Ülkemizin Güneydoğu’sunda bir savaş var sanki. Her gün evlatlar şehit düşüyor hain teröre.
Evine dönüşe hazırlanan er de şehit oluyor,
Karakol da nöbet bekleyen asker de,
***
Roketler atılıyor,
Kablolu bombalar kullanılıyor,
Ve evlatlar bir bir şehit oluyor.
PKK güçlenmiş bir halde saldırılarını artırıyor, sorumlular yakalanamıyor ve keklik gibi evlatlar avlanıyor…
Alıştık, alıştırıldık şehit sayılarına.
***
Bir şehit. (Neyse bir tane..)
İki şehit.(Hay Allah..)
Altı şehit. (Yazık oldu evlatlara..)
On iki şehit. (Neler oluyor neden bitmiyor terör?)
On dokuz şehit.(Önlem neden alınmıyor?)
Ve Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez diye haykırarak sokaklara dökülüp, sloganlarla yer gök inletiliyor.
Sonrası yine aynı görüntüler, değişen yok.
Analar vatan sağ olsun diye ateş düşmüş yüreğine su serpmeye çalışıyor.
Kimin ne hakkı var, evlatları almaya?
***
Nasıl oluyor da BBG evi gibi gözetlendiği söylenen ve bu gözetleme sonucu PKK yuvaları yerle bir edildiği söylenirken, bu kadar büyük ve haince saldırılara uğruyoruz?
Nerde savunma planı?
İstihbaratımıza ne oldu?
Hava harekâtları ne işe yarıyor?
Alınan termal kamera, gece görüş cihazları, insansız uçaklar ne işe yarıyor?
PKK nasıl bu kadar rahatça elini kolunu sallayarak geliyor?
Bu sorulara yıllarca yanıt bekledik, cevap alamadık. Onun yerine davullarla-zurnalarla, düğün-bayram havasında asker ocağına gönderilen kınalı kuzuların şehit haberlerini aldık/alıyoruz/alacağız.
Türk gençlerinin kaderleri tabutla dönmek olmasın. (Evlatlarımızı gözümüzden bile sakınırken kanlı saldırıda yitirmek çok acı ve bu acının tarifi yok).
Terör örgütünün finans kaynakları ve lojistik desteği kesilmedikçe terör örgütünü bütünüyle yok etmek zor. ABD ve AB stratejik öneme sahip ülkemize karşı PKK “terör silahını” kullanmaktan kaçınmıyor. Bu gerçek bu kadar açıkken “ABD’nin istihbaratına” güveniyoruz.
***
Ayaklarına kırmızı halı serilen, çiçekler, davullar zurnalar ile karşılanan PKK’nın yurda dönüş törenleri meyvesini verdi.
Aferin bize.
Ayaklı Mahkeme ile hizmet de ettik.
Besleyip büyüttük içimizde. Olgunlaştılar saldırılarını yapıyorlar.
Bizim yasalarımız, kararlarımız, savunmamız nerede?
PKK terörünün karşısında havlu atıldı da bizlerin mi haberi yok?
Bu saldırının hesabı ve siyasi sorumluluğu mutlaka sorulmalı. Neden gerekli ve yeterli tedbirlerin alınmadığı, ihmali olan her kademedeki yetkililerden sorgulanmalıdır.
Olayların üzerinden uzun süre geçiyor siyasi sorumlulardan bir ses çıkmıyor. Ne bekleniyor ya da kimden icazet beklenir anlamış değilim.
İktidar ile muhalefet partisiyle ilgili işlere gelince mangalda kül bırakmıyor verip veriştiriliyor, ama şehit haberleri gelince aynı gür, kararlı ve inançlı ses çıkmıyor.
***
8 yıl öncesinde terör sıfır seviyesindeydi.
Nice evlatlar şehit düştü.
Nice evlatlar yetim kaldı.
Genelkurmay Başkan’ın mikrofon başına geçip acımız büyük, üzüntülüyüz mesajlarını vermesi de bu acıyı hafifletmiyor.
Babalar gibi paralar başka yerlere harcanacağına; TSK’ya savunma ekipmanları alınsın.
Terörün bir numaralı besleyicisi İsrail’e tüm savunmamızı teslim edersek olacağı budur.
Sağlıklı istihbarat yok,
F16’lar da eksiklik var,
Tanklar doğru düzgün çalışmıyor,
Silahlar tutukluk yapıyor,
Neden bunlar düzeltilmiyor?
Öyle Gazze’ye yardım yapalım, Arap’a yanaşalım, ona buna açılalım dersek, bilmeden her şeye dalarsak işin içinden böyle çıkamayız işte.
Laf üretmeyelim terörü bitirelim.
Bitsin şehit haberleri. Bitsin bu acı, bitsin gözyaşları.
Artık terörle mücadele edelim.
Edemeyen de çeksin gitsin nereye gidiyorsa!
Nuran.talay@politikadergisi.com