25.03.2010 11:03
Karakter boyutu :
Anayasa değişikliği,
Kafes, Balyoz, Ergenekon derken
Kıbrıs’ı unuttuk gitti. KKTC’de
18 Nisan 2010 da cumhurbaşkanlığı seçimi var, ama Türkiye’de Kıbrıs’ın lafı bile edilmiyor. Sanki Pasifik’in ortasında uzak bir ada Kıbrıs.
Kıbrıs’ta
Talat ve
Hiristofyas arasında görüşmeler sürerken
Rum Meclisi Kıbrıs’ta garantörlüğü kabul etmeyeceğine dair bir karar almış, Türkiye’nin garantörlüğünü kabul etmeyeceğini bir ay kadar önce ilan etmişti. ABD’nin ve AB’nin de Kıbrıs’ta istediği çözümün ana damarını adanın Türk askerinden arındırılması oluşturuyor.
ABD,
AB ve
AKP açıkça
Mehmet Ali Talat’ı destekliyor.
TSK, Türkiye’nin garantörlüğünün olmadığı bir çözüme karşı, çünkü Türkiye’nin Kıbrıs’ta söz hakkının kalmadığı bir çözümde, anlaşmanın geri kalan maddelerinin anlam taşımayacağını, zaman içinde adanın tamamen Rumların denetimine geçeceğini, Akdeniz’deki güvenliğimizin zarar göreceğini biliyor.
KKTC’nin güvenliğinden, ülkemizin
NATO’ya bağlı olmayan tek ordusu
Ege Komutanlığı’na bağlı olan
Güney Deniz Saha Komutanlığı sorumludur. Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral
Kadir Sağdıç ve Foça Çıkarma Gemileri Komutanı Tuğamiral
Fatih Ilgar, "
Ergenekon Terör Örgütü üyesi" oldukları iddiası ile “sanık” durumundalar. İnternet ortamında atılan iftiralarla intihara sürüklenen Albay
Berk Erden de Güney Deniz Saha Komutanlığı’nda görevliydi.
“Kıbrıs’ta ABD ve AB’nin dayattığı çözüme karşı olan komutanlar tasfiye mi ediliyor?” sorusu geliyor insanın aklına.
KKTC’deki cumhurbaşkanlığı seçiminde iki güçlü aday var, Başbakan Derviş Eroğlu ve KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat… ABD, AB ve AKP Talat’ı desteklese de, içinde Türkiye’nin garantörlüğünün olmadığı bir çözüme karşı olan Başbakan Eroğlu kamuoyu yoklamalarında önde gidiyor.
AKP İŞİN İÇİNDE
Ulusal Birlik Partisi(UBP) parti adayı olarak Eroğlu’nu belirlemiş olmasına rağmen UBP’nin ağır toplarından Tahsin Ertuğruloğlu Ankara’da Recep Tayyip Erdoğan’la ve Abdullah Gül’le görüştükten sonra adaylığını açıkladı. Seçilme şansı olmayan Ertuğruloğlu’nun adaylığı Talat’ın önünü açmayı hedefleyen bir manevraydı.
Eroğlu hükümetinin mecliste kıl payı bir çoğunluğu vardı ve Ertuğruloğlu’nun adaylığı UBP içinde bir kriz yaratabilirdi. Ancak DP lideri Serdar Denktaş, partisinin Derviş Eroğlu’nu destekleyeceğini ve hükümet krizine izin vermeyeceğini ilan etmesiyle oyun bozuldu.
UBP, Ertuğruloğlu’nu gönül rahatlığıyla partiden ihraç etti.
Ankara’daki toz dumandan Türk kamuoyu KKTC’de olan bitenden habersiz gibi.
Halbuki Kıbrıs’ta yaşananlar Türkiye’deki çatışmanın bir parçası.
“
Benim kaybetmem AKP’nin kaybetmesidir” diyen Talat aslında, “Benim gidişim AKP’nin gidişinin işaret fişeği olacaktır, AKP, ABD ve AB gereğini yapmalıdır” diye feryat ediyor.
Ankara toz duman içindeyken KKTC’de her an her şey olabilir, çünkü ABD ve AB heyetleri yoğun bir faaliyet içinde orada.
CHP’nin de acilen bir heyet gönderip KKTC’de olan biteni yakından takip etmesi, AKP’nin kaldırdığı toz bulutunun ardında neler gizlendiğini halka anlatması gerekiyor.
