da batmıştı, 2007’de de.
İddialara göre buna dönemin yöneticilerinin beceriksizliği ve kötü yönetimi yüzünden batırılmıştı dense daha doğru olacak.
Bana konu ile ilgili bir müdür arkadaşımın verdiği bilgilere göre, o dönemlerde KTHY için ihalesiz kiralanan 2 adet A320 Air Bus ve 1 adet Boeing 737-800 uçakları bunun sinyalini zaten vermiş.
Dünyadaki petrol fiyatlarındaki artış ve ekonomik kriz nedeniyle ABD’de çok sayıda havayolu şirketi batarken ve neredeyse de çeşitli apronlarda sayıları 150’yi bulan uçaklar 230 bin dolara kiracı beklerken, bu rakamın çok üzerinde bir bedel karşılığında Turkuaz Hava yollarından 2 adet 2007 modeli A320-200 tipi Airbus uçak kiralaması, yanlışın ilk adımlarından birini oluşturmuş.
KTHY yönetimi bununla kalmamış, uçuş masrafları düşük olan kendi Boeing 737-800 tipi uçaklarını da Airbusları ödediği kira bedelinin altında bir bedelle İskandinavya-Antalya arasında uçması için başka bir şirkete, katıldığı taşımacılık ihalesi nedeni ile kiralamak zorunda kalmış.
Yani özetle, kendi uçaklarını ucuz bir fiyata başkasına kiralamış, bir başka şirketten de daha pahalıya uçak kiralamış. Bundan sonra da her yapılan sefer haneye zarar yazmaya başlamış.
Teknik elemanların verdikleri bilgiye göre A320’lerin uçuş masrafı, Boeing 737-800’den çok daha fazla.
Aynı müdür arkadaşımın anlattıkları devamla;
KTHY’nin 2005 yılında 6.5 milyon TL ile başlayan zararı, 2006 yılında 20 milyon TL’ye çıkınca, günümüzde olduğu gibi Türkiye’deki Sivil Havacılığı denetleyen Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü devreye girmiş ve KTHY yönetiminden öz sermayenin belirli bir kısmı eridiğinden, uçuşların devam edebilmesi için sermaye artırımına gitmesini talep etmiş.
KTHY batmış duruma gelmiş ve borçları sermayesinin üzerine çıkmış.
Ne şirkette para vardır ne de dönemin CTP BG-ÖRP koalisyon hükümetinde, ama kafalardan da zeka fışkırmaktadır.
Dönemin cin fikirli yöneticileri soruna kısa sürede “Dahiyane” bir çözüm bulurlar ve KTHY’nin batışını kağıt üstünde birkaç yıl daha ertelemeyi başarırlar.
Batış kesindir ama artık ertelenmiştir ve ortalık da süt limandır.
İddiaya göre bu cin fikirli yöneticiler KTHY’nin sermayesini, dönemin hükümeti ile danışıklı bir dövüş içinde kâğıt üzerinde görülecek şekilde dâhiyane bir uygulama ile arttırmayı başarmışlar.
T.C. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nü kandırabilmek ve sermayenin arttırıldığını muhasebe kayıtlarında yasal bir şekilde gösterebilmek için KKTC devleti 2007 yılında KTHY’ye 20 milyon TL verdiğini ve sermayenin arttırılmasına gerek olmadığını beyan etmiş.
Yani kâğıt üzerinde KTHY kasasına 20 milyon TL girmiş ve sermaye artmış.
Ama gerçekte var olmayan bu söz konusu 20 Milyon TL, gene aynı gün ustalıklı bir manevra ile kâğıt üzerinde KTHY’nin kasasından çıkmış ve Devletin hazinesine geri dönmüş.
Çıkışın gerekçesi de tamamen yasalara uygun.
KTHY, gelecek yıllara dönük olarak 20 milyon TL’lik Ercan Havaalanı meydan (çıkış) vergilerini, KKTC devletine peşin olarak ödemiş ve bunu da muhasebe kayıtlarına geçirmiş.
KTHY 2007 mali yılında 39 milyon TL zarar edince, Türkiye Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünü uyandırmamak için aynı yöntem tekrar uygulamaya konmuş. Devlet tekrar KTHY’ye para vermiş, KTHY de meydan vergilerini peşin ödemiş.
İddialar aynen bu şekilde.
Bırakın bir kenara bu yakışıksız aldatmacayı, günümüzde KTHY, 2008 yılına kadar yasal olarak ve muhasebe kayıtların uygun olarak KKTC devletine peşin olarak neredeyse toplam 60 milyon TL meydan (çıkış) vergisi ödemiş olduğundan, halen yaklaşık 45 milyon TL alacaklı durumda.
Eğer söz konusu iddialar doğru ise, ki eminim doğrudur, KTHY devletten alacağı olan bu 45 Milyon TL ile çok rahat kurtarılabilir.
Eğer böylesi bir para Maliyenin kasasında yoksa da, zamanın yöneticilerinden ve Bakanlarından da bu para tahsil edilmelidir.
Tabii bu “Ali Cengiz Oyun”u, KKTC Meclisinden geçirilen “Rekabet Yasası”na da aykırı.
THY, Anadolu Jet, Pegasus ve Atlas Havayolları günü gününe meydan vergilerini öderken, KTHY meydan vergisi ödememekte ve haksız rekabet yaratmakta. Üstelik her seferden de yaklaşık 15 bin TL’yi de, peşin ödenen hayali meydan vergisinden dolayı cebe atmakta ama hala da zarar etmekte.
Başbakanlık Denetleme Kurulu Üyelerine sesleniyorum. Bana sözlü aktarılan ve benim de yazıya döktüğüm bu iddiaları lütfen araştırın. Eminim çok sayıda yasal olmayan işlemler bulacaksınız.
Prof. Dr. Ata ATUN
http://www.ataatun.com
19 Haziran 2010