ERMENİ SORUNU TARİHÇİLERİN GÖRÜŞLERİ (6)
REVIEWS OF HISTORIANS (6)
Reviews and conclusions of some leading historians and researchers on Armenian Genocide are as follows:
An American historian, Guenter Lewy, stated that he searched the claims of Armenians regarding events of 1915 at English, German and American archives, and he couldn’t find any documents as evidence of the claims.
A Dutch historian, Eric Zurcher, stated that the claims for Armenian Genocide do not have any essential grounds or actual evidence; and he has proven that the documents provided by Armenians regarding genocide are false documents.
An English historian, Andrew Mango, shared the same reviews and stated that Armenian Genocide is a big lie.
A well-known historian, Prof. Dr. Norman Stone said: “There is no Armenian genocide. The Armenian ‘genocide’ is claimed by fake experts and various organizations. I am ready to be prisoned for saying that there is no Armenian genocide.”
An Irish historian, Dr. Pat Walsh said: “I believe the major responsibility for what happened lies with those powers that invaded and attempted to destroy the Ottoman State and turn it into chaos. Their objective was to use the Armenians, who had lived in the empire for hundreds of years in relative peace, prosperity and security, as a subversive force to destabilize the situation.”
An American historian, Justin McCarty, and Dr. Pat Walsh stated that British War Propaganda Bureau invited fist class minds, historians, authors and journalists to be assigned in order to create and edit Armenian Genocide against Turkey and publications were issued with this method.
Advisor to former USA President, Bruce Fein, stated: “A research made by White House showed that Armenians massacred 2 millions of Muslim Ottomans. Armenians do not want to open their archives because they do not want this truth to unveil. Especially Armenians in the United States have enormous profits over claims of genocide”.
Unfortunately, reviews, researches and findings of Turkish scientists and historians are tried to be ignored and left to darkness.
With regards to all these scientific reviews and conclusions, I wonder what our so called “intellectuals” do; what and whom do they serve to.
Even the next generations of Armenians followed their artificial and self-created history. They murdered our Ambassadors and employees of our Embassies in various countries at a more recent date. The crimes committed against our Ambassadors, who were under security of the countries that they were assigned to, and events that resulted with death of innocent people are equal to genocide. The countries, which would raise their voices if their Ambassadors would die, did nothing when Turkish representatives were killed. The suspects of these murders easily cleared themselves of the crime.
Various versions of the same film were shown in other countries. Not only Armenians, but also many other nations committed genocide against Turks; however those cases are expertly closed. In the near past, crimes committed against Turks and Muslims in Balkans, Sarajevo, Kosovo, and Karabakh are can be given as examples. Moreover, these crimes were committed in the region which was under surveillance of Dutch soldiers who had undertaken the peace force task and these crimes was connived by civilized western countries. Before and after Turkish War of Independence, similar crimes were committed by Bulgarians and Greeks. Now, we are watching the same movie by creating an artificial nation and language in the southeast in order to create the grounds for disruption of the country.
I personally do not feel anger or hatred against Armenians as the son of the person who was exposed such treatments and lived in that period. I only criticize the people who try to change the genuine history by disinformation, misinterpretation and manipulation.
Attorney A. Erdem Akyüz
Member of Ankara Bar Association,
General Director of Society of Law Sovereign
erdemak@gmail.com
…………………………………….
TARİHÇİLERİN GÖRÜŞLERİ (6)
Ermeni soykırımı konusunda dünyanın önde gelen tarihçi ve araştırmacılarının vardıkları sonuçlar şöyledir :
ABD’li tarihçi Guenter Lewy, “İngiliz, Alman ve Amerikan arşivlerinde yaptığı araştırmalarda, Ermenilerin 1915 olaylarına ilişkin soykırım iddialarının doğru olmadığını, bu iddiaları doğrular tek bir belgenin bulunmadığını” söylemiştir.
Hollanda’lı tarihçi Eric Zurcher, “ermeni soykırımı iddialarının gerçek bir temele ve geçerli bir delile dayanmadığını” belirterek, “soykırıma ilişkin olarak ermeniler tarafından dünyaya yayılan belgelerin sahte olduğunu” kanıtlamıştır.