A. Metin Akpınar
Odatv.com
===========================================================
Güney Deniz Saha Komutanlığı hedefte
Yazar |
: |
|
|
|
|
Tarih |
: 24 Şubat 2010 13:59 |
ABD ve AB, Kıbrıs'ta Türk askeri istemiyor.
AB Parlamentosu, son Türkiye Raporu'nda açıkça tekrar vurguladı: "Türk Ordusu Kıbrıs'tan acilen çıksın."
Kıbrıs konusunda taviz vermekten yana olmayan Türk Ordusu bu yüzden hedefte.
Ordumuzun Kıbrıs konusunda en etkili birliği Güney Deniz Saha Komutanlığı.
Komutanlık bu yüzden öncelikli hedef.
Amaç, Güney Deniz Komutanlığı'nın ve Foça Çıkarma Gemileri Komutanlığı'nın Kıbrıs konusunda herhangi bir müdahale yapmasını önlemek.
Suçlanıp şaibe altında bırakılacak olan Komutanlıklar, BOP Eşbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın aklına göre, Kıbrıs için harekete geçemeyecekler.
Kurmay Albay Berk Erden, Deniz Gözetleme Birliği Komutanı idi.
Ege Denizi'ndeki tüm radar gözetleme istasyonları bu birlik tarafından kontrol edilir.
Görev ve sorumluluk alanı İzmir Körfezi, Ege Denizi ve Akdeniz'i kapsıyor.
Yani Kıbrıs ve Ege konusunda kritik öneme sahip.
İşte bu Komutanlıklardaki görevli subayların ve Komutanların Kıbrıs ve Ege'de milli bir tutum içinde olmaları istenmiyor.
Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimi lehinde yapılacak olan düzenlemelere, verilecek tavizlere bu Komutanlıkların karşı çıkması istenmiyor.
Onun için "Kafes" türünden tertripler hazırlanıyor, Komutanların mücadele azmi törpülenmek isteniyor.
Tertip merkezi ABD.!
Fehmi Koru'nun açıkladığı gibi, "Ergenekon'un düğmesine Oval Ofis'te Tayyip - Buş görüşmesinde basıldı"
Emri alan BOP Eşbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ergenekon saldırısını başlattı.
Bölgede NATO'ya bağlı olmayan Ege Ordumuz, Güney Deniz Saha Komutanlığı (GDSK) ile aynı alanlar üzerinde konuşlanmış.
Merkezi, Urla Uzunada' da.
Uzunada, İzmir Körfezinin boğazında, her yere hakim bir konumda. Bölgedeki en stratejik yer.
GDSK'na ait ikmal depoları ve Amfibi birliklerinin eğitim alanları da Uzunada'da.
İşte şimdi, bu bölgeden Türk Silahlı Kuvvetleri kovularak NATO Üssü ve Amerikan askerleri buraya yerleştirilmek isteniyor.
Amaç, buradaki birliklerimizi zafiyete uğratmak, Ege'yi buradan kontrol altına almak.
İzmir İngiltere Konsolosluğu 2003'de Urla Asliye Hukuk Mahkemesi'nde Uzunada hakkında mülkiyet davası açtı.
1878'den kalan bir tapu sorununu delil gösteriyorlar.
Son duruşmada İngiliz Konsolosluğu'nun veraset ilamı kabul edildi ve dava esastan görülmeye başlandı.
Buraya yerleşecek olan NATO Üssü ve ABD askerleri, birliklerimizin çok yakından denetleyecek konuma ulaşacaklar.
Kıbrıs ve Ege konusunda atacağımız her adımı anında haber alacaklar. Yani kılımızı bile kıpırdatamayacağız.
Amerika, İngiltere, Avrupa Birliği, BOP Eşbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ergenekon Savcıları tek vücut halinde saldırıya geçmişler, Donanmamızı ve Ordumuzu şaibe altında bırakmak, saygınlığına gölge düşürmek ve kıpırdayamaz hale getirmek için var güçleri ile çabalamaktadırlar.
Ordumuz öz yurdunda, bulunduğu stratejik noktalardan kovulacak, ve onların yerine, Kıbrıs ve Ege konusunda milli çıkarlarımıza düşman konumda olan NATO ve ABD askerleri yerleşecektir.
Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç ve Foça Çıkarma Gemileri Komutanı Tuğamiral Fatih Ilgar'ın "Ergenekon Terör Örgütü üyesi" oldukları iddiası ile "şüpheli" olarak ifadelerinin alınması, Berk Albayımızın intiharına yol açacak iftiraların ortalığa saçılması, hep bu uğursuz planın uygulanması içindir.
Bir yanıt yazın