İngiltere’de 6 Mayıs’ta yapılacak genel ve yerel seçimlerine katılan Türk milletvekili ve belediye meclis üyesi adayları çalışmalarını sürdürüyor.
Başbakan Gordon Brown’un lideri olduğu İşçi Partisinde Belediye Meclisi üyeliğini 12 yıldır sürdüren ve bu seçimde de İngiltere’nin başkenti Londra’da Türklerin yoğun olarak yaşadığı Haringey ilçesinden yeniden aday olan Nilgün Canver, seçim ve seçim sonuçlarının Türkiye-İngiltere ilişkilerine olası etkisi ve Londra’daki Türkçe konuşan topluma yönelik seçim çalışmalarıyla ilgili A.A muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin İşçi Partili Dostları lobi grubunun Başkanı da olan Canver, Türkiye’nin AB üyeliğini İngiltere’de yalnız İşçi Partisinin desteklediğini ve partisinin iktidarda kalması durumunda 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları konusundaki girişimleri engellemeye devam edeceğini söyleyerek, “İşçi Partisi iktidarının devamı Türkiye için bir şans olur” dedi.
Yoğun bir seçim süreci geçirdiklerini anlatan Canver, “Kapı kapı dolaşarak, İşçi Partisinin neler yaptığını ve yapacağını anlatıyoruz. Türkçe konuşan seçmenlerle karşılaştığımızda, onlara Türkçe izah etme şansım oluyor. Birçoğu daha önce oy verdiği için sistemin nasıl işlediğini biliyor ama ilk defa oy kullanacaksa eğer, tam olarak bilemiyor, çünkü genel seçimle yerel seçim aynı anda yapılacağı için insanların kafaları biraz karışık” diye konuştu.
Canver, seçimle ilgili Türkçe-İngilizce bir mektup da hazırladıklarını, ancak Türkçe konuşan toplumun çok azının oy vermek için kayıtlı olduğunu ifade ederek, “Bunun çeşitli nedenleri var, en önemlisi toplumun bazı kesimlerinin göçmenlik meselesinin çözümlenmemiş olması. Kıbrıslı Türklere baktığınızda, hakları olduğu halde kayıtlı olmayanlar var. Dolayısıyla bu süreç meselesi, bilinçlenme meselesi, bu konuda da çalışmalarımız var” dedi.
-“SEÇİMDE ORTA İNGİLTERE BELİRLEYİCİ OLACAK”
Nilgün Canver, aday olduğu bölge ve ülke genelinde yaklaşık 15 gün sonra yapılacak genel seçimin sonucu konusunda da tahminde bulundu.
Belediye meclis üyeliğine aday olduğu Haringey bölgesi için en büyük rakiplerinin Muhafazakar Parti değil, Liberal Demokrat Parti olduğunu ifade eden Canver, seçmenlere verilen her oyun ülke çapında etkili olabileceği mesajını verdiklerini, çünkü Haringey’de Liberal Demokratlara verilen her oyun arka kapıdan Muhafazakarların seçilmesine neden olabileceğini kaydetti.
Seçim sonucunda Haringey belediyesinin kontrolünün İşçi Partisinde kalmaya devam edeceği tahmininde bulunan Canver, ülke çapında ise hangi siyasi partinin kazanacağı konusunda, orta İngiltere’nin belirleyici rol oynayacağına dikkati çekti.
İşçi Partisinin İngiltere’nin orta kesimlerindeki çalışmalarına hızla devam ettiğini vurgulayan Canver, “İşçi Partisinin, Muhafazakar Partinin savunduğu ‘İngiltere için değişimin’ yapay bir slogan olduğunu iyi izah etmesi halinde seçimi çok az farkla da olsa kazanacağını düşündüğünü, ancak iyi izah edemezse koalisyona gidilebileceğini” ifade etti.
David Cameron liderliğindeki Muhafazakar Partinin iktidara gelmesi durumunda birçok konuda kesintiye gidileceğini söyleyen Canver, bunun da halka inen sağlık, eğitim gibi servislerin ve hizmetlerin azalması anlamına geleceğini bildirdi. Canver, İşçi Partisinin ise ülkenin mevcut ekonomik durumunu, kesintilere gitmeden düzeltmeyi vadettiğini kaydetti.
-“TÜRKİYE’NİN AB ÜYELİĞİNİ İNGİLTERE’DE YALNIZ İŞÇİ PARTİSİ DESTEKLİYOR”-
İşçi Partisinin Türkçe konuşan topluma seçim sürecinde anlattıklarıyla ilgili de Canver, ailelerin ve çocukların geleceğini ilgilendiren, sağlık, eğitim gibi hizmetlerden nasıl yararlanacakları konusuna öncelik verdiklerini kaydetti. Canver, güncel hayatta Türkçe konuşan toplumu ilgilendiren ev, iş, çocuk bakımı gibi konulara hitap ederek, kampanyalarını yürüttüklerini bildirdi.
