İHH İnsani Yardım Vakfı, İsrail ambargosu altındaki Gazze halkına insani yardım malzemelerini götürmek için 1 milyon 850 bin TL’ye İDO’dan satın aldığı Mavi Marmara gemisini basın mensuplarına tanıttı.

200 ton ve 1080 kişilik yolcu kapasitesine sahip olan gemi, 15 Mayıs’ta içerisinde aktvistler, insan hakları savunucuları, STK temsilcileri, sanatçılar, aydınlar, gazeteciler ve yazarlar olmak üzere 500 kişiyi Gazze’ye taşıyacak.

Yük gemileri ise Gazze’ye ilaç, tıbbi malzeme ve inşaat malzemesi taşıyacak.

İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım ile hareketin Avrupa koordinatörü İslam Expo Genel Sekreteri Muhammed Salava, Mavi Marmara gemisinde bir basın toplantısı düzenlediler.

Toplantıya çok sayıda yazar ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi katılarak destek verdi. Türkiye’de tedavi gören 3 Filistinli yaralı da Gazze’ye gidecek gemiyi gezdiler. Mavi Marmara gemisiyle Gazze’ye gidecek canlı kalkanlar da yolculuk yapacakları gemiyi gezdiler.

Yıldırım: İsrail Bizi Bekletirse Denizde Adacık Oluştururuz

Gemi organizasyonunun insani yardım amaçlı olduğunu vurgulayan Yıldırım, organizasyonun amaçları arasında siyasi hedeflerin yer almadığını söyledi. Yıldırım “Bu bir insani yardım organizasyonudur. Siyasi hiçbir hedefi yoktur. Dünyada bu organizasyonunu başka bir yere çekmek isteyen kişiler, organizasyona darbe vurmak ve kendi haksızlığını örtmek için bunu yapıyor” dedi.

BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu ve Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’un da daha sonra gemiye gelerek destek ziyaretinde bulunacağını belirten Yıldırım tüm sivil toplum kuruluşlarından ve siyasi örgütlerden destek beklediklerini sözlerine ekledi.

Yıldırım, gemi filosuna karşı İsrail’in tutumunu ise şöyle özetledi: “İsrail, çok hızlı bir şekilde içeriye girmemize izin verebilir. İkinci bir alternatif ise önümüzü savaş gemileriyle kesmesidir. O zaman da biz denizin ortasında yapay adacık oluşturacağız. Günlerce orada kalmayı hedefliyoruz. Tüm dünyaya çağrıda bulunacağız. Kendi arasında para toplayıp, gemi alıp gelmek isteyenler buyursun gelsinler. Böylece orada daha çok gemi toplayacağız. Çünkü biz ambargonun kaldırılmasını istiyoruz. Gazze’deki ambargo ne kadar çok gündeme gelirse İsrail’e o kadar baskı olur ve ambargo ortadan kalkar. Üçüncü alternatif ise bizi vurmasıdır. Bunu da göze alabileceğini düşünmüyoruz. Ama kendisi bilir. Çünkü gemiye binen arkadaşların hepsi bunu göze alarak biniyor. Ama hangi ülkenin gemisini vurursa orada o ülkenin konsolosluğuna saldırmış sayılır. Ülkelerle bu kadar krizi göze alabileceklerini düşünmüyoruz. Dördüncü alternatif ise tatbikat ilan edebilir. Şu tarihler arası tatbikat yapıyorum diyebilir. Bu bizi daha çok sevindirir. İsrail tatbikatıyla, “Dünyada bir avuç insan çocukların ölmesini engellemek için ambargonun kalkmasını istiyor. Biz de ambargonun kaldırılmaması için tatbikat ilan ediyoruz” demiş olacak. Bu da İsrail’i dünyada yanlızlaştıracak. İkincisi orası ticaret koridorudur. Yani Çin, Rusya, İngiltere, Almanya.. bütün ülkelerin ticaret gemileri oradan geçiyor. Bu gemilerin belirli sürelerde gidecekleri yerlere ulaşması lazım. Bu nedenle ihtimali de kullanamaz. Büyün bu alternatifleri düşünerek 15 Mayıs’da gidiyoruz.”

Gazze halkının Hamas Hareketi’ne verdiği destekten ötürü ambargoya maruz kaldığını belirten Yıldırım, “4 yıldır ambargodan ötürü yeni doğan çocuklara ne doğru dürüst mama gidiyor ne aşılar gidiyor. Ve Şuanda çocukların %60’ı yetersiz beslenme ve sağlık ihtiyaçlarını karşılamadığı için bir çok hastalıkla karşı kaşıyalar. Bununla da yetinmediler. İsrail’in kendi açıklamasına göre depolarındaki silahların yarısını kullandılar. 500 kg 1000 kg’luk bombaları çocukların ve kadınların üzerine attılar. Ambargoyu da iyice derinleştirdiler” dedi.

Gazze ambargosunun unutturulduğunu belirten Yıldırım, “Gazze’ye düzenlediğimiz konvoyla birlikte dünya halklarının vizdanı harekete geçti. İçimizde Müslüman, Hristiyan, Yahudiler ve hatta hiçbir şeye inanmayanlar da vardı. Bu bir insanlık hareketiydi. Bu konvoy, yüzyılın en büyük insani yardım operasyonunu yaptı. Birçok engellemeye rağmen Gazze’ye girildi” dedi.

Savaş ve doğal afetlerde bir iki defa yardım organizasyonu yapan kuruluşların sadece vicdanlarını rahatlattığını kaydeden Yıldırım “Siz sadece vicdanlarınızı rahatlatmış oluyorsunuz ama insanlar hala ölmeye devam ediyor. İnsanlar aç kalmaya devam ediyor. Onun için ısrarcı olmak ve meselenin bütün politik gerekçelerini ortadan kaldıracak kadar dünyada ses getirmek lazım. Bundan ötürü ilk konvoyu yeterli bulmayarak gemilerle harekete geçmeye karar verdik. 1982’den beri Gazze sahiline böyle büyük bir filo hiç dost olarak gitmedi. Şuana kadar Türkiye’den 2 gemi, dışarıdan da 5 gemi satın alındı. Sanırım bu gemiler 10’u bulacak belki de artacak.” diye konuştu.

Şimdiye kadar 5 defa Gazze’ye gemi seferinin düzenlendiğini ifade eden Yıldırım, bir defasında gemiyi vuran bir defasında da kendi limanını çeken İsrail’i uluslararası suç işlemekle suçladı. Yıldırım “Cenevre sözleşmesine göre herhangi bir doğal afet ya da savaşta bir yere yardım götürmek isteyen yardım kuruluşunun geçtiği ülkeler tamamen yolları açmalı ve hatta yardım etmelidir. İsrail, şuanda hiç hakkı olmadan, Filistin’in kara sularında fiili bir uygulama yapmakta ve giden herkesi durdurmaktadır” dedi.

Gazze’ye gemilerle oyun parkları ve ilaç götürdüklerini belirten Yıldırım “Gazze’de 120 kalem ilaç tamamen bitmiş durumda. Bunların çoğu tamamen kansere yönelik ilaçlar. Bu ilaçlar kanser hastalarının artmasıyla önem kazandı. Çünkü savaş sırasında düşük yoğunluklu nükleer bombalar, fosfor silahları kullanıldı. Bütün dünya buna rağmen sessiz kaldı. Şuanda Gazze’nin toprağı hastalık yayıyor. Gazze’nin bahçelerinde bir şey yetişse bile bu bahçelerden alınacak ürünler 20-30 yıl bu hastalıkları yayacak” dedi.

Sarayburnu’nda bekletilen Mavi Marmara gemisi tamir ve bakım için Tuzla tersanesine çekilecek.

İHH’nın 850 bin dolara satın aldığı Türk bandıralı yük gemisi de Haydarpaşa limanında bekletiliyor.

İsra Haber

Haber videosu için tıklayınız