Dünkü Cumhurbaşkanlığı seçimleri KKTC’de yeni bir döneme girildiğinin mesajını veriyor.
Gerçekte bu yeni dönemin başlangıcının ilk işaretlerini 19 Nisan 2009 Milletvekilliği seçimleri vermişti. UBP’nin, oyların %44’ünü alması ve Meclise 26 Milletvekili sokarak tek başına iktidar olması, KKTC halkında yeni beklentilerin olduğunu ortaya koymuştu.
24 Nisan 2004 tarihinde yapılan Annan Planı Referandumu nedeni ile verilen boş vaatlerin ve halka sunulan yalan hayallerin estirdiği rüzgâr ile 2005 Milletvekili seçimlerinde beklemediği şekilde yapay bir başarı elde eden CTP, KKTC’yi yönettiği 2005-2009 yılları arasında, niteliksiz ve deneyimsiz kadrosu ile büyük bir başarısızlık sergileyince, sürekli iktidar olanağı ve hayalleri de beceriksizlikle ters orantılı olarak inişe geçmeye başladı.
Gerek kendisi, gerekse de ortağı ÖRP ile ilgili yolsuzluk iddiaları ve arka arkaya gelen başarısız icraatlar, sonun başlangıcı oldu.
CTP’nin 2009 seçimlerini kaybetmesi ve 2005-2009 yılları arasında halkta düş kırıklığı yaratan kötü yönetimi, doğal olarak 2.ci Cumhurbaşkanı Talat’ı da çok olumsuz etkiledi.
Talat’ın büyük bir olasılıkla bağımsız aday olmasındaki ana nedenlerden bir tanesi CTP’nin halkta yarattığı düş kırıklığı ile Başbakanlık Denetleme Kurulunun yapacağı araştırma ve sorgulamalar sonucunda CTP’nin çok zor durumda kalacağı gerçeği.
Zaten bu nedenle de 2.ci Cumhurbaşkanı Talat, araştırma ve soruşturma hemen başlamasın ve CTP’nin deneyimsiz bürokratları ile politikacılarının yaptıkları usulsüzlükler ortaya çıkıp kendisini Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde zor durumda bırakmasın diye KKTC Meclisinde 15 Temmuz 2009 tarihinde kabul edilen Başbakanlık Denetleme Kurulu Yasasını imzalamamış ve masasında 15 gün beklettikten sonra Anayasa Mahkemesine göndermişti.
Halen de bu yasa fiilen işler halde değil. Cumhurbaşkanının imzasını bekliyor.
Dün yapılan seçimler ile KKTC’de başlayan yeni döneme geçişin son aşaması, 27 Haziranda yapılacak yerel seçimlerle tamamlanacak.
Politikanın üst düzey yöneticilerinden gelen sinyaller, UBP-DP dayanışmasının ve işbirliğinin 27 Haziran’da yapılacak Belediye Başkanlığı ve Belediye Meclis üyeliği seçimlerinde de devam edeceği yönünde.
Bu işbirliği ve dayanışmanın, CTP’nin politikadaki etkin varlığını epeyi sarsacağı kesin. Elindeki Belediye Başkanlıklarının tümüne yakınını kaybetmesi, Belediye Meclis üyeliklerinde de etkin olamayacak düzeyde koltuk sahibi olması, CTP’yi Sendikaları ve Sivil Toplum Örgütlerini ele geçirmeye yöneltecek. Ve tabii ki eskiden olduğu gibi, sokakları da.
Ama artık CTP’nin, önümüzdeki on yıl içinde, bir kez daha KKTC halkından bu denli yoğun bir destek göremeyeceği de bir başka gerçek.
İçine adım attığımız bu “Yeni dönem”, KKTC’yi yeni konumlara ve yeni bir statüye taşıyacak.
Hayırlısı….
Prof. Dr. Ata ATUN