Av. Ergun Ozgen
TurkishForum Danisma Kurulu Uyesi
Son senelerde giderek öne çıkan ABD ile AB arasındaki çıkar çatışmasında, AB’in finans açısından ayrı bir güç merkezi olarak rezerv para sahasında yer almak istemesi,siyasetteki ısınmanın nedenleri içinde görülmüştür…
AB’in Euro ile küresel ekonomide yer almaya başlaması ile birlikte, ABD’in de karşıt bir strateji içinde uygulamaya koyduğu politikanın özellikle enerji alanlarının kontrolu üzerinden, enerjiye bağımlı olan ve sanayileşen ülkeleri denetlemeyi amaçlaması, güncellik kazanan olaylarda ayrıca izlenmiştir…
AB ‘in batıda, Çin’in de doğuda paralellik arz eden rezerv para politikaları arayışı hatırlandığında, ABD’in son askeri müdahaleler ile bağlantılı yaklaşımı konusunda pek çok açıklayıcı analizlerde ön görülen strateji ile ilgili yorumlar da yapılmıştır.
Bu konuda özetle, Çin’in doğuda, AB’in ise batıda şekillendirmeye çalıştıkları stratejik dengeleme ve stratejik kontrol alanlarını genişletme politikalarının global periferindeki görüntüsü ABD’in karşıt stratejik yaklaşımları itibariyle ele alındığında petrol kartının ortaya çıkardığı gerçek,aşağıdaki medya kaynaklı dökümde özet olarak ifade edilmiştir. Bu konudaki gelişme ile bağlantılı olarak da anılan açıklamalar ayrıca bir fikir vermektedir…
ABD’i, Avrupa’nın artan zenginliği üzerindeki olumsuz gelişmelerin nedenleri içinde 1973/74 petrol krizinin etkisini çok iyi anlamıştır. Dolayısıyla, AB’in finansal rekabetinin dengelenmesi konusunda da bu enerji kaynağının denetimine politik hedeflerinde açıkça yer verilmiş olduğu görülmüştür…Konu ile ilgili gelişmeler tekrar ele alındığında,1999 Başlarında 1 euro’nun 1,18 ABD doları olarak tedavüldeki yeri hatırlanacaktır. Takip eden dönemde ise, petrol kartının, “euro, dolar “denklemine olan etkisi konusundaki gelişmelere 1999 tarihinden itibaren basına yansıyan şekliyle bakıldığında,
– 14 Şubat 1999 Milliyet… Benim dolarım senin Euro’nu yer….
– 16 Mart 1999 Milliyet… Norveç petrol üretimini kısıyor…
– 30 Mart 1999 Milliyet… Petrol fiyatı artışta, Euro, Kosova Savaşı ile birlikte
ABD Dolar’ı karşısında değer kaybediyor…
– 20 Nisan 1999 Milliyet… Kosova Savaşı en çok Euro’yu vurdu…
– 21 Nisan 1999 Milliyet… Savaşın Euro’ya etkisi Avrupa’yı korkutuyor…
– 26 Nisan 1999 Sabah… Dolar’da yeniden yükseliş beklentisi…
– 29 Nisan 1999 Sabah… (Av. Merkez Bankası Bşk. Wim Duisenberg) Euro’da
değer kaybı devam ettiği takdirde bu bir endişe kaynağı olabilir…
– 4 Mayıs 1999 Sabah… Yavru Euro, güçlü dolara dayanamadı…
– 6 Mayıs 1999 Sabah… Yaratılan suni ortam nedeniyle Euro’nun ayakta
duramadığı ve bu yüzden değer kaybettiği belirtildi…
– 7 Mayıs 1999 Sabah… G-8 ülkeleri ve Rusya’nın Kosova krizini çözme
konusunda anlaşmaya varmaları ABD para birimini bir günde 1,84 Mark’tan
1,80’e indirdi…Barış dolara yaramadı…
– 7 Mayıs 1999 Milliyet..Barış umudu doları vurdu..