Entegrasyon konusunda ise Canver, yerel belediyelerin bu konuda birçok çalışma yaptığını kaydederek, özellikle kadın ve çocuklarla yapılan çalışmalar olduğunu söyledi. Canver, “Kadınlar İngilizce öğrenir ve daha katılımcı hale gelirse kendi çocuklarını daha iyi eğitebilirler” dedi.
Göçmenlik politikası yapmadıklarını vurgulayan Canver, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin bu konuda (göçmenlik) konumu çok daha farklı. Türkiye ile İngiltere arasında özel anlaşmalar var. Ankara Anlaşması Türkiye’yi farklı bir konuma sokuyor. İşçi Partisi olmasa İngiltere’de Türkiye’nin AB üyeliğini destekleyecek hiçbir parti olmayacak. Muhafazakarlar bu konuda tamamen fikir ayrılığı içinde. Şimdi yeni bir furya var; bazı Türkiyeli arkadaşlar belediye meclis üyeliği için Muhafazakar Partiden aday oldular. Birincisi seçilemeyecekleri yerlerden bu arkadaşları aday yaptılar, ikincisi bu arkadaşlara sormak lazım; kaç yıldır Muhafazakar Partinin politikalarını benimsemiştin de aday oldun…”
İşçi Partisi iktidarının devam etmesini Türkiye için bir şans olarak niteleyen Canver, Türkiye’nin İşçi Partili Dostları Lobi Grubu Başkanı olarak AB üyeliği ya da Avrupa ile ilgili olan ilişkilerin daha da artması için İşçi Partisi hükümetinin devam etmesi gerektiğini ifade etti.
-“MUHAFAZAKARLAR İKTİDARDA OLURSA AYNI BAĞLILIĞI VERMEYEBİLİRLER”
İngiltere’de bazı milletvekillerinin son zamanlarda bazı ülkelerdeki parlamentolarda olduğu gibi 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını İngiliz parlamentosunun gündemine getirmeye çalışmalarıyla ilgili olarak da Nilgün Canver, şunları belirtti:
“İşçi Partisi iktidarda olursa 1915 olaylarıyla ilgili girişimleri engellemeye devam edecektir. Daha önce bu soru (İngiltere Adalet Bakanı) Jack Straw ve diğerlerine de sorulmuştu. Hepsinin yanıtı, böyle bir şeyin asla geçmeyeceği yönünde olmuştu. Muhafazakarlar iktidarda olursa aynı şekilde bir bağlılık verebileceklerini zannetmiyorum.”
İngiltere’de Türkçe konuşan toplumdan, yaklaşan genel ve yerel seçim için İşçi Partisinden iki milletvekili adayı, tüm siyasi partilerden ise yaklaşık 30’a yakın belediye meclisi üyesi adayı bulunuyor.
-LİBERAL DEMOKRATLARIN ANİ YÜKSELİŞİ-
İngiltere’de seçimle ilgili yapılan son anketler, İşçi Partisinin 13 yıllık iktidarının sona ereceği yorumlarına neden oluyor. Kamuoyu yoklamalarında İşçi Partisi önündeki yerini koruyan Muhafazakar Parti, mevcut sayılara göre tek başına iktidar olacak çoğunluğu elde edemiyor. Bu da dikkatleri ülkedeki üçüncü büyük siyasi parti olan Nick Clegg liderliğindeki Liberal Demokratlara çeviriyor.
BBC’nin yer verdiği ve ICM araştırma şirketinin yaptığı seçimle ilgili son ankete göre ise İşçi Partisini sadece Muhafazakarlar değil, Liberal Demokratlar da geçti. Araştırmanın sonucu şöyle; Muhafazakar Parti yüzde 33, Liberal Demokrat Parti yüzde 30, İşçi Partisi yüzde 28, diğer partiler yüzde 9.
Clegg, ülke seçim tarihinde ilk kez yapılan siyasi parti liderlerinin televizyonda tartışma programları dizisinin geçen hafta yayımlanan ilkinde savunduğu politikalarla Brown ve Cameron’dan daha başarılı bulunmuştu. Liberal Demokratların son kamuoyu araştırmalarındaki ani yükselişi, Clegg’in bu programdaki başarısına bağlanıyor.
Ülkedeki üç büyük siyasi partinin liderleri bu hafta da Sky televizyon kanalında yine canlı yayımlanacak programda uluslararası ilişkileri tartışacak. İngiliz basın-yayın organları, seçime kadar toplam 3 defa yapılacak televizyon tartışma programlarının seçmenlerin tercihlerine yön vereceğine dikkati çekiyor.
20 Nisan 2010, Salı
AA
Bir yanıt yazın