İngiliz tarihçi Andrew Mango tüm bu görüşleri paylaşarak, “ermeni soykırımının büyük bir yalan olduğunu” söylemiştir.
Ünlü tarihçi Prof.Dr.Norman Stone; “Ortada ermeni soykırımı değil, soykırım olduğunu ileri süren uydurma uzman ve örgütler vardır. Ermeni soykırımı olmadığını söylerim ve bunu yasaklayan bir yasa varsa, bunun için hapse bile girerim.” demiştir.
İrlandalı tarihçi Dr.Pat Walsh; “Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarının parçalanması ve pay alınması sürecinin ilk adımı olarak Ermeni soykırımı fabrikasyonuna başlandığını” ifade etmiştir.
Amerikalı tarihçi Justin McCarty ve Dr.Pat Walsh; “İngiltere Savaş Propaganda Bürosu (War Popaganda Bureau) tarafından, dönemin önde gelen tarihçi, yazar ve gazetecileri davet edilerek, Türkiye aleyhinde kullanılmak üzere, ermeni soykırım tezini yaratmak ve kurgulamak için görevlendirildiklerini ve yayınların bu yöntemle hazırlandığını” açıklamışlardır.
ABD Başkanlık Danışmanı Bruce Fein; “Ermeniler 1.Dünya Savaşı sırasında 2 milyon Türk’ü öldürmüşlerdir. Özellikle ABD’de yaşayan ermeniler, soykırım yalanı ile büyük bir getiri sağlamaktadırlar” demektedir.
Türk bilim adamlarının bu konudaki değerli araştırma ve bulguları, üzülerek belirtmek gerekir ki, kasıtlı bir karanlığa mahkum edilmek istenmektedir.
Bütün bu bilimsel görüşler karşısında, hiçbir temele dayanmayan bizim sözde “aydıncıklarımızın” neye ve kime hizmet ettikleri ise bilinmektedir.
Ermenilerin sonraki kuşakları bile, kendi yazdıkları sanal tarihin peşine takılarak, daha yakın tarihlerde, çeşitli ülkelerdeki Büyükelçilerimizi ve elçilik görevlilerini öldürme yoluna gitmişlerdir. Bulundukları ülkelerin güvencesi altında olan Büyükelçilerimize karşı işlenen suçlar ve bu masum insanların öldürülmesi olayları da soykırım suçundan başka bir şey değildir. Kendi elçilerinin öldürülmesi halinde, kıyameti koparacak olan ülkeler, Türk temsilcilerinin öldürülmesi karşısında kıllarını bile kıpırdatmamış, üstelik bu suçları işleyen kişileri sudan bahanelerle beraat ettirmişlerdir.
Aynı filmin değişik versiyonları, başka ülkelerde, başka yerlerde de vizyona konmuştur. Yalnız ermeniler değil, diğer bazı milletler de Türklere karşı soykırım suçunu işlemişler ve bunun üzerini ustalıklı bir biçimde örtmüşlerdir. Çok yakın bir tarihde, Balkanlarda, Saray Bosna’da, Kosova’da, Karabağ’da Türklere ve Müslümanlara uygulanan eylemler, bunun en yakın ve en belirgin örnekleridir. Üstelik bu suçlar, barış gücü görevini üstlenen Hollanda askerlerinin gözetimi altında olan bölgelerde işlenmiş ve uygar batı bunlara hep göz yummuştur. Kurtuluş Savaşı öncesinde ve sonrasında Yunanlıların, Bulgarların işledikleri suçların da bunlardan aşağı kalır yanı yoktur. Şimdi aynı filmin benzeri, sanal bir millet ve farklı bir dil yaratılarak güneydoğuda sahneye konulmak ve bölünmenin temelleri atılmak istenmektedir.
Bu olayları yaşayan bir kişinin oğlu ve birinci ağızdan dinleyen bir kişi olarak, ermenilere karşı bir kin hissetmemekteyim. Yalnızca; olayları çarpıtan, saptıran ve işlerine geldiği şekilde tarih yazmaya kalkanları ayıplamaktayım.
Av.A.Erdem Akyüz
Ankara Barosu Avukatı,
Hukukun Egemenliği Derneği
Genel Başkanı
erdemak@gmail.com
Bir yanıt yazın