– 10 Mayıs 1999 Sabah, Castro da dolar hegemonyasına karşı Euro’yu
destekleyenler arasında…
– 28 Mayıs 1999 Hürriyet… Kosova’da devam eden çatışmalar Avrupa’nın zayıf ekonomik yapısını Euro’nun ABD. doları karşısında değer kaybetmesinin bir başka nedeni olarak kabul ediliyor…
– 30 Mart 2000 Sabah… Petrol 25 doların altına indi, “ Opek arzı kıstı, 16 ayda petrol fiyatı % 227 arttı, körfez savaşı seviyesine çıkan fiyatlar arzın arttırıcı beklentisiyle 2 haftada % 17 düştü…
– 19 Nisan 2000 Milliyet… Euro kuşağında enflasyon fırladı…
– 27 Nisan Milliyet…Euro tarihinin en kara günü…Yürürlüğe girdiğinden bu yana %22 değer yitiren Euro dün 0,9191 dolara indi…
– 2 Mayıs 2000 Milliyet… Euro herkesi fena yanılttı…
– 4 Mayıs 2000 Sabah… Euro’nun düşüşü…
– 4 Mayıs Milliyet…Euro kabus oldu…Faiz artırımına karşın sürekli değer yitiren Euro dün de tarihinin en düşük seviyesini gördü…
– 9 Mayıs 2000 Milliyet… Avrupalı Bankalar Euro’yu kurtaramadı…
– 31 Ağustos 2000 Sabah…Petrolde ürküten tırmanış, “ 9 dolardan 34 dolara” (11 Aralık 1998 9,14 ABD doları – 7 Mart 2000 32, 20 ABD doları – 10 Nisan 2000 20,61 ABD doları – 31 Temmuz 2000 25,28 ABD doları -30 Ağustos 2000 34,40 ABD doları…)
– 31 Ağustos 2000 Milliyet… Euro’daki düşüş korkutuyor. (Euro uluslar arası piyasalarda dün dolar karşısında 0,8870 le son üç ayın en düşük değerine geriledi. Ayrıca ABD Merkez Bankasınca faizlerin arttırılabileceğine ilişkin beklentisinin de, Euro’nun değer kaybını destekleyen gelişme olarak yorumlandı…)
– 4 Eylül 2000 Milliyet… Euro petrole boyun eğdi…
– 7 Eylül 2000 Milliyet… Euro taban,petrol tavan 8 Yirmi ayda %33,51) değer kaybeden Euro 86,88 sente geriledi…Petrol fiyatlarındaki artış rekoru yeniledi…
– 11 Eylül 2000 Sabah… Petrolde rahatlama 2001 de…
– 19 Eylül 2000 Sabah…Euro krizi,Mark’a yatıranlar yandı… Euro değerinin altında…İhracatının %53 nü AB’ne yapan Türkiye Mark’ın değer kaybından büyük darbe yedi…
– 30 Eylül 2000 Sabah…Danimarka’da Euro’ya red…
– 13 Ekim 2000 Milliyet…Saddam doları dünya ticaretinden silmek için petrolü Euro ile satacağını açıkladı…
– 19 Ekim 2000 Milliyet…Wall Street Euro’yu çökertti..”Hızlı düşüşle açılan Wall Street’in kayıplarını kapatması, Euro’yu tarihinin en düşük seviyesi olan 83,28 sent seviyesine çekti…
– 26 Ekim 2000 Milliyet… Euro’nun freni boşaldı…G-20 zirvesince müdahale sinyali gelmeyince Euro, 82,57 sent seviyesine geriledi…
– 27 Ekim 2000 Milliyet Euro ölüm döşeğinde… 82,29 senti gördü…
– 15 Kasım 2000 Milliyet… OPEC günlük üretimi 1 milyon varil azaltma kararı aldı…ABD. ise stratejik rezervlerini 200 milyon varil arttırdı…
– 17 Kasım 2000 Milliyet…AB. üyeleri ülkelerinde yapılan ankette Euro, çoğunlukla istenilmiyor…
– 1 Ocak 20002 Hürriyet…AB üye 15 ülkeden 12’in 600 milyar dolar değerindeki nakit Euro, günlük hayata girdi…Bu günden itibaren 12 ülkenin ekonomisi toplam 7,6 trilyon Euro’luk büyüklüğe ulaştı…Böylece Euro, ABD dolarından sonraki en güçlü para birimi oldu… 12 AB. ülkesinin 2000 yılı GSMH toplamı 6 trilyon 785 milyar 400 milyon dolar düzeyinde bulunuyor…Euro, ABD dolarından sonra dünyanın ikinci büyük para birimi oldu… Euro, Amerika dolarının önderliğine, belki iki yılda değil ama, 12 veya 20 yıl içinde meydan okuyabilir…
– 8 Ocak 2002 Milliyet… Euro %7 pahalılık getirdi 12 Avrupa ülkesinin para birimi Euro’ya geçişle birlikte tüketim maddelerinin fiyatlarında ortalama %7 oranında artış meydana geldi…
– 29 haziran 2002 Milliyet … Euro,doları yakaladı…
– Sürecin halen devam etmekte olduğuna ilişkin örnekleri çoğaltmak mümkündür….
Kısaca,1999 tarihi ile, 2002 arasında, petrol fiyatları paralelinde Euro, dolar paritelerinin görüntüsü basına yukarıda belirtilen şekilde aksetmiştir… ABD ile AB.’in rezerv para alanı konusundaki rekabetinin örtülü çatışmasını bu bağlamda izlemek de mümkündür. Bu süreçte, 11 Eylül 2002 terör olayının ortaya çıkardığı ortam içinde, ABD ekonomisinde bazı olaylar da izlenmiştir.ABD yapısında çok önemli yeri olan Enron Word Com skandalı da aynı zaman aralığı içinde gündeme gelmiştir.
