““Türkî” Değil, Türk!..

Kavramlar, bazen mayın gibidir ve bu mayınların bazıları da “serseri”dir.

O yüzden onlara “serseri mayın” derler!

Ama bizdeki “serseri mayınların” çoğu da “bizim” değil, ithaldir.

İthale olan düşkünlüğümüzün sadece etle, otla, gazla, petrolle, topla, tüfekle sınırlı olmadığının adeta bir göstergesidir kavramlar…

O yüzden, ithal olan birçok şey gibi onları da kullanırız hoyratça.

***

Ama her ithal, uymaz bize.

Örneğin “et”te olduğu gibi…

Bakarız menşeine; bu neyin nesidir, neyin fesidir böyle diye…

Ancak öyle basarız damgayı o ithal ürüne…

Ardından da deriz “Korkma, bu helal ettir! Yiyebilirsiniz ey cemaati Müslümin” diye!

***

Ama nedense, bakmayız kavramların menşeine…

Ne kadar helal, ne kadar haram, ne kadar “serseri mayındır” diye…

Ne de olsa “hazır”dır onlar da, birçok şey gibi önümüzde.

O yüzden atlar bazıları hemen üzerlerine; ya tembelliğinden ya da kompleksinden…

Oysa o kadar masum değildir bu kavramlar!

***

Hasta ederler adamı,  zehirlerler, bitirirler tümden bir halkı…

Gömerler nice devletleri bir bir tarihin derinliklerine.

Ne de olsa onlar birer dinamit gibidir, duman ederler sonunda bir milleti!

Çakarlar zihinlerine birer kazık, birer çivi gibi…

Ne de olsa çakma aydın olmanın birer nişanesidir kullanmak bu ithal kavramları!

***

“Türkî” de bunun gibidir, yoktur bir farkı diğerlerinden…

Farsçadan ithaldir, “Sonradan Türk olan” demektir…

“Türkümsüdür, Türk’e benzer” kısaca manası!

İtelemesidir, uydurmasıdır, birer yutturmacısıdır aziz Türk milletine…

“Parçala da yut Türk budunlarını” diyen, emperyalist kafaların ve onların “vicdan sahibi” uşaklarının!

***

Yoktur bir farkı  “Türkî” demekle, “sucukumsu” demenin…

Çünkü Türk, ne “çakma”dır ne de bir “dönme”!

Türk, hem “güçlü, kuvvetli” demektir, hem de “akıl, sabır ve terbiye”…

Çünkü Türk milleti merttir, asildir; “Yafes’in Oğlu”dur lakabı…

O yüzden Türk, hak etmez “çakma” olarak adlandırılmayı!

***

Nasıl her sakallı  deden değilse…

Her kavram da bu milletin hayrına değildir!

Türklük bölünmüş  zaten bin bir millete, bir de sen bölme onu zerrelere!

Düşme böyle bir zillete…

Zaten onu bölmek, değil senin haddine!

***

Özrü büyüktür kabahatinden, geçilmez ortalıkta ilm-i kibrinden!

Bir de demez mi, “Tüm Türk dünyasıdır manisi Türkî’nin…

Yoktur başka bir kastı  Türkî dememin…”

Demezler mi be adam o zaman sana!

“Sus da bilsin bu millet, seni bir adam!”

***

Unutma, belle, ey cahil adam!

Cahilliğin dökülmüş yollara da, yok bir haberin arkandan!

“Türkî” demek, Türklüğe atılan bir taştır, inan bu işin sonu yaştır!

O yüzden en iyisi sen bu işi iyice araştır!

“Türkî” demek, senin neyine?

Doç. Dr. Mehmet Seyfettin EROL

Yorumlarınız ve İletişim İçin: msn.yorum@gmail.com

Kavramlar, bazen mayın gibidir ve bu mayınların bazıları da “serseri”dir. - rusya turkiye dunya haritasi

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir