Fatih ÇEKİRGE
MOŞE Kamhi İstanbul’da doğmuştur. Topraktan Kasımpaşalıdır. Sağ omzu yürüyüşünden hafif önde gider… Kahkahası da vardır, sessizliği de… Konuşurken insanın gözlerinin içine bakar. Lüferin de zamanını bilir, kalkanın da… Arapsaçını masada görmeden balığı söylemez… O da boğaza bakarken içinden şilepler geçer… Adalara doğru derin bir nefes alır. Velhasıl Moşe Kamhi İstanbul’un çocuğudur… Bu iklimin evladıdır.
Şimdi İsrail’in İstanbul Başkonsolosu…
Önceki gün İsrail Milli Günü’ne çağırdı. Hilton Oteli’nde görkemli bir tören. İsrail’den sanatçılar gelmiş. Şarkılar söyleniyor. Moşe hoş geldin için sahneye çıkıyor. Alıyor eline mikrofonu, Türkçe de konuşuyor, İbranice de… Ardından sıra milli marşlara geliyor.
İstiklal Marşımız başlayınca Moşe Kamhi de başlıyor söylemeye…
“Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak…”
Öylesine etkileniyorum ki. Tüylerim diken diken oluyor. Büyük bir ciddiyetle söylüyor, Moşe. Sanki yüzyıllara yayılan ortak bir kaderi söylüyor. Birlikte yaşamanın, kabullenmenin, birbirini anlamanın ne demek olduğunu söylüyor. İsrail’de diplomasiyi Moşe’ler götürse, biliyorum ki Gazze’deki eziyet de biter…
Bravo Moşe Kamhi sana…
Ben ilk kez bir yabancı diplomatın böyle İstiklal Marşımızı okuduğunu gördüm. Bu yüzden sen yalnızca İsrail’in İstanbul Başkonsolosu değilsin. Bana göre İstanbul’un da İsrail’deki elçisisin…
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/14528858.asp, 26 Nisan 2010
Yazıları posta kutunda oku