Wall Street üzerinden şekillenen finansal krizin küresel etkileri de dikkate alındığında sürecin, değişik mecralar üzerinden seyir etmekte olduğu da izlenmiştir..
2003 Başlarına gelindiğinde, Euro’nun direnişi paralelinde ve küresel düzeyde ortaya çıkan diğer olaylar sonucu dolar karşısında Euro’nun tekrar değer kazandığı da görülmüştür… Bu rekabet ortamında, petrol fiyatlarının artması yanında, ABD’in faizler ile oynaması ve bölgesel savaşların etkilerine rağmen Euro, dolara göre bütün sıkıntılar karşısında konumunu korumaya gayret etmiştir.
Irak’ın işgali sonucu Orta Doğu petrolleri bölgesinde meydana gelen kargaşa petrol fiyatlarını 80 Dolar varil düzeyine doğru yönlendirirken de, bundan en çok yararlanan petrol üreticisi ülkeler içinde ABD karşıtı olan İran ve Venezuela olduğu kadar çok kutuplu dünya düzenine destek veren RF. Oldukları hatırlanacaktır!!!. RF. ‘ gerek AB ve gerekse Çin’i enerji açısından destekleme olanağı da dikkate alındığında,Bu ülkeleri kontrol etmeyi amaçlayan ABD’nin politik hedefleri içinde uyguladığı Irak’ı işgal stratejisinin zafiyeti de ortaya çıkmıştır!!!ABD karşıtı politika üreten petrol satıcısı söz konusu ülkelerin, Euro üzerinden Pazar oluşturmaları ihtimali de dikkate alındığında, Euro’nun rezerv para sahasından pay alması, bütün zorlamalara rağmen görüntüsünü korumaktadır….
Konu özetlendiğinde, ABD.nin bölgede istikrarsızlık yaratmasının ötesinde politik hedeflerini tümü ile tutturamadığını, fiyat artışlarının muhalif güçlerin petrol gelirlerini arttırdığını, bu ülkelerin AB ile Euro üzerinden satışlarını yapabileceklerini, Irak işgali nedeniyle, ABD. her ay 55 milyar Dolar dibi bir savunma harcaması yükü altında kalmış olduğunu, Irak’ta hala örtülü şekilde sürmekte olan ulusal direniş hareketinin mevcut kuvvetler ile denetime alınamayacağı gerçeğinin askeri kanatta da yansıma yapmış olduğunu olaylar göstermiştir.
Irak yönetiminde istenilen bir istikrarı bu oluşumda sürdürülebilir olanağının zorluğu da görülmüştür.. Yürütmüş oldukları politikalar nedeniyle ABD. içinde de neo conlara karşı muhalefetin her geçen gün arttığı da Bush döneminde izlenmiştir!!!…
Kısaca, ABD küresel açıdan yarattığı güvensizlikle yığınakta hata yapmıştır!…Irak’ta muharebeleri kazanmıştır ama halka karşı yürüttüğü SAVAŞI millet ömründe kaybetme durumunda olduğunu da anlamıştır !… ABD.yanlış istihbaratlar üzerine ve özellikle de İsrail’in çıkarlarına göre küresel bir güç olarak geliştirmeye çalıştığı tecrit politikasında, görüldüğü kadar, kendisini tecrit edecek bir sürece zemin oluşturmuştur!…Bu dönem içinde,Arjantin’de yürütülmüş olan Amerikan Devletleri Zirvesinin de sonuçsuz kaldığı,serbest ticaret konusunda ABD.in istediği sonucu kendi kıtasında bütünü ile sağlayamadığı da görülmüştür!!!…
Bir diğer yönü ile de, ifade edildiği üzere, enerji politikalarının tersine gelişen yansıması tekrar göz önüne alındığında, ABD.in stratejik çıkarlarının hesapladığı hedeflerden oldukça uzak bir istikamete doğru kaymakta olduğu anlaşılmıştır… Ayrıca, beklentilerin ötesinde politik hedeflerinin de giderek sapmaya başladığı diğer yönden görülmüştür!!! Bu süreç, ÇOK KUTUPLU DÜNYA DENGESİNİN oluşmasına da önemli şekilde katkı sağlamıştır…
Euro / Dolar mücadelesinin yeni bir sayfa üzerinde biçimlendirilmeye çalışıldığı günümüzde, AB yönünden bu konuda geri adım AB sonuna neden olacağından 1999 yılından bu yana süre gelen finans alanındaki mücadelenin dün olduğu gibi, bu gün de sürmeye devam edeceğini var saymak gerekmektedir…
ERGUN ÖZGEN
Bir yanıt yazın