NEW YORK (A.A)
ABD’nin eski başkanlarından Ronald Reagan’ın hukuk danışmanlığını yapan Amerikalı hukukçu ve akademisyen Bruce Fein, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarıyla ilgili olarak Türk tarafının, davasını tarihi gerçeklere ve hukuka dayanarak savunmaya devam etmesi gerektiğini, Ermeniler’in iddialarını yayma ve Kongre’ye tasarı sunma yönündeki çabalarının ancak Türkler’in seslerini yükseltmeleri halinde zayıflayacağını belirtti.
New York’ta ‘Genç Türkler-Young Turks’ derneği tarafından bu yıl 6.sı düzenlenen ‘Ermeni Yalanlarına Son ve Şehitlerimizi Anma’ mitinginde konuşma yapan Bruce Fein, gazetecilerin 1915 olaylarına yönelik Ermeni iddiaları ve ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde 4 Mart’ta bir oy farkla kabul edilen Ermeni tasarısıyla ilgili sorularını yanıtladı.
Bruce Fein, Ermeniler’in Türkler’e yönelik iddialarının ve suçlamalarının asılsız olduğunu belirterek uluslararası arenada ‘özellikle suçların en büyüğü sayılan soykırım kelimesinin son derece dikkatli kullanılması gerektiğini’ belirtti.
1915 olaylarıyla ilgili elde bulunan delillerin hiçbirinin bu kelimenin kullanılmasına asla yol açamayacağını belirten Fein, ‘I. Dünya Savaşının trajedisi siyasi faciaydı, Osmanlı’ya karşı ayaklanan Ermeniler savaşı bağımsız bir devlet kurma fırsatı olarak gördüler. Osmanlı İmparatorluğu da buna herhangi bir başka imparatorluğun da karşılık vereceği biçimde yanıt verdi. Osmanlı’nın, hiçbir zaman Ermeniler’i yok etme gibi bir amacı olmamıştır, bunlar saçma sapan iddialar’ dedi.
1. Dünya Savaşı zamanında iki taraflı trajedi yaşandığını söyleyen Fein, ‘Osmanlı devletinin Müslümanları da Ermeniler’in öldüğü şekilde öldü, bu insanlar savaştan, hastalıktan, açlıktan öldüler, üstelik ölen Müslüman sayısı çok fazlaydı, doğu Anadolu’da neredeyse 2 milyon Müslüman öldü, bunların çoğu da Ermeni çetelerinin mezaliminden öldü’ dedi.
Fein Ermeniler’in 1915 olaylarına ilişkin iddialarını hiçbir zaman bir uluslararası mahkemeye taşımadıklarını da vurgulayarak, ‘Ermeniler iddialarını hiçbir zaman Uluslararası Adalet Divanı’na götürmediler ve ‘işte bunlar delillerimiz’ demediler, hep siyasi kuruluşlara başvurdular ve siyasi organların kendilerini desteklemelerini istediler, tarihi bilmeyen siyasetçilere yanaştılar Tarih, parlamentolar tarafından değil, tarihçiler tarafından yargılanmalı. Yasama organları değil, mahkemeler suç olup olmadığına bakar, parlamentoların tarihi olayları yargılamaya kalkmaları, hukuka ve anayasalara aykırıdır’ dedi.
ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde 4 Mart’ta bir oy farkla kabul edilen Ermeni tasarısının ABD Temsilciler Meclisi’ne oylama için geleceğini düşünmediğini de vurgulayan Fein, ‘Bu tür tasarılara destek verenlerin sayısı da son iki yılda üçte bir oranında azaldı’ dedi.
Türk tarafının davasını tarihi gerçeklere ve hukuka dayanarak savunmaya devam etmesi gerektiğini belirten Fein, Türk tarafının gerçekleri söylemekten korkmaması ve tehditlere boyun eğmemeye devam etmesi gerektiğini vurguladı.
ABD’de Türkler’in Ermeniler’in iddialarına karşı aynı şekilde karşılık verme, bu iddiaları kabul etmeyip, yanlış olduğunu söyleme ve ifade özgürlüğü hakkının bulunduğunu belirten Fein, Ermenilerin iddialarını yayma ve Kongre’ye tasarı sunma yönündeki çabalarının ancak Türkler’in seslerini yükseltmeleri halinde zayıflayacağını, nitekim Ermeniler’in tasarılarının ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde etkisini kaybettiğini gördüklerini, belki bu baskıyla bir gün arşivlerin tamamen açılmasına da yanaşacaklarını belirtti.
Fein ‘Bakın (Ermeniler’in) iddialarıyla bir günde savaşarak yenilgiye uğratamazsınız, ama bu süreç çok önemli, hiçbir zaman Ermeniler’in tehditlerine boyun eğmeden iddialara yanıt vermeye devam edilmesi çok önemli’ dedi.
Türk tarafının ABD Kongresi’nde Ermeni diasporasının etki kurmaya çalışması karşısında hiçbir zaman yılmaması gerektiğini yineleyen Fein, ‘(Türk tarafı olarak) Yılmadan yolunuza devam etmelisiniz, bu yolda sebat ederek bir gün gerçeğin kabul edileceğine inanıyorum’ dedi.
Fein, bir soru üzerine, siyasetin her yerde kendisini gösterdiğini belirterek, ‘Yine de siyasetten en az etkilenen alan adalet sistemidir, mahkemelerdir, bu kapsamda bana sorarsanız uluslararası mahkemeye başvurmak iyi yöntem olabilir’ dedi.
YAYIN TARİHİ: 25.04.2010
Bir yanıt